Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Tavlacı dayılar haklı mı çıktı?

Geçtiğimiz günlerde Antakya'da Oğuzhan Kaplan'ın satırla kovaladığı sevgilisi Elif D., bir dükkanın önünde durmuştu. Dükkanın önünde tavla oynayan erkeklerin Elif'e yardım etmemesi sosyal medyada çok eleştirilmişti. Hatta "Siz adam değilsiniz" başlığı atan haber siteleri oldu.
Oğuzhan gözaltına alınarak, adliyeye sevk edildi ama Elif sevgilisinden şikayetçi olmadı, "Onu affedin. Tutuklanmasın" sözleriyle feryat etti, ağladı. Ama Oğuzhan 'Kasten adam yaralama' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Bu olay 2020 yılında Konya'da sevgilisi Ayşe D.'yi döven Özgür Duran'ı engellemek isterken ölümüne yol açan Kadir Şeker'in cezaevine girmesini hatırlattı. Ayşe D. de "Özgür Duran'la sadece tartıştık, darp olmadı" diye ifadesini değiştirmişti. Ayşe D. daha sonra uyuşturucu ticareti yapma suçundan 15 yıl hapis cezasına mahkum oldu. Antakya'da olaya karışmadıkları için tavlacı dayıları sosyal medyada linç edenler şimdi ne düşünüyorlar? Tavlacı dayılar Oğuzhan tarafından satırla doğransaydı, Elif belki de "Biz tartışıyorduk. Oğuzhan'a küfrettiler, saldırdılar" diye ifade verecekti!
Buna benzer çok olay yaşandı. Kadınları sevgilisi ya da kocasından kurtarmaya çalışan insanlar bıçaklanıp hayatını kaybetti.
'Karı-koca, sevgili kavgasına karışılmaz' diye bir söz vardır. Bu tartışmaya açık bir söylem. Bazen bir kadını ölmekten kurtarır kahraman olursunuz. Bazen de satırlı sevgili sizi doğrar ya da Kadir Şeker gibi boşu boşuna hapis yatarsınız. Bu gibi durumlarda olaya karışmayanlar suçlanmamalı.
Tartışılması gereken bir diğer konu da Elif gibi genç kızların efendi erkek yerine 'arıza' erkekleri tercih etmeleri. Tabii bu durum Oğuzhan'ın satırla saldırmasını haklı çıkarmaz, lakin bazı genç kızlarımız arıza erkekleri seviyor! Dizilerde de bıçkın, maço tipler aşık olunacak erkek diye idealize ediliyor. Bu dizilere senaryo yazan Cihangir tayfası da kadına şiddete hayır diye yürüyüş yapıyor iyi mi?

***

AŞI OLMAYANA BÖBREK YOK
ABD'nin Colorado eyaletinde bulunan sağlık sistemine (UCHealth) bağlı olan bir hastane Kovid-19 aşısı olmamış insanlara organ nakli yapmayacağını açıkladı. Hatta böbrek nakli için hastaneye giden bir kadına 30 gün içinde aşı olup tekrar gelmesi gerektiği, aksi takdirde organ naklinin reddedileceği söylendi.

Tartışma yaratacak bir karar. Aşı karşıtlarına bu kadar da sert olmak gerekiyor mu? Peki, organ nakli yapılan insan aşısız olduğu için virüsü kapıp hayatını kaybederse ne olacak? UCHealth yetkilileri de böbrek nakli yaptıran Kovid-19'lu insanlarda ölüm oranının yüzde 20 ile yüzde 30 arasında olduğunu, organların boşa gitmemesi için bu kararı aldıklarını söylüyor.
ABD ve Avrupa ülkelerinde aşı karşıtları için her gün daha sert uygulamalar hayata geçiriliyor. Türkiye'deki aşı karşıtları yabancılara göre daha şanslı!

***

RONALDO'YU DA ELEŞTIRDILER
Şampiyonlar Ligi'nde Manchester United'ın son iki maçında Cristiano Ronaldo'nun ortalama 3.7 mil koştuğu ortaya çıktı. Wolfsburg kalecisi Koen Casteels bile ligde son iki maçta 3.9 mil koşmuş.

Paris Saint German'in 22 yaşındaki yıldızı Kylian Mbappe bile iki maçta 5.5 mil koşuyorsa, 36 yaşındaki Ronaldo'nun 3.7 mil koşması yeter. Ama Premier Lig'in maç temposu Şampiyonlar Ligi'nden bile yüksek. Ronaldo'nun gelecek yıl koşmaması daha çok tartışılır.
Futbolda istatistikler her zaman tartışma konusu olmuştur. Sonuçta koşmayan Ronaldo sürekli gol atıyor!
Belki de efsane teknik direktör Alex Ferguson'un dediği gibidir: "İstatistikler mini etek gibidir, çok şey gösterir ama en önemli şeyi göstermez."

***

KAYNANA DA MI GELİNLİĞİ BEĞENMEDİ?
Hacı Sabancı ile nikah masasına oturan Nazlı Kayı'nın gelinliği, sosyal medyada çok tartışıldı. "Arzu Sabancı, Nazlı Kayı'nın gelinliğinden sonra bir köşede sinir krizi geçiriyordur eminim...", "Gelinliğini ilk defa bugün gördüyse Arzu Sabancı baygınlık geçirmiş olabilir, facia" gibi yorumlar yapıldı.
Arzu Sabancı ise Instagram'dan gelininin fotoğrafını paylaşıp "Dün akşam nikahta Nazlı'cım zarif bir kuğu, güzel bir masal prensesi gibiydi. Esas gelinliği düğünde" diye yazdı. Bu paylaşım kaynana da gelinliği beğenmedi olarak algılandı.

Daha sonra Sabancı o paylaşımı kaldırdı ve aynı paylaşıma nazar boncuğu ekleyerek tekrar paylaştı.
Türkiye'nin sayılı zenginlerinden biri olsanız da gelin-kaynana tartışmasının içinde buluveriyorsunuz kendinizi. Ben o paylaşımı, Arzu Sabancı gelinine destek verdi gibi algıladım. Bence en güzeli de gelinin hayalindeki gelinliği giymesidir. Anneler gelinlik tercihine karışmamalı.
Nazlı, nikah için modern, sade bir gelinlik tercih etmiş olabilir. Tabii gelin-kaynana ve gelinlik tartışmalarında en son fikir sorulacak erkeklerdir.

SOSYAL MEDYANIN ÇOCUK İŞÇİLERİ
Hollanda hükümeti, çocukları, sosyal medya platformlarında ürün tanıtımı yapan 'influencer'lara karşı korumak için yeni bir düzenleme hazırlıyor.
Hükümete göre çocuklar YouTube'daki aile vloglarında veya Instagram'daki paylaşımlarda, ebeveynleri tarafından ürün tanıtımlarının bir parçası haline getiriliyor. Böylece bir çocuk işçiliği ve sömürü sorunu yaşanıyor.

Hükümetin 'influencer'larla ilgili şikayetler için bir bildirim hattı oluşturacağı ve sosyal medyada çocukların kullanıldığı reklamları veren şirketleri takibe alacağı konuşuluyor. Hem 'influencer'lara hem de reklam verenlere karşı yaptırımlar uygulanabilir!
Bizde de çocukları sosyal medya işçisi gibi çalıştıran aileler var. Özellikle 'Instagram anneleri' denen bir grup var ki, çocuklarını resmen reklam aracı olarak kullanıyor.
Aile bu işten para kazanıyor ama çocukların psikolojisi bozuluyor ve sosyal medya bağımlısı oluyorlar. Hollanda örnek alınmalı.

Altyazı
"Yeniden başlamak legolardan ev yapmaya benzer. Yenisine başlamak için öncekini parçalamanız gerekir." (C'est Pas Moi Je Le Jure)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA