Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Kim susturmuş, anladınız mı?

Rapçi Şanışer, 20 müzisyenle birlikte "susamam" ismiyle, 15 dakika süren bir şarkı yapmış. Sözlerine biraz bakayım dedim, karşıma şunlar çıktı:
"egzoz gazı soluyan
sağı solu belli olmayan
mangala gitti maganda!
orman yanar"
Şarkı çıkmadan iki hafta önce PKK terör örgütü, tam 27 orman yangınını üstlenmiş.
Ama şarkıya göre orman yangınlarının en büyük müsebbibi 'magandalar'.
Şimdi ben bu şarkıya sığ demeyeyim de ne diyeyim?
Ya da Afrika'daki kuraklığı, Afrikalıların denizlerin, nehirlerin kıymetini bilmemesine bağlayan şu kısma ne demeli:
"kurak afrika görüntüleri uzak değil
çocuğun büyüdüğü yer sulak değil
çünkü yok ettik gölleri, nehirleri, ırmakları, hepsini!
nasıl acımadık?"
Nerde anti-kolonyalizm bu muhalif şarkıda; emperyalizmin en büyük deneme tahtası olan kıtadan bahsederken özne -umalım ki farkında olmadan- böylesine gizlenir mi?
Şimdi ben bu şarkıya sığ demeyeyim de ne diyeyim?
Rap, muhalif olmayı gerektirir. O yüzden bu arkadaşların muhalif olma arzusunu anlıyorum.
Ama bol bol parmak sallamaktan öte gitmeyen içi boş argümanlarla olacak iş değil bu.
Gezi kalkışmasından bu yana muhalif olmayan çevreleri de genel-geçer, üzerinde ortaklaşılan (kadın, çevre, adalet, vb.) meseleler üzerinden birleştirme çabası açık. Buna dair bilinçli dezenformayon yapan hesapları da defalarca yazmıştık. "Susamam" da tüm bu başlıkları tek bir çatıda toplamış.


İşin ironik kısmı, "susamam" diye çıktıkları yolda, esas susturulanların kendileri olması oldu. Örneğin projeye katkı sunan rapçilerden Miraç, önce sosyal medya hesabından şöyle yazdı:
"SÖYLEMEM GEREKİR. Şarkıda bulunan bir kişi olarak ve tamamen yoksulu, yetimi, mülteciyi, sokağı anlatan biri olarak aşırı uç siyasi kesimlerin, HDP ve FETÖ bağlantılı kişilerin şarkıyı paylaşmasından ve bundan nemalanmasından aşırı rahatsızlık duyduğumu belirtmeliyim."
Miraç, bu sözlerinden ötürü mahalle değil, gezegen baskısına maruz kaldı. Linç edildi, sövüldü. En sonunda da saatler içinde tivitini silmek zorunda bırakıldı. Miraç, içinde bulunduğu çevrede, fikir özgürlüğünün terör örgütlerini rahatsız etmemek sınırında bittiğini sanırım yeni anladı.
Geç olsun, güç olmasın. Ardından çektiği bir video ile tekrar açıklama ihtiyacı duyan rapçi şöyle dedi:
"Ben de özgür bir insan olarak bazı parti ve ideojilere uzak durma ve doğru bulmama hakkını kullanabilirim. Şimdi tehdit ve baskılarınızı üzerimden çekin ve beni özgür insan haklarımla baş başa bırakın."
Terörden bile 'ideoloji' diye bahsetmek zorunda bırakan karanlık utansın.
Tevafuk, aynı gün şarkıcı Haluk Levent de bu linçten payını aldı. Sebebi "Kahrolsun PKK" diye başlayan bir tivitti; dedirtmediler. Levent, Diyarbakırlı annelere desteğe gideceğini de ilan ettiği tivitini "altına gelen küfürlü paylaşımlar" sebebiyle sildiğini söyledi. O küfürlü paylaşımlar tam da bunun için gelmiyor muydu zaten? Levent, direnen annelerle dayanışmak için sözünü tutacak mı, zaman gösterecek.
Velhasıl, "susamam" diye başlayan yolun sonu, kimin kimleri nasıl susturduğunu göstermesi açısından hayırlı bitti. Hükümete diss atmak kolay; esas çevrenizdeki gezegene baskısına direnin de alkışlayalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA