Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HALİT YEREBAKAN

Yaza probiyotiklerle hazırlanın

Yediğimiz şekerler, vücudumuzdaki iyi bakterileri yok eder. Düzenli probiyotik tüketmek ise şeker ihtiyacını bastırıp kilo kontrolü sağlar. Yaza girerken zayıflamaya yardımcı olan probiyotikleri sofranızdan eksik etmeyin

Bakteri denildiğinde akla ilk gelen şey kötü bakterilerdir ama sağlığımıza destek veren iyi bakteriler de vardır. Bu bakteriler probiyotiklerdir. Probiyotik, bağırsakları düzenleyen ve bağışıklığı güçlendiren mikroorganizmalara verilen addır. Probiyotikler, bağırsağın doğal florasının hastalığa neden olan her türlü düşman organizmaya karşı birer bariyer oluşturmasına yardımcı olmaktadır. Probiyotikler; alerji, artrit, astım, kanser, depresyon, kalp hastalığı ve gastrointestinal problemler de dahil olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde yardımcı rol oynar.

İYİ BAKTERİLER ARTAR
Araştırmalara göre; bağırsaklarımızdaki probiyotiklerin bakterilerin alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının önüne geçilmesine yardımcı olduğu sonucuna varılmıştır. Kalın bağırsağımızla ilgili yaşadığımız problemlere, aldığımız probiyotiklerle engel olabiliriz. Probiyotikleri düzenli olarak kullanmak, vücudumuzdaki bakteri dengesini iyi yönde değiştirmektedir.



Probiyotikler, vücudumuzdaki iyi bakterilerin sayısını artırırken, kötü bakterilerin de çoğalmasını engeller. Bu nedenle, probiyotik açıdan zengin besinleri beslenmenize dahil etmenizi öneririm. Kilonuzu kontrol altına almanıza da yardımcı olan probiyotikleri doğal ve lifli gıdalarla vücudumuza alırız. Yediğimiz çeşitli şekerler ve karbonhidratlar vücudumuzdaki iyi bakterileri yok etmektedir. Aldığımız probiyotikler sayesinde karbonhidrat ve şeker gibi ihtiyaçlarımızın önüne geçmekteyiz. Antibiyotikler kötü bakterileri öldürmekle görevlidir fakat kötü bakterileri öldürürken iyi bakterileri de öldürür. Bu da gaz, kramp, kolit ve ishal gibi durumlara yol açar. Probiyotikler, bu rahatsızlıkların ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.
Bilim bu kadar gelişmeden önce yaygın olan inanış, bağışıklık hücreleri ve probiyotiklerin düşman olduğu yönündeydi. Araştırmalar ilerledikçe bu inanış tam tersi bir hal aldı ve farklı konularda iş birliği yaptıkları düşünülmeye başlandı. Probiyotikler de bağışıklık hücreleri kadar vücut için olmazsa olmazlar listesine girdi.
Peki, bağışıklığı artırmak için probiyotikler kullanılabilir mi? Bağırsak fonksiyonunu düzenleyen laktik asit bakterileri uzun yıllardır bağışıklığı artırmakla ilişkilendiriliyordu. Hatta Nobel Ödüllü Rus mikrobiyolog Elie Metchnikoff, Bulgarların uzun ve sağlıklı yaşamalarının sırrını araştırdı ve bunu içinde bol miktarda laktik asit bakterisi bulunan yoğurdu düzenli tüketmeleriyle açıkladı. Laktik asit bakterilerinin bağışıklık sistemini harekete geçirme şekli biraz karmaşık olsa da sonuç olarak güçlü hücreler ortaya çıkar ve bu hücreler enfeksiyon veya bulaşıcı hastalıklara hatta kansere karşı direnç sağlar. Birçok yiyeceğin bağışıklığı güçlendirdiğini biliyoruz ancak laktik asit bakterilerinin kendi başına bağırsak aktivitesini güçlendirdiği su götürmez bir gerçek. Elbette hepsi aynı derecede etkili değildir. Bu bakteri tiplerinden bir tanesi güçlü hücrelerin oluşumunda oldukça etkilidir; bu bakteriler ise fermente edilmiş yani evde yaptığınız yoğurtta bulunanlardır.



LAHANA
TURŞUSU TÜKETİN
Yoğurt; B vitamini, kalsiyum ve potasyum içerir. Kemikleri güçlendirir. Ancak sağlıklı sindirim sistemine kavuşmak; tek gecelik yoğurt yemeyle değil, düzenli tüketim ile gerçekleşir.
Doğal olarak fermente edilen lahana turşusu, probiyotik bakımından zengindir. Aynı zamanda lif, B ve C vitaminleri içerir.
Salatalık turşusu; tıpkı lahana gibi çok iyi bir probiyotik kaynağıdır.
Ayran, keçi sütü, şalgam, turşu gibi fermente gıdalar, probiyotik açısından zengindir.

MEVSİM GEÇİŞİNDE UYKUSUZLUĞUN ÇÖZÜMÜ BADEM VE MUZDA SAKLI
Uykusuzluk sadece enerjinizi değil, sağlığınızı, iş performansınızı ve yaşam kalitenizi de azaltabilir. Muz, domates, vişne, badem ve süt uykusuzluğa iyi gelen besinlerdir.
Neredeyse herkes zaman zaman uykusuzluk sorunuyla karşı karşıya kalır. Stres, jet lag, hatta diyet gibi faktörler uyku kalitenizi olumsuz etkiler. Uykusuzluk; uykuya dalmayı, uykuda kalmayı zorlaştıran ya da çok erken uyanmanıza neden olan yaygın bir sorundur. Hatta bu nedenle uyandığınızda hâlâ kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Fakat tüm bu olumsuzlukları ve uykusuzluğu önlemenin yolları vardır.
Yapılan araştırmalar, vişne ve vişne suyunun uyku düzenini korumaya yardımcı olan melatonini artırıcı etkisi olduğunu ortaya koymuştur.
Domates, uyku düzeninizi sağlayacak bir başka besindir. Domatesin içinde vişneden daha fazla melatonin hormonunu artırıcı madde bulunur. Uyku sorunu yaşıyorsanız, özellikle kahvaltılarınızda domates tüketmeye özen göstermelisiniz.
Çok az bilinen yeşillerden limon balsamı, uyku sorunu yaşayanların vazgeçilmez besinlerindendir. Ancak kekik kökü ile birlikte tüketildiğinde etki ettiği gözlemlenmiştir.
Limon balsamının yanı sıra papatya, binlerce yıldır uykusuzluk için bitkisel bir çare olarak kullanılmıştır.
Vişnenin yanı sıra muzun da melatonin düzenleyici etkisi bulunduğu ortaya konmuştur. Özellikle uyku esnasında bacak krampları yaşıyorsanız, günde bir adet muz tüketmeyi alışkanlık haline getirmeniz uyku probleminize iyi gelecektir.
Bazı çalışmalar, kalsiyum yetersizliklerinin kötü uyku kalitesiyle bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle uyumadan önce bir bardak ılık süt tüketebilirsiniz.
Magnezyum ve kalsiyum açısından zengin olan bademi günde bir avuç yemek uyumanıza yardımcı olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA