Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Akıncı’ya da olmaz dediler ama oldu

Atv'nin yeni dizisi 'Akıncı' merak edildiği kadar varmış. Nihayet bizim de modern anlamda fantastik bir süper kahramanımız oldu. Yeşilçam'da çekilen süper kahraman filmlerini kendi dönemi ve koşulları içinde değerlendirmek gerekir.


Yapımcılarımız dönem dönem süper kahraman öyküleri çekmeyi denedi ama teknolojide, görsellikte ve aksiyon sahnelerinde hep sınıfta kaldı.

Yapımcılığını Mehmet Yiğit Alp'in ve yönetmenliğini Veli Çelik'in üstlendiği 'Akıncı' dizisi ise daha ilk bölümde özellikle aksiyon sahneleriyle göz doldurdu.

Süper kahraman yapımlarında aksiyon sahnelerini çekmek zordur. Çektiğiniz de hemen türünün en iyileri Hollywood yapımlarıyla karşılaştırılır. 'Akıncı'da özellikle paralı askerlerin ormanda yok edilmesi, üst sahnesi, ağaçlara tırmanma bölümü vs. aksiyon sahneleri başarılıydı.

Dizide efektler, görsellik, dövüş koreografileri etkileyici. Tempo da iyi ayarlanmıştı, izleyiciler hiç sıkılmadan akıcı bir öykü izledi. Başroldeki Şükrü Özyıldız'ın dersine iyi çalıştığı, özellikle yakın dövüş sahnelerinde kendini hissettirdi.

Büşra Develi ile Şükrü Özyıldız'ın uyumlu bir ikili olacakları daha ilk bölümde anlaşıldı. Yıldıray Şahinler ve Erkan Bektaş başta olmak üzere yan rollerdeki değerli oyuncuların performansları da göz doldurdu.

Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet'e yapılan göndermedeki mesaj yerindeydi.

'Akıncı' dizisinin çekileceği haberi ilk çıktığında "Olmaz bu iş, zor çekerler", "Süper kahraman öyküsünün altından kalkamazlar" diyenler çok olmuştu. Dizi daha ilk bölümünde kötümser yorumlar yapanları yanılttı! Demek ki, bahane üretmemek lazımmış, çalışınca oluyormuş.

Yabancıların 'Batman'i, 'Örümcek Adam'ı varsa bizim çocukların da 'Akıncı' gibi yerli süper kahramanları olmalıydı ve oldu.

***


KURAKLIK BAĞIRA BAĞIRA GELİYOR

İstanbul'da Ocak ayında tişörtle dolaşacağınız hiç aklınıza gelir miydi? Ekim ayından beri ısrarla yazıyorum, bu kuraklık hayra alamet değil!
Küresel ısınmada geri dönülemez eşiği geçtik. Eskiden haberlerde "Vah vah buzullar eriyor" diye izlediğimiz küresel ısınma haberleri, ülkemizde bu yaz susuzluk olarak kendini hissettirecek.
3 Ocak 2021 tarihi itibariyle İstanbul'un içme suyu kaynaklarının doluluk oranı sadece yüzde 19.91. Yağışlar böyle mevsim normallerinin çok altında devam ederse yaza duş alacak su bulamayacağız.
Israrla aynı öneride bulunuyorum; iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmek için mutlaka bir bilim kurulu oluşturulmalı.

***


İKİ SORU

Soru 1: "Türbanı siyaset malzemesi yapıyorsunuz" diyen CHP'liler, ortada hiçbir şey yokken başörtü konusunu gündeme getiren kimdi? CHP'li Fikri Sağlar değil mi? Sağlar'ın faşizan açıklamasına sessiz mi kalınacaktı yani?
Soru 2: Kemal Kılıçdaroğlu "Başörtü tartışması Türkiye'nin gündeminden çıkmalı" dedi. Gündeme getiren siz değil misiniz? Hatta Sağlar'ın skandal açıklamasından sonra CHP'li siyasetçilerin taciz skandalları gündemden düştü bir anda! Öyleyse başörtü tartışması kime yaradı?

***


Paralar PKK'ya gitmeyince...

Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan, İl Özel İdaresi kaynaklarınca 2017-2020 arasında biten 51 projeyle Şırnak'taki 259 köye 298 kilometre asfalt yol, 20 kilometre beton yol, 6 kilometre yol açma hizmeti yapıldığını açıkladı.
Bu çalışmalar için tam 78 milyon 716 bin lira harcandı. Bu haberle ilgili görüntüleri açın izleyin. Bazı Batı illerinde olmayan kaliteli yollar Şırnak'ın köylerine yapılmış. Çukurların olmadığı jilet gibi yollar, bas gaza git.
Paralar PKK'ya gitmeyince işte böyle güzel hizmetler yapılıyor.
Güneydoğu terörden temizlendiğinden beri hep yatırım haberleri okuyoruz. HDP'li belediyelerin kaynaklarını PKK'ya yollayarak yıllarca ihmal ettiği Güneydoğu'nun altyapısı tek tek elden geçiyor.
Bölgede huzur olunca, altyapı eksikleri tamamlanınca turizm gelirleri de artıyor.

***


Basit bir hırsızlık değil

İstanbul'un Sultangazi ilçesindeki Habipler Mahallesi'nde geçtiğimiz hafta internet kablolarının çalınması sonucu bölgede internet erişimi kesildi. Ve yüzlerce öğrenci uzaktan eğitim alamadı.
Aynı mahallede yaklaşık 2 ay önce yine kablolar çalınmıştı. Son dönemde Türkiye'de birçok ilde kablo hırsızlığı yaşanıyor.
İnternet kablosu çalmak basit hırsızlık olarak değerlendirilmemeli. Bazen binlerce insanın iş yapmasına, haberleşmesine, çocukların eğitimden uzak kalmasına neden oluyor. Kablo hırsızlığına karşı caydırıcı cezalar devreye sokulmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA