Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

'Ezan sesi hoşuma gidiyor'

Turkcell Yıldızlı Geceler konserleri önceki akşam ünlü Fransız şarkıcı Zaz'la başladı. 'Je Veux" şarkısıyla ünlenen ve Edith Piaf'ın tahtına aday gösterilen Zaz'la konser öncesi konuştuk.
Asıl adı Isabelle Geffroy olan Zaz'ı hepimiz 'Je Veux" şarkısıyla tanıdık. Şarkının pozitif enerjisi anında milyonları etkisi altında bırakmıştı. Zaz, bu enerjisini önceki gece Harbiye Açıkhava'da verdiği konserde de izleyicisine geçirdi. Türkçe konuşmaya çalıştı, daha doğrusu önceden kağıda yazdığı Türkçe cümleleri okudu. Hatta bir şarkı öncesinde eski bir Afrika masalı olan sinek kuşunun hikayesini kağıttan Türkçe okumaya çalıştı.
Zaz, ülkemizde birkaç konser daha verirse Türkçe'yi söker çünkü çok azimli. Zaz, çok samimi, hareketli, enerjik, renkli bir kişilik. Ağzı dursa eli ayağı durmuyor; konser sırasında piyanistin kel kafasını okşadı, gitar çalan gençle şakalaştı vs. Konserin temposunu artırmak için izleyiciyle sürekli iletişim halinde oldu. İzleyici de bu sempatik yıldıza olan sevgisini şarkılarına eşlik ederek gösterdi.
mütevazı bir yıldız
Peki, sahnede ve kliplerinde bu kadar enerjik bir insan normalde nasıl? Bunu da konser öncesi kuliste gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında öğrenme fırsatı buldum. Normalde kulis sohbetleri donuk bir havada başlar, insanlar sonradan açılır, birbiriyle kaynaşır. Zaz ise baştaki o sessiz havayı daha ilk saniyede kahkahalarıyla alt üst etti, kameramanlarla şakalaştı, espri yaptı falan... Evet, Zaz hâlâ Paris'in sokaklarından gelen, mütevazı ve yerinde duramayan bir yıldız.
Zaz, daha sohbete başlar başlamaz bizi çok özlediğini söyledi: "İki sene önce ülkenize geldiğimde o kadar güzel vakit geçirdik ki, açıkçası tekrar gelmek için can atıyordum. Burada olduğumuz için çok mutluyuz. Türk izleyicisi beni hep çok güzel karşılıyor."
Edith Piaf'a benzetilmesi, onun tahtına aday gösterilmesi Zaz söyleşilerinin vazgeçilmez konusudur. Yine aynı mevzular açıldı ama ünlü sanatçı bundan hiç sıkılmışa benzemiyor: "Bazen sorularda hep aynı şeyleri tekrar ediyorum ama sıkılmıyorum. Ona benzetilmek çok hoşuma gidiyor. Aynı sokakta yaşamışız, çok ortak noktamız da çıktı, hep hayatımın içinde olmuş aslında. Tabii ki Edith Piaf, Edith Piaf; kimse onun gibi olamaz!"

'KİTLEM ÇOK BÜYÜK'
Peki, Paris'in sokaklarında şarkı söylemekle binlerce insana konser vermek arasında ne fark olabilir? Zaz, bu durumu bir kısır döngü olarak görüyor: "Aslında sokakları bırakarak çok büyük bir özgürlük kaybettim ama diğer taraftan da farklı bir özgürlük kazandım. Bu bir kısır döngü. Tabii artık daha çok kazanıyorum çünkü büyük bir kitleye hitap ediyorum. Birden tanınmak, hiç alışık olmadığım bir durumdu, her şey çabuk gelişti. Dünyanın her yerinde büyük bir sevgiyle karşılanıyorum, bundan çok mutluyum."
Ünlü şarkıcıya Fransız ve Türk izleyiciler arasındaki farklar da soruldu: "Aslında Türkiye- Fransa ayrımı yapmayacağım. Ama Fransa ve diğer bütün dolaştığım ülkeler arasında şu fark var: Elbette şarkılarımdaki duygu Fransızca bilenlere anında geçiyor. Fakat farklı ülkelere gittiğimizde, insanlar şarkının sözlerini anlamasalar bile bana eşlik ediyor. Şarkılarımdaki duyguyu onlara geçirebildiğimi hissediyorum. Örneğin Brezilyalı izleyiciler, şarkılarıma dans ederek eşlik ediyor. Japonya'da izleyiciler başta çok saygılı ve seviyeli bir şekilde oturarak takip ediyorlardı. Konserin sonunda ise çoğu dans etmeye başladı. Sanırım kendi dilimden olmayan ülkelerde şarkı söylemenin daha çekici bir tarafı var."
kültürel karışım
Bu, Zaz'ın Türkiye'ye ikinci gelişi ve en çok dikkatini çeken ise kültür karmaşası: "Ülkenizde başörtü takan da var, şort giyen de... Giyim tarzındaki farklılıkları görmek bile beni mutlu ediyor. Türkiye'deki kültürel karışıma bayılıyorum. Aslında Fransa'da da böyle bir karışım var. Tabii Türkiye'ye geldiğimde Müslüman bir ülkeye geldiğimi de fark ediyorum. Ezan okunuyor. Ezan okununca bu farkı görüyorum. Ezan sesi hoşuma gidiyor."
çok
sevip Fransızca öğrenmek isteyen hayranlarının olduğu ünlü sanatçının kulağına kadar gitmiş: "Bunun farkındayım, Fransızca öğrenmek isteyenler olduğunu duyuyorum. Fransızca bilmiyorlar ama benim şarkı sözlerimi merak edip araştıranlar var. Bu beni çok mutlu ediyor."
Zaz, sosyal sorumluluk projelerine sürekli destek veren bir sanatçı. Her ülkede yardım edecek birilerini aradığını belirtiyor: "Ünlü olmadan önce kendi kendime şu sözü vermiştim: Eğer bir gün ünlü olursam bağışlarda bulunacağım, yardım kampanyalarına destek olacağım. Artık yardım etmek için insan aramama gerek kalmıyor. Ünlü olunca, çevre, eğitim vs. sosyal sorumluluk proje teklifleri kendiliğinden geliyor ve ben de elimden geldiğince bu projelerde yer alıyorum. Konserler dolayısıyla çok ülke geziyoruz, her gittiğim yerde sosyal sorumluluk projelerine destek olmaya çalışıyorum. Projelerle ilgili çektiğimiz videoları Facebook'ta paylaşıyoruz. Yapacak çok şey var. Türkiye'de de kanserle mücadele veren bir dernekle çalışıyoruz, onlara destek veriyorum."

'ORTAKLIK OLABİLİR '
Zaz, son olarak Türk müziğini çok fazla bilmediğini ama öğrenmek istediğini söyledi. Özgün ve özgür müzik yapanları, sokak şarkıcılarını kendi müzik tarzına yakın bulduğunu da belirtti: "Türkiye'deki sanatçılarla ortak projeler yapabilirim. Ama şu an benim tarzıma uygun tanıdığım bir sanatçı yok. Teklif gelirse değerlendirebilirim."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA