İstanbul'u terk edip Ege, Akdeniz ve Karadeniz köylerinde organik tarıma, hayvancılığa başlamayan ünlü kalmadı galiba. Artık internet sitelerinde köyde yaşayan ünlülerin sayfalar dolusu galerileri yapılıyor. Sadece ünlüler mi... Maddi durumu iyi olup köye göç eden ya da İstanbul'da evini satıp huzuru kırsalda arayan birçok insan var...
Bu trend, pandemi süreciyle iyice tavan yaptı. Birçok insan kırsalda yaşayıp işlerini uzaktan yürütüyor ya da kendini tamamen hayvancılığa, tarıma adıyorlar. Şehirden kırsala göçte metropollerdeki acımasız betonlaşma, kirlilik ve stres ana nedenler. Köy hayatına geçişte insanların mutluluk ve huzuru daha sade minimal yaşamlarda aramasının da etkisi var.
Artık şehirdeki yoğun kariyeri eğer bir Ege köyünde son bulmuyorsa başarılı kabul edilmiyor.
Bugün Çanakkale'nin bir köyünde keçi beslemek, Urla'da zeytincilik yapmak, Bozcaada'da bağ sahibi olmak; Cihangir'de kafe işletmek, büyük bir şirkette yönetici olmaktan daha havalı!
O zaman neden en baştan köyde kariyer kurmuyor insanlar? Çocukları özel okullarda yarış atı gibi sınavdan sınava koşup plazalardaki cadı kazanında kariyer yapıp köyde emeklilik hayali kuracaklarsa, kariyerlerine köyde başlamaları daha mantıklı olmaz mı sizce de?
Dans eden kazanır
22 yaşındaki oyuncu Afra Saraçoğlu'nun K-Pop müziği eşliğindeki dansı Instagram'da büyük ilgi gördü. Afra'nın dünyada büyük ilgi gören Güney Kore popu olarak bilinen K-Pop'u için "Yeni keşfettim" demesi gaf olsa da, dans performansı başarılıydı.
Pandemi süreciyle birlikte canı sıkılanın dans edip paylaşması trend oldu. Afra gibi dansta yetenekli olanlar ise fenomen oluyorlar. Örneğin restoran açarak Fransa'ya yerleşen oyuncu Fırat Çelik'in yeğeniyle beraber yaptığı dans şovları da büyük ilgi gördü. Ünlü oyuncu dergilere kapak oldu, önemli rol teklifleri aldı. İşte dans böyle büyülü bir şey. Çekiciliğinizi, tutkunuzu, karizmanızı 30 saniyelik bir dans performansı bile öne çıkarabiliyor.
K-pop, Tik Tok, Instagram videoları ile dans altın çağını yaşıyor. Günümüzde dansta yetenekli olan kazanır!
Yaşlanmak için yanlış zaman
Geçtiğimiz hafta Çin'in İç Moğolistan Özerk Bölgesi'ndeki Bayan Nur kentinde tarihin en ölümcül salgınlarından biri olan Kara Ölüm'e sebep olan bubonik vebadan bir kişi daha hayatını kaybetti. Geçtiğimiz ay da 15 yaşında bir çocuk bubonik vebadan ölmüştü. Toplam dört veba vakası yaşanınca Bayan Nur kentinde 3 numaralı alarm durumuna geçildi.
"Bir bu eksikti" dediğinizi duyar gibiyim! Artık bu haberlere alışsak iyi olur. Çağımızın asıl sorunu küresel ekonomi ve hayat tarzı! Moğolistan'ın bozkırlarında bir çocuğun yediği dağ sıçanı yüzünden hortlayan kara veba virüsü, artık birkaç günlük uçak kargosu uzaklığında! Salgınlar en çok yaşlıları tehdit ediyor! Dingin bir emeklilik hayatı hayal etmek yerine günü, anı yaşamak daha değerli olacak!
Çöp atıp intikam alanlar...
Bayram sonrası tatilcilerin geride bıraktığı çöp yığınları gündem oldu. Çöpünü ormana bırakan, çekirdek kabuklarını yere atan, kumsala kirli bebek bezi gömen, denize maskesini atan, mangal külü, sigara izmariti ile yangın çıkaranların temel sorunu eğitimsizlik.
Bir de birkaç adım ötede çöp tenekesini gördüğü halde inatla çöpünü yere atanlar var! Bu tip vicdansızlar, gezmek için gittikleri yerleri sürekli yaşamadıkları için kirleterek intikam mı alıyorlar acaba?
Turizm ülkesiyiz diyorsak, turizm ekonominin can damarıysa, doğayı hunharca kirletmenin, yere çöp atmanın cezası uygulanmalı. Belki para cezası caydırıcı olur!
