Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Köprüye ateist girdi Müslüman çıktı

Önceki gün rüzgarın hızının 130 kilometreye çıktığı, çatıların uçtuğu, dört kişinin hayatını kaybettiği, 38 kişinin yaralandığı İstanbul'da özellikle motosikletli sürücüler zor anlar yaşadı. O zor şartlarda motosikletli kuryeler de çalışmak zorunda kaldı.
Lodos öyle bir esti ki, köprüye ateist giren Müslüman çıktı! Sosyal medyada videoyu görmeyenler için olayı özetleyelim. Bir motosiklet sürücüsü 15 Temmuz Köprüsü'nü geçtikten sonra şu konuşmayı yayınladı:



"…Boğaz Köprüsü'nden motosikletle geçtim. Aşırı derecede rüzgar var. Denize uçmamak için çok çaba sarf ettim. Sakın ha Boğaz Köprüsü'nden geçmeyin. Bakın ben ateist bir insanım, köprünün ortalarına doğru kelimeyi şehadet getirdim. Köprünün sonunda 'La havle ve la kuvvete' suresini okuyordum. Köprüye ateist olarak girdim Müslüman olarak çıktım. Köprüden geçecekseniz bir daha düşünün." İroni yapılmış da olsa epey güldürdü bu video. Hani batan bir gemide, düşen bir uçakta ateist olmaz denir ya, o hesap! Bu hayattaki köprü böyle sallıyorsa bir de Sırat Köprüsü'nü düşünün!
Tabii bu video anında viral oldu. Yıllardır ünlü olmaya çalışan 'az ünlü' fenomen Onur Babacan bu videoyu çektikten sonra muradına ermiştir artık!

KAHRAMAN OTOBÜSLER
Köprüdeki bir ilginç olay da iki belediye otobüs şoförünün, şiddetli rüzgarda denize uçmamaları için motosikletli kuryeleri aralarına alarak yola devam etmesiydi.
Sosyal medyada bu kötü hava şartlarında kuryelere sipariş vermeyin diye çağrılar yapıldı. Oysa tehlikeyi müşterilerden önce kurye şirketlerinin görmesi gerekiyordu. Bir-iki firma geç de olsa hatasını anladı, diğerleri çalışmaya devam etti.
Sonra İstanbul Valiliği, okulları tatil etti ve 19 saat boyunca motosiklet ve elektrikli Scooter kullanımını yasakladı.
İşte doğanın gücü böyle bir şey. Kimse önünde duramaz
"Asıl İklim Değişikliği zirve yaptığında kopacak fırtınaları düşünün" diyerek mesajımızı da vermiş olalım!

***


JACK'İN VEDASI
Twitter'ın kurucusu ve CEO'su Jack Dorsey, istifa ettiğini duyurdu. Jack, Twitter hesabından "Şirketimizde yaklaşık 16 yıl görev yaptıktan sonra, nihayet ayrılma zamanımın geldiğine karar verdim" diye yazdı. Ve Twitter Baş Teknoloji Sorumlusu Parag Agrawal'ın yeni CEO olacağını duyurdu.
Bu açıklamanın hemen ardından Twitter hisseleri yüzde 10 değer kazandı. Normalde düşmesi gerekirdi değil mi? Hayır, şirketin diğer ortakları Jack'in istifa etmesini istiyordu zaten!
Jack'in ayrıca ödeme şirketi Square Inc.'nin de başkanlığını yürütmesi eleştiriliyordu. Tek bir işle ilgilenen CEO'nun Twitter için daha faydalı olacağı söyleniyordu.

Pandemiyle birlikte Twitter'ın kullanıcı sayısı ve geliri arttı ama dünyada siyasetin bile Twitter'dan yönetildiği bir dönemde şirketin daha çok kazanması bekleniyordu. 353 milyon kullanıcı da yeterli bulunmuyordu.
Jack'in "Şirketlerini kendi egolarına tercih eden çok fazla kurucu yok. Bunun doğru hareket olduğunu kanıtlayacağımızı biliyorum" dediğine bakmayın. 45 yaşındaki Jack yeni bir şey icat edip döner!

***


LEWANDOWSKİ'NİN HAKKI YENDİ Mİ?
2021 Ballon d'Or ödülünün sahibi, Lionel Messi oldu. Messi, bu ödülü yedinci kez kazanarak en yakın rakibi Ronaldo ile arasındaki farkı iyice açtı.
İlerleyen yaşını da hesaba katarsak Ronaldo'nun artık Ballon d'Or'da Messi'yi geçmesi zor.

Bayern Münih'in üst üste dokuzuncu kez Bundesliga şampiyonluğunu kazanmasında büyük rol oynayan, geçen sezon attığı 41 golle Gerd Müller'in rekorunu kıran Robert Lewandowski'nin hakkının yendiğini düşünenler var.
Bu sene değil ama geçtiğimiz yıl hakkı yendi. O ödül Lewandowski'nin olmalıydı!
Gelecek yılda yaşına rağmen en çok koşan, en genç gösteren diye kriterler uydurup ödülü Ronaldo'ya verirler artık!

***


RAHATLAMA KAFESİ
İstanbul merkezde ama şehir gürültüsünden uzak… İçeriye az müşterinin alındığı… Müzik çalmayan, yüksek sesle konuşulmayan… Garsonun zırt pırt gelip "Bir şey istiyor musunuz?" demediği bir kafe var mı?
Sadece kafa dinleyeceğiniz, belki bir şeyler okuyacağınız ya da manzaraya, yeşile bakıp dalıp gideceğiniz bir kafe biliyor musunuz?
İş stresine bir de şehrin kalabalığı, hızlı temposu eklenince insan iyice daralıyor.

Güney Kore'nin başkenti Seul'deki delice koşuşturmanın ortasında müşterilerine 'rahatlama' alanları sunan The Green Lab adlı çay dükkanları ortaya çıkmış.
Burada ayakkabı giyilmesi veya konuşulması yasak ve içeriye sadece 10 müşteri alınıyor.
The Green Lab'larda meditasyon yapabiliyor, bir fincan çay eşliğinde yeşilliklere bakıp dinlenebiliyorsunuz.
Böyle bir konsept İstanbul'da da tutar mı? Tutar ama fotoğraftaki alana bizim işletmeciler en fazla kaç masa koyarım diye işe başlar!

***


TRABZONSPOR'U ŞAMPİYON İLAN EDELİM
Fenerbahçe, savunmada 3'lü oynaması gereken takımlardan biri olan Göztepe'ye karşı 4'lü defansla oynadı.
En iyi savunma oyuncusu Attila Szalai niye oynamıyor?
"Ocak'ta satılacak diye oynatılmıyor" deniyor. Bir futbolcu satılacak diye 1.5 ay oynatılmaz mı? Sakatlıktan korkuluyorsa neden son bölümlerde oyuna giriyor?

Bu takım neden ruhsuz ve koşmuyor? Sahanın en iyisi İrfan Kahveci neden erken kenara alındı? Max Meyer'in bu takımda işi ne?
Fenerbahçe'deki dönen saçmalıklar için bir sayfa dolusu soru yöneltebiliriz!
Üç ayda bir teknik direktör değiştirmek Fenerbahçe'ye yaramıyor ama Vitor Pereira ile de olmuyor!
Fenerbahçe'ye her şeyi organize edecek bir futbol aklı lazım.
Beşiktaş, Galatasaray da umut vaat etmiyor. Trabzonspor'un şampiyonluğunu şimdiden ilan edelim de kimse yorulmasın!

***


Altyazı
"Kendi kafanın içi, olabileceğin en kötü yerdir." (Peaky Blinders)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA