Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

6-7 Eylül’ü unutma, Mora ve Balkan katliamlarını hatırlama!

6-7 Eylül tarihimizin en kötü olaylarından biridir. İstanbul Ekspres gazetesinin "Atamızın evi bomba ile hasara uğradı" başlıklı yalan haberinin ardından binlerce kişi İstanbul'da sokaklara döküldü. Rum, Ermeni ve Yahudi yurttaşlara yönelik saldırılar gerçekleşti. Evler, iş yerleri, kiliseler, okullar tahrip edildi. Türk medyasına göre 11, bazı Yunanistan kaynaklarına göre ise saldırılar nedeniyle 15 kişi hayatını kaybetti. Birçok Rum, Türkiye'den göç etmek zorunda kaldı.
Bu olayları tezgahlayanların asıl amacı ekonomik hesaplaşmaydı! Osmanlı'dan beri ticareti Rumlar ve Yahudiler yaptığı için, sermayenin çoğu onlardaydı. Ama büyük imtiyazlar tanınan gayrimüslimler, Osmanlı'nın çöküşünü hızlandıran ayaklanmalara zemin hazırlamış, çeteler kurmuş ve katliamlar gerçekleştirmişti. İstanbul'da ve İzmir'de işgal kuvvetlerini büyük sevinçle karşılayan da onlardı.
6-7 Eylül olaylarının asıl amacı ülkedeki Rum-Yahudi sermayenin millileştirilmesidir. Tabii amaç, yaşanan insanlık ayıbını haklı çıkarmaz!
Tarih denince bizim aydınların, solcuların aklına hep 6-7 Eylül olayları, 1915 Ermeni soykırım iddiası geliyor. Sürekli belli günlerde eski hatalarımız gündeme getiriliyor.

Çoğumuz 6-7 Eylül olaylarını ezbere biliyor. Peki, 10 Ekim 1821 tarihi size neyi hatırlatıyor? Kaç kişi o gün ve sonrasında neler yaşandığını biliyor? Osmanlılara karşı ayaklanan Yunanlar, o gün Tripoliçe kalesini ele geçirip üç gün süren katliamda binlerce Türk'ü öldürmüştü. Öldürülmeden önce kadın ve çocuklara işkence yapılmıştı. Çete lideri Kolokotronis'in kendi anlatımına göre, kasabaya girdiğinde, hisar kapısından itibaren atının nalları toprağa değmedi!

5 MİLYON KAYIP
Adalarda isyan eden Rumlar, yakaladıkları gemilerdeki Türkleri diri diri yaktılar. Mora isyanı boyunca büyük bir Türk soykırımı yapıldı ve 25 binden fazla Türk, Müslüman katledildi.

Balkanlar'da yaşanan katliamları her yıl ısrarla gündeme getirip, konuşan var mı?
1821-1922 yılları arasında 5.5 milyon Müslümanın Avrupa'dan sürüldüğü ve 5 milyondan fazlasının öldürüldüğü ya da kaçarken hastalık, açlık sonucu öldüğü tahmin ediliyor. I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sırasında ise Anadolu'da 2.5 milyon Müslümanın öldüğü düşünülüyor.
Birçok tarihçi Balkan isyanları ve savaşlarını etnik temizlik olarak görüyor.
Peki, hangi ülke soykırım ya da katliam yaptık diyor? Elbette toplum olarak hatalardan ders çıkartmalıyız ama özeleştiriyi yapan, üzülen, özür dileyen biziz!
Siz hiç Yunanların Mora Katliamı için üzüntü duyduklarını, Sırpların, Bulgarların 93 Harbi ve Balkan Savaşları'nda yaptıkları etnik temizlik için özür dilediklerini gördünüz mü? Ne üzülmesi, Türk, Müslüman katliamlarını ulusal bayram olarak kutluyorlar!
Bizim kadar atalarına yapılan katliamları unutan ama kendi hatalarını hiç unutmayan, eleştiren, kızan ve sürekli dünyaya hatırlatan bir ulus yoktur herhalde.

***


İYİ Kİ VARSINIZ
Çanakkale'de meydana gelen orman yangınına müdahale eden bir arazözün şaft flanşı ile mafsalı bozuldu. Çorlu'da tamirhanesi bulunan yüksek makine mühendisi Sercan Akın'ı arayan ustalar, bu parçaları satın almak istedi.
Akın ise şaft flanşı ile mafsalı, "Bu parçanın bedeli yangınlarla canı pahasına mücadele eden itfaiyecilerin alın teri ile ödenmiştir" notuyla para almadan gönderdi. Duygulanmamak elde değil. Hatırlarsınız Muğla ve Antalya'da çıkan orman yangınlarında ateş söndürme özelliği olan yangın bombaları kullanıldı. Ve bu bombaların fiyatları bir-iki günde üç-dört katına çıkmıştı.

***


ZEKİ MÜREN DE BEĞENİRDİ
Son İş Bankası reklamında Zeki Müren'in denizde flyboard'la taklalar atmasını, ginger'a binmesini 'sanat güneşi'nin anısına yapılmış saygısızlık olarak görenler oldu.

'Müren hayatta olsaydı bu reklamda oynamazdı' dediler. Yahu Müren deterjan reklamında oynayıp "Size ALO diyorum" cümlesini slogan yapmıştı! Çağlar Çorumlu zaten Müren'i 'Arif &216' filminde oynadı ve keyifle izledik. Ortada bir saygısızlık yok. Aksine reklamın sonunda "Taklitler aslını yaşatır" denilerek güzel bir saygı duruşunda bulunuluyor.
Müren yaşasaydı bu olayı büyütmez ve Çorumlu'ya "Fevkalade iyi oynamışsın, seninle iftihar ettim evladım" derdi.

***


BEZOS ÖLÜMSÜZLÜĞE KAFAYI TAKTI
201 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin insanı Jeff Bezos, insanların sonsuza kadar yaşaması üzerine biyolojik yeniden programlamayı amaçlayan yaşlanma karşıtı araştırmalar gerçekleştiren Altos Labs adlı şirkete, 270 milyon dolar yatırım yaptı.

Şirkette, hücrenin önceki bir döneme dönebileceğini ispatlayarak Nobel ödülü kazanan Dr. Shinya Yamanaka gibi önemli bilim insanları yer alıyor.
Bu haberi okuyunca "Her canlı ölümü tadacaktır Bezos efendi" dediğinizi duyar gibiyim. İnsanda o kadar para olunca ölesi gelmiyor işte!
Bezos için 270 milyon dolar çerez parası! Para çok olunca da şansını deniyor işte. Ya başarırsa!

***


NEREDEN NEREYE...
2016'da ayırılan Angelina Jolie ve Brad Pitt'in beş yıldır süren velayet davası sona ermişti. 18 yaşından küçük 5 çocuğun ortak velayetini talep eden Pitt, mahkemeyi kazanmıştı. Ancak Jolie, özel hakim John Ouderkirk'in eski eşinin avukatlarıyla iş ilişkisi olduğunu ve bu sebeple adil bir yargılanmadan mahrum bırakıldığını belirterek, hakimin davadan alınmasını talep etmişti.

Ve hakimin görevine son verildi.
Bu dava bitmez, daha konuşuruz. Ve bir süre sonra da davanın sonucu önemsizleşir. Zaten çiftin altı çocuğundan en büyüğü Maddox 20 yaşında. Pax, 17, Zahara, 16, Shiloh 15 ve ikizler Vivienne ile Knox 12 yaşındalar.
Nereden nereye... Bir zamanlar dünyanın en popüler örnek çifti şimdi birbirlerinden intikam alırcasına dava sürecini uzatıyorlar.

***


Altyazı
'Derler ki aşk; birine seni yok etme gücünü verip, bunu kullanmayacağı konusunda ona güvenmektir.' (Criminal Minds)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA