Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, altı gün önce 1.5 yıllığına kontrat imzaladığı teknik direktör Yılmaz Vural'ın görevine son vererek dünya basınına bile haber oldu. 80 yaşına gelmiş efsane başkanla herkes dalgasını geçiyor ama bu absürd durumda Türkiye'de teknik direktörlük müessesesinin hiç mi suçu yok?

BAŞARILI
Futbolumuza hiçbir şey katmayan ama takım takım dolaşıp çuvalla para kazanan teknik direktörler cenneti değil mi Türkiye?
Hep aynı isimler köşeleri tutmuş! Teknik direktörler birbirlerine bu kadar çok çelme takarsa tabii ki Cavcav, istediği adamı getirir götürür! "Bu takımda 15 oyuncu değişmeli" diyen Yılmaz'ı mı, yoksa takımı mı feda edersiniz? 20-25 milyon Euro harcayıp sil baştan bir maceraya atılmayı mı yoksa elde olanla en iyisini yapmayı mı tercih edersiniz?
Asıl sorun, uzun yıllar Gençlerbirliği'nde çalışacağını açıklayan Vural'ın, kendisini iki kere kovan Cavcav'ı hâlâ tanıyamamış olması!
Cavcav, Türk futbolunun yaşayan efsanesidir. Cavcav'ın fazla taraftarı olmayan, gelirleri çok kısıtlı olan Gençlerbirliği'ni yıllardır Süper Lig'de tutması, takımın borcunun bulunmaması; Anadolu takımları için bir başarı öyküsüdür. Süper Lig'de güç dengeleri değişirken, İstanbul takımlarının sayısı artarken, İzmir, Adana, Kocaeli gibi büyük futbol şehirleri bile Süper Lig'de yokken; Cavcav'ın hesabını kitabını bilerek hareket etmesi, transfer mucizeleri gerçekleştirip Gençlerbirliği'ni küme düşürmemesi bile büyük bir başarıdır.
Türk futbolunun asıl sorunu istikrarsızlıktır; bir sene ilk dörde oynayıp ertesi yıl küme düşen takımlar çöplüğüdür Süper Lig. Cavcav ise bir istikrar abidesidir.
Gençlerbirliği, 1988 yılından beri Birinci Lig ve Süper Lig'de. Gençlerbirliği, Türk futbolunun sürekliliği açısından en başarılı beşinci takımıdır. İki kez de Türkiye Kupası'nı kazanmıştır. Sezon sonunda yine haklı çıkan Cavcav olacaktır!