İstanbul Film Festivali'nin bu yıl 34'üncüsü düzenleniyor; 4-19 Nisan tarihleri arasında sinemaseverler yine salondan salona koşacak. Gençler kendi film izleme rekorlarını kıracak. Film aralarında kahveler içilecek, yemekler yenecek ve sinema, sanat konuşulacak. Her geçen gün daha da siyasallaşan ülkemizde böyle sanat ortamlarına o kadar çok ihtiyacımız var ki... İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (IKSV) basın halkla ilişkiler müdürü Ayşe Bulutgil'den bana her gün bültenler, kitapçıklar geliyor. Yakında dünyaca ünlü yönetmenlerin katılacağı söyleşiler ve atölye çalışmaları olacak.

ÇOCUKLARI GÖTÜRÜN
Bu yıl festival kapsamında; 62 ülkeden 222 yönetmenin 204 filminden mutlaka birkaçı size sesleniyor olabilir. Örneğin ben çocukları, Türkiye'nin ilk kukla filmi 'Rimolar ve Zimolar' filmine götüreceğim. Kendiniz gitmeseniz bile çocuklarınızı mutlaka bir filme götürün; küçük yaşta festival havasını tatmalarında fayda var.
Oscar kazanan filmlerin bile yerli film enflasyonu yüzünden salon bulamadığı ülkemizde artık sanat filmlerini izlemenin en kolay adresi festivaller.
Mutlaka festival kitapçığını alın; vizyona girmeyecek ve daha sonra izlemediğiniz için üzüleceğiniz birçok müthiş film ve belgesel var.