Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Salgında CHP iktidarda olsaydı!

Covid-19 salgınında muhalefet yapmak en kolay iş. Kapanırsınız, esnafları dolaşırlar "Niye kapandınız esnaf kan ağlıyor?" derler. Açılırsın, cefakâr doktorlara mikrofonu uzatırlar "Niye açıldınız, yoğun bakımlar doldu, doktorlar perişan" derler. Her şekilde faturayı iktidara çıkarırlar.
Evet, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de evdeki hesap çarşıya uymadı. Aşıları daha erken alabilir miydik? Salgının başında daha uzun kapanmalı mıydık? Geçtiğimiz Mart erken mi açıldık? Çalışamayanlara daha fazla destek olabilir miydik?



Bütün ülkelerin ekonomisi ve sağlık sistemi bu süreçten kötü etkilendi. Örneğin İngiltere Başbakanı Boris Johnson, salgının başında sürü bağışıklığı stratejisini uyguladı sonra kendisi korona olup ölümden dönünce, strateji değişti. Aşıya ulaşmak için her şeyi yaptılar. Johnson itiraf etti: "Aşıdaki başarımızın arkasında açgözlülük ve kapitalizm var".
ABD'de ölüler soğuk hava depolu tırlarda bekletildi! İspanya'da huzurevlerine terk edilen yaşlılar hayatını kaybetti! İtalya'da doktorlar hasta seçmek zorunda kaldı.
Kısacası Covid-19 gibi salgının daha önce hiç yaşanmadığını, tüm dünyanın bu krize hazırlıksız yakalandığını ve doğru politikalara da hatalar yapa yapa ulaşıldığını unutmayalım. Peki, bugün iktidara kızanlar, Covid-19 salgınında CHP iktidarda olsaydı ne olurdu diye hiç düşündüler mi? Bu sorunun yanıtı çok basit. Kemal Kılıçdaroğlu'nın SSK'nın başında olduğu dönemde A Takımı'nın 1998 yılında SSK Hastaneleri'nde çekilen çileyi anlattığı videoyu izlemek yeterli. İnsanlar muayene olmak, ilaç almak için günlerce kuyrukta bekler, böbrek taşını sıra beklerken düşürürlerdi!



SOKAKTA ÖLÜRDÜK

Bugün büyük şehir hastaneleri olmasaydı halimiz ne olurdu? "Şehir hastanelerine ne gerek var?" diyen Kılıçdaroğlu başta olsaydı belki de Hindistan'daki gibi insanlar hastanelerde değil, sokaklarda ölürdü!

Her kurultayda birbirini yiyen, krizler partisi CHP iktidarda olsaydı marketlerde gıda maddeleri bulamayabilirdik. ABD ve AB'den yardım isterdik. Uzaktan eğitim yapacak altyapımız bile olmayabilirdi!
Zülfü Livaneli, Suavi Taksim'de konser düzenleyip salgına dur derken ventilatör kıtlığı yaşanabilir, testler ücretli olabilirdi.
Meseleye bir de bu açıdan bakmak lazım. Ya CHP başta olsaydı!

ZENGİN YAŞLILAR MI, AÇLIKTAN ÖLEN FAKİRLER Mİ?
"Her yıl üç milyonu çocuk, 9 milyon insan açlıktan ölüyor. Korona'dan ise toplam 3.5 milyon kişi öldü. Fakir ülkede açlıktan ölen bir çocuk mu, zengin ülkede 80'li yaşlarda Covid olmasa zaten bir-iki sene sonra başka nedenden ölecek bir yaşlı mı büyük dram? Ekonomi aleyhine abarttık..."
Ünlü Fransız filozof Comte- Sponville'ne ait bu açıklama. Covid- 19, hümanist fikirleriyle saygı duyulan Sponville'in bile ezberini bozmuş anlaşılan. Hayattalar mı bilmiyorum ama Sponville, feda edilecek yaşlılar arasında annesi ya da babası olsaydı yine aynı konuşmayı yapar mıydı?
Peki, Covid-19 nedenli ölümlerin neredeyse üç katı insanın her yıl açlıktan ölmesi daha mı trajik? Gerçekten Covid-19'u abarttık mı?
Abartmayan Hindistan'ın yaşadıkları ortada, ölenler sokak ortasında yakılıyor! Önlem alınmasa Covid-19'dan hayatını kaybederler, açlıktan ölenleri de geçer!
Öte yandan ekonomi de önemli ekonomiyi ihmal ederseniz Hindistan'daki gibi oksijen tüpü kuyruğuna girersiniz! İşte salgın dünyayı böyle büyük bir ikilemde bıraktı.



ÇAKARLI MAGANDA UCUZ YIRTTI
İstanbul'da izni olmadığı halde çakar kullanan, trafikte tartıştığı Dadaş Aras'ı altı yerinden bıçaklayan Muhammet Enes Uysal'ın saldırı videosunu izlerken "Bu özgüven nereden geliyor?" diyordum. Ya arkası sağlammış ya da melek gibi bir insanı bıçaklamış!
40 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Uysal, Aras, şikayetinden vazgeçince 8 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Ve hapis yattığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi.
Aras, şu açıklamayı yaptı: "Uysal'ın ailesi özür diledi.
SMA'lı hastalar için 30 bin TL bağış yapmasını istedim. Onlar da kabul edince şikayetimden vazgeçtim." SMA'lı hastalara bağış bir şirinlik gösterisi mi? Yoksa Aras, gerçekten melek gibi bir adam mı? Ya da daha çok para mı aldı? Korkutuldu mu? Bu soruların yanıtlarını bilmiyoruz.
Ama Aras şikayetinden vazgeçmeseydi Uysal uzun yıllar içeride kalacaktı! Şimdi adalet yerini buldu mu? Uysal gerekli cezayı çekip akıllandı mı? Eğer Uysal yine trafikte birini bıçaklarsa? Onun davasına bakacak hakimin yerinde olsam şikayetten vazgeçen Aras ile Uysal'ı aynı hücreye koyarım!



YOKSA HER ŞEY YALAN MI?
O dünyanın en zengin üçüncü insanıydı.
41 milyar dolar bağış yapan bir iyilik meleğiydi.
Melinda'dan boşanana kadar her şey peri masalı gibiydi. Sonra Bill Gates'in reşit olmayan genç kızları zengin insanlara pazarlama suçundan hapis yatarken intihar ettiği iddia edilen pedofili milyarder Jeffrey Epstein ile fotoğrafını yayınladı.
Melinda'nın kocasının, Epstein ile olan bağı yüzünden boşandığı iddia edildi. Ve şimdi Gates Vakfı'nın eski bir çalışanının Bill Gates'in Nobel Barış Ödülü için Epstein'den yardım istediğini iddia etmesiyle ABD çalkalanıyor!
Epstein gerçekten ABD'nin kara kutusu. Soruşturmasına Prens Andrew, Donald Trump ve Bill Clinton gibi birçok önemli kişinin adı karıştı. Bill Gates, adı Epstein ile anılınca yaptığı bütün iyi işler unutuldu artık!
Eğer iddia doğruysa Nobel Ödülü için zenginlere küçük kız pazarlayan, pedofili bir sapıktan yardım istemek mide bulandırıcı!
Melinda boşanmasaydı belki de kirli çamaşırlar dökülmeyecekti ve Gates, Noel baba gibi anılacaktı. Elbette suçu ispat edilene kadar herkes masumdur!



ALTYAZI

'Şu iflas etmiş dünyada en geçerli para birimi; kendin gibi bir insanla paylaştığın duygulardır.' - Postacı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA