Son dönemde siyasi içerikli tweet'ler atan Fenerbahçeli sosyal medya hesaplarının Ankaragücü yenilgisinden sonra yaptıkları paylaşımlarına baktım. Ersun Yanal'a kızan da var, kadronun yetersiz olduğunu kabul eden de.
Geçtiğimiz hafta "Fırıncıya söyleyin, Fenerbahçe'ye ekmek de vermesinler. Fenerbahçe'yi sistemin dışına itmeye çalışıyorlar, bunun farkındayım" diyen Rıdvan Dilmen ise kadrodaki yapısal eksiklerden bahsediyordu:
"Fenerbahçe'nin mental olarak iyi olmadığını, fizik olarak düşüşe geçtiğini gördük.
Fenerbahçe, Galatasaray maçını kaybederse Ersun Hoca falan gider." Taraftarı sokağa davet eden, tribünlerde siyasi tezahüratların yapılmasına zemin hazırlayacak paylaşım ve yorumlar yapanlara bu köşede itiraz ettiğimde, 'Fenerbahçe'nin kadrosu yetersiz, Ali Koç kendi başarısızlığını örtmek için ucunun siyasete bulaşacağını hesaba katmadan saçma açıklamalar yapıyor' diye yazdığımda yemediğim küfür kalmamıştı.
Peki, şimdi ne değişti?
Niye gerçekleri söylemek için iki hafta beklediniz? Ortamı niye siyasi kriz çıkarmak isteyenlere bıraktınız?
Bakın, Ankaragücü mağlubiyetine sinirlenen ünlü şarkıcı Derya Uluğ "Dirar solda oynuyor, Jailson stoper, Deniz sağ açıkta. Böyle oluyorsa, ben de sol açık oynarım" diye tweet attı. Fenerbahçe'nin durumunu bundan daha iyi özetleyemezsiniz.
Biz bunu hep yazdık!
Şimdi Ersun Yanal'ın istifasını isteyenler, Ali Koç'a kızanlar, son iki haftadır neredeydiniz?
Sahtecilik yapan kapatılsın
Tarım ve Orman Bakanlığı; hileli gıdalar, taklit ve tahşiş ürünler ile ilgili 74 firmayı daha ifşa etti. Yeni listede hileli, tahşiş ve taklit 99 ürün yer alıyor.
Daha önceki denetimlerde at, domuz, kanatlı hayvan eti gibi hileli ürün kullanan firmalar ifşa olmuştu.
Yeni listede, içecek firmalarında ve çikolata markalarında sildenafil gibi zararlı maddelere rastlandı.
Denetimlerin yapılması ve sahtekarlık yapan firmaların ifşa edilmesi güzel hareketler ama yeterli mi? Tarım ve Orman Bakanlığı, 2012'den bu yana bin 517 firmaya ait 3 bin 301 parti üründe taklit ve tahşişleri açıkladı. Yetkilileri canı gönülden kutlarım ama bu sahtekarlar ifşa olunca ne oluyor?
Yılda bir kere en fazla 22 bin 742 TL ceza ödeyip ertesi sene hileli gıda üretimine devam edebiliyorlar.
Örneğin bazı firmaların 2012, 2014, 2018 ve 2019 yıllarında farklı marka isimleriyle hileli ürün yaptıkları tespit edildi.
Yani para cezasını ödeyip hileli ürün satmaya devam etmeyi ilke edinmiş firmalar var! 2019 yılı rakamlarına göre kayıtlı ve onaylı gıda üretici firma sayısı 674 bin 409. Denetçi sayısı ise 6 bin 825 ama bu denetçilerin sadece 2 bin 250'si gıda mühendisi.
Daha fazla gıda mühendisine ve daha sert cezalara ihtiyacımız var.
Bir firmanın hileli ve sağlıksız ürün sattığı iki kere belgelenmişse, o firmanın bütün üretim izinleri elinden alınmalı.
Mutluluğun kaynağı spor
Yale ve Oxford üniversitelerinden uzmanların 1,2 milyon kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre, düzenli spor yapanlar, maddi kazancına bakılmaksızın, yapmayanlara göre hayata daha pozitif bakıyor.
The Hill'in haberine göre, araştırmadan çıkan bir diğer ilginç sonuç ise sporun paradan daha hızlı mutluluk getirdiği. ABD şartlarında, hareketsiz bir kişinin spor yapan sıradan kişiler kadar mutlu olabilmesi için yılda en az 25 bin dolar fazla kazanması gerekiyor.
Araştırmanın sadece haber olan kısmını okuyabildim.
Örneğin çok fakir olan ve para kazanmak için çok fazla fiziksel güç harcayanlar da mı daha mutlu? Bu sorunun yanıtı "Evet" çıkmaz herhalde.
Elbette bu araştırma sonucu sürpriz değil. Spor yapınca mutluluk hormonu adı verilen iki hormonun (endorfin ve serotonin) salgılanmasında belirgin bir artış meydana geliyor.
