Fragmanını izledikten sonra 'Deliha' ve 'Recep İvedik'in benzerliklerini yazmıştım. 'Deliha' filmindeki 'Zeliha' karakterinin, 'Recep İvedik' gibi deli dolu, kaba ve karikatürize bir karakter olduğunu belirtmiştim.
'Recep İvedik' kadar olmasa da, 'Zeliha'nın da ağzı bozuktu, aynı kaba komedi anlayışından besleniyordu. 'Zeliha' da mahallesindeki insanlara el ve eşek şakaları yapmayı seviyordu.
Dün 'Deliha'yı özel gösterimde izleme fırsatı buldum. Hâlâ 'Zeliha'nın, 'Recep İvedik'e benzeyen yönlerinin olduğunu düşünüyorum. Elbette karikatürize tipler ve kaba komedi 'Recep İvedik'in tekelinde değil; Türk ve dünya sinemasında birçok örneği var.
Ama 'Deliha'nın 'Recep İvedik'ten ayrılan özellikleri de var. Örneğin yan karakterler, 'Recep İvedik'teki gibi esprinin konu mankeni değil, bizzat filmin komedi yükünü çekiyorlar. Yalnız 'Deliha'da başta karakter tanıtım faslı uzun tutulmuş. İlk yarıda tempo bazen düşüyor ama film ikinci yarıda hemen vites atıyor ve 'Eyyvah Eyvah' tarzı kaçma-kovalamaca sahneleri başlıyor. İşte bu bölümde film, müthiş bir durum komedisine dönüşüyor.

SİNEMA GUPSE'Yİ KAZANDI
'Zeliha'nın aşkta yaptığı keskin 'u' dönüşü ise beğenmedim, bu kadar kolay karar değiştirmemeliydi! Keşke final, devam filmi düşünülerek çekilseymiş. Gerçi yine de devam filmi için alternatifler üretilir. Çünkü 'Deliha'nın seriye dönüşme potansiyeli var.
Başta Gupse Özay, Cihan Ercan, Hülya Duyar olmak üzere oyunculuklar çok iyi. Derya Alabora sanki yeniden doğmuş, komedi kariyeri yükselişe geçebilir.
'Deliha'; 'Recep İvedik', 'Eyyvah Eyvah' karışımı bir komedi. Fazla kafa yormadan bol bol gülmek istiyorsanız; 'Deliha'yı tavsiye ederim.
'Deliha'da asıl önemli olan sinemamızın Gupse Özay'ı kazanması. Gupse'nin yeteneklerini 'Yalan Dünya' dizisinden zaten biliyorduk ama sinema bambaşka bir macera. Sadece Türkiye'de değil dünya sinemasında da kadın komedyen az. Gupse gibi hem senaryo yazan, hem de başrolü oynayan daha da az.
'Deliha', Gupse'nin ilk işi olarak gelecek vâdediyor. Gupse ve yönetmen Hakan Algül ortaklığının devamı gelir diye düşünüyorum. Ama Gupse yeni filmlerinde senaryo yazarı olarak daha özgür bırakılmalı. İlk filmde gişe baskısı yüzünden bazı garantici hamleler yapılmışa benziyor. Gupse'nin delidolu ruhu özgür bırakılırsa, ortaya daha özgün ve başarılı filmler çıkabilir.
Deneyimli yapımcı Necati Akpınar'ı da Gupse'ye güvenip onu sinemaya kazandırdığı için ayrıca kutluyorum. Artık Cem Yılmaz'ın, Şahan Gökbakar'ın, Ata Demirer'in bir kadın rakibi var.
Yolun açık olsun Gupse...