Geçtiğimiz hafta dikkatlerden kaçan ama bence bir dönüm noktası olan gelişme yaşandı. Ulusalcı yazar Hulki Cevizoğlu'nun Halk TV'deki programına son verildi ve bu gelişmeyi kendisi sosyal medyadan şöyle duyurdu:
"Halk TV, Ceviz Kabuğu'na yeni yayın döneminde yer vermedi. Yandaş medyayı gece gündüz sansürcülükle eleştiren Halk TV, sanırım Abdullah Gül ve İngiltere eleştirilerimden rahatsız oldu. İngiltere'de ticaret yapan yeni patronu izlemeye devam edelim bakalım."
İngiltere'de ticaret yapan patrondan kastı, Deniz Baykal'dan kanalı satın alan ama nedense resmiyette ismi görünmeyen işadamı Cafer Mahiroğlu. Resmiyetteki gariplikler bununla kalmıyor. Kanalı Hollanda'da kafe işleten eniştesinin üzerine alan Mahiroğlu'nun İngiltere'de üç şirketi var ama borç batağı içinde. Gazetemizden Dilek Güngör, MASAK'ın, Mahiroğlu'na Londra'daki FETÖ sermayesinin özellikle de FETÖ firarisi Akın İpek'in destek verdiği iddialarını araştırdığını yazmıştı.
İlginç bir diğer gelişme ise CHP eski Milletvekili Durdu Özpolat'tan geldi. O da Merdan Yanardağ yönetimindeki TELE1'in Akın İpek tarafından fonlandığını, sahibi olduğu Yurt gazetesi vesilesiyle duyurdu. Neden CHP kitlesinin takip ettiği iki kanal için de Akın İpek'in adı geçiyor; cevap bekleyen soru bu.
Bu dönüşüm önemli zira Kılıçdaroğlu CHP'si az zamanda çok iş başardı. 10 yılda yeni bir CHP kitlesi ortaya çıkardı. Türkiye'deki öncelikli tehdidi sorsan, "bölücülük ve irtica" diyen tabanlarını hem HDP hem de SP ile ittifaka ikna etti. Kimsenin de gıkı çıkamadı. Kılıçdaroğlu'nun deyimiyle "tıpış tıpış" oylarını verdiler.
Baykal'ın grup başkan vekiliyken, "İçi çürüyen bir Avrupa'nın bekleme odasında unutulmak ağırımıza gidiyor" diyen Kılıçdaroğlu'nu da millî çıkarlar söz konusu iken bile Avrupa Birliği'nin, IMF'nin, NATO'nun yanında duran biri haline getirdiler.
Bakalım CHP kitlesini bundan sonra ne bekliyor?..

Akşener-Demirtaş kahvaltısı
HDP eski Eş Başkanı Demirtaş, ilginç bir çıkış yaparak, "Dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım'ın kapısını çalar ve "Kahvaltıya geldik" derdim" açıklamasında bulundu.
Bu açıklama sorulan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ise "Vatandaşı kutuplaştıran anlayışı ortadan kaldırmak için yola çıktık... Güneydoğu'da şöyle bir gelenek var, kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız."
Bu açıklama, HDP'nin CHP-İYİ Parti ittifakına kamuya açık biçimde dahil edilmesi için bir ilk. CHP seçmeni zaten açıktan HDP'yi savunan başkanlarını ve vekillerini benimsedi. "Her evden HDP'ye bir oy" diye kampanya bile yaptılar. Önümüzdeki süreçte ise benzer bir "hissizleştirme"politikasının İYİ Parti seçmeninde uygulanacağını öngörmek güç değil.
Akşener, geçtiğimiz ay da Abdullah Gül'ün arkadaşı olduğunu ve adaylığına olumsuz bakmadığını söylemişti. Yani 2018 seçimlerinde Gül'ün adaylığına açıktan karşı çıkan Akşener "ikna olmuştu."
Şimdi gel de bu gelişmeleri, Hulki Cevizoğlu'nun "İngiliz patron" açıklamasıyla birlikte okuma... Bir "İngiliz patron" bence de var...