Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Avrupa’daki gibi 1959 öncesi şampiyonluklar sayılmalı

Fenerbahçe, 1959 öncesi Türkiye şampiyonluklarının Süper Lig'e dahil edilmesi için Türkiye Futbol Federasyonu'na resmi başvuru yaptı. Ama Fenerbahçe'nin şampiyonluk sayısı artabilir diye konunun hukuki açıdan ele alınmasını bile istemeyen takımlar var.

Aslında bu adalet arayışı sadece Fenerbahçe için değil. 1959 yılı öncesi Beşiktaş'ın yedi, Gençlerbirliği'nin iki, Harpokulu'nun iki, Ankara Demirspor, Eskişehir Demirspor, Göztepe, Galatasaray, Güneş, Ankaragücü, İstanbulspor, Muhafızgücü ve Harbiye takımlarının da bir şampiyonluğu var. Galatasaray'ın, Fenerbahçe gibi sayılmayan dokuz şampiyonluğu olsa hakkını aramayacak mıydı yani?

İstanbulspor'un sitesinde Mehmet Şakir Öğünç bu konu hakkında güzel bir araştırma yapmış, ben de onun verdiği bazı bilgileri paylaşacağım. 1959 öncesinde farklı bölgelerde turnuvalarda bölge birincileri Türkiye Futbol Şampiyonası'na katılır, maçlar eleme usulüyle oynanır ve kazanan Türkiye Şampiyonu sayılırdı. Ama 1959 öncesini yok sayanlar; "1959'dan sonra profesyonel yapı oluşturuldu, önceki şampiyonluklar sayılmaz" diyor. Bir diğer bahane ise; o zaman takımlar amatörmüş, lig kazanmak kolaymış. Çok komik bahaneler bunlar!

ADALET YERİNİ BULMALI
O yıllarda tüm dünyada bizdekine benzer statüde şampiyonluklar belirlenirdi. Benzer durum İtalya'da yaşandı. Genoa'nın iki maç oynayıp şampiyon sayıldığı sezon bile var. Oysa 1959 yılı öncesinde bizde bir sezonda 15-20 maç oynanır ve öyle şampiyon olunurdu. 1922'de İtalya'da iki ulusal organizasyon düzenleniyor ve birinde Pro Vercelli, diğerinde Novese şampiyon oluyor ve iki takım da 1922'nin şampiyonu kabul ediliyor.

Görüyorsunuz, İtalyanlar kim ulusal futbol organizasyonu şampiyonu olduysa hakkını vermiş. Bizde neden bu yapılmıyor? Galatasaray'ın şampiyonluk yıldızları fazla kalsın diye mi? Bu adil bir yaklaşım mı? 1959'dan önceki şampiyonlukların kabul edilmemesi tarihe ihanettir, toprak sahalarda ter dökmüş, bazıları vatan kahramanı futbolcuların hakkı yenmektedir!

Beşiktaş neden yedi şampiyonluk için başvuru yapmıyor? Çünkü ortada bir hukuk garabeti var. Beşiktaş'ın 1959'dan önceki iki şampiyonluğu resmi olarak geçerli sayıldı. Neden yedi değil de iki? Çünkü formalara şampiyonluk yıldızı koyma uygulaması başlamıştı. Fenerbahçe ve Galatasaray'ın da iki yıldızı vardı. Beşiktaş'ın bir yıldızı iki şampiyonluk sayılarak ikiye çıkarıldı ve böylece denge sağlandı.

Deniyor ki; Beşiktaş o tarihlerde Avrupa Kupaları'na katıldığı için Federasyon Kupası zaferleri şampiyonluktan sayıldı. Yalnız şöyle ilginç bir durum var, Beşiktaş 1958'de Avrupa Kupası'na gitti. 1957'de ise Federasyon Beşiktaş'ın ismini UEFA'ya bildirmeyi unuttuğu için siyah beyazlılar Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılamadı. O zaman neden o bir şampiyonluk kabul edildi? Bu nasıl bir çelişkidir?

Ayrıca UEFA organizasyonlarının başlama tarihi 1955. Bu tarihten önce hiçbir Avrupa ülkesi, Avrupa kupalarında oynamadı. Bizde ise Avrupa kupalarına gitmeyenin şampiyonluğu sayılmıyor. Ama diğer ülkelerde sayılıyor. Çünkü tarihe, emeğe saygı var. Avrupalılar hak, hukuk, adalet neyse uyguluyor.

Asıl sorulması gereken ise şu; Fenerbahçe hakkını ararken Beşiktaş, sayılmayan şampiyonlukları için neden başvuru yapmıyor? 1959 öncesi şampiyon olmuş bütün takımlar hakkını aramalı, taraftar grupları harekete geçmeli. Göztepeli, İstanbulsporlu, Eskişehirsporlu taraftarlar da şampiyonluklarıyla gurur duymalı.

***

TWITTER'DAN TARİHİ İTİRAF

Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey, ABD Kongresi'nde pandemi ve seçim döneminde var olan yanlış bilgilendirmeler hakkında ifade verdi. ABD'de kongre baskınını tetikleyen 'stop the steal' (hırsızlığı durdur) hareketiyle ilgili "Bilgileri yayma sorumluluğu alıyor musunuz?" sorusuna Dorsey, "Evet" yanıtını verdi ve ekledi:
"Ama aynı zamanda daha geniş ekosistemi de hesaba katmalısınız." Dorsey'nin cevabı zekiceydi, insanlığın, ekosistemin iyiliği adına bunu yaptığını söyledi. Lakin kongre baskınında rolü olduğunu kabul etmiş olması tarihe geçecek bir olay.
Twitter'ın patronu, olumlu ya da olumsuz fark etmiyor, sonuçta ülkenin kaderini belirleyen bir olayda yargı dağıttığını kabul etti.
Belki hatırlarsınız; ABD'de seçim döneminde New York Post gazetesi, Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın gizli yazışmalarını ve bazı soruşturmalara müdahale etmeye çalıştığını ortaya çıkarmıştı. Bu, seçimin kaderini etkileyecek bir skandaldı.
Twitter bu habere sansür uygulamakla kalmayıp New York Post'un hesabını 10 gün boyunca kilitledi.
Daha sonra da Dorsey büyük bir pişkinlikle "Hata yaptık" dedi. Aslında bu bilinçli yapılan bir hataydı, diğer sosyal medya devleri gibi Donald Trump'ın seçilmesini istemiyordu.
Türkiye ABD'deki gibi sancılı bir seçim sürecinden geçerse, Twitter yine istediği siyasi lideri, gazeteyi susturup, önemli haberlere sansür uygularsa şaşırmayın! Nasıl olsa bunu da Dorsey, "Ekosistemin iyiliği için yaptım" diyebilir!

***

MEDENİ FRANSA'YA BAK!

Fransa'da, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu düzensiz göçmenler, içinde bulundukları kötü koşullar konusunda hükümete seslerini duyurmak için Paris'in göbeğinde kamp kurdu.

Çünkü Fransa'da bizdeki gibi göçmenlerin sağlıklı modern koşullarda kalabileceği kamplar yok. Göçmenler köprü altlarında yaşıyorlar. Ve polisler düzenli aralıklarla çadırları dağıtıyor, göçmenleri copla dövüyor.
Sistematik bir yıldırma politikası uyguluyorlar.
Ama sorsanız Fransa medeniyetin beşiği, tam bir insan hakları ülkesi!

***


24 SAAT EKRANA BAKMA

ABD'de Reviews.org adındaki bir şirket, dijital detoks deneyi yapıyor. 24 saat boyunca televizyon, oyun konsolu, cep telefonu, akıllı saat vs. hiçbir ekrana bakmayacak bazı katılımcılar 2400 dolar kazanacak. TV, cep telefonu, bilgisayara bakmadan bir gün geçirebilir misiniz? Çoğumuz için bir gün maile, cep telefonuna bakmamak kaos demek. ABD'deki araştırmalara göre; genç bir birey günde sadece eğlence amaçlı ekran başında 7 saat geçiriyor. Bizde de durum aynıdır. Bilgisayar, oyun, sosyal medya bağımlığı yüzünden boşanmalar arttı. Ekran bağımlılığı çağımızın hastalığı.

***


TIR ŞOFÖRÜ CEO OLACAK

5 yıl önce oyunculuğu bırakıp ABD'de TIR şoförü olan Tolga Karel, "Akla bak TIR şoförü oldu" diyen bir takipçisine "Bu TIR'cı aylık kazancıyla sülalene burs verir" diye yanıt verdi.

Karel şaka yapmıyor, burs verecek kadar iyi kazanıyor artık. Beş yıl içinde lojistik şirketi kurdu."Hedefim 2026'da 100 TIR'lık şirketimin CEO'su olmak" diyor. ABD de hâlâ fırsatlar ülkesiymiş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA