Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

CHP’nin suflörü olarak FETÖ

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Hatırlarsınız Samanyolu TV'den Zaman'a, Bugün TV'den Karşı Gazetesi'ne değin tüm FETÖ'cü yayınlara CHP "basın özgürlüğü" diyerek kendini cansiperane kalkan yapmıştı.
CHP lideri, FETÖ'cü Zaman'a desteğe giderken, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin tam da 7 Haziran seçimi öncesi ne demişti:
"8 Haziran'da bu gazetelerin hepsine el koyacağız!"
Bahsettiği FETÖ'cü gazeteler değildi elbet; onlar basın özgürlüğüne dahildi. "Biz" değiliz!
Kılıçdaroğlu, bugün Ahmet Altan başta olmak üzere "Taraf'ın tetikçisi" dediği herkese sahip çıkan bir noktada. Ancak CHP'nin yargılamak istedikleri var ve onların tek suçu ya AK Partili olmak ya da AK Parti'ye yakın olmak.
Yani FETÖ'yü başından sonuna ve hâlâ destekleyen bir gazeteciyseniz, CHP serbest kalmanız için kendisini ortaya atar. Ancak % 52 oyla seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı veya partisini destekliyorsanız, sizin hakkınız "TRT'de canlı yayında yargılanmaktır." Tırnak içindeki istek, partisinden istifa etmek zorunda kalan eski CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'ya aittir.
15 Temmuz'a gelelim. O gece FETÖ'nün şehit etmek istediği lider Erdoğan; tankları açıp yol verdiği lider ise Kılıçdaroğlu idi. Nitekim CHP, aynı FETÖ elebaşı gibi 15 Temmuz darbesine "tiyatro" ve "kontrollü darbe" demişti. Ardından da "Masumlar içeride" propagandası yapmak için "Adalet Yürüyüşü" başlattı. FETÖ'cü kim varsa, o yürüyüşte yerini aldı.
Yetmedi, darbeye karışan FETÖ'cü askeri öğrencilere bile sahip çıktı. Hatta birisini makamında bizzat ağırladı ve kahraman gibi lanse etti.
Kaseti biraz daha geri sararsanız; 17-25 Aralık'tan bir hafta önceki Kılıçdaroğlu'nun Amerika seyahatini, orada görüştüğü FETÖ'cü örgütleri bulursunuz. 17-25 Aralık tapelerini Meclis kürsüsünden dinletecek kadar şirazesi kayan Kılıçdaroğlu, STV'ye çıkıp "Erdoğan, Malezya'ya kaçacak" bile demişti. 31 Mart, kimin nereye kaçacağını şaşırdığı bir tarihti gerçekten ama Erdoğan için değil!
Biraz daha geriye sararsak Kılıçdaroğlu'nun ta Ocak 2012'den itibaren "Yargıda ve Emniyet'te cemaat yapılanması var diyemem" veya Nisan 2012'de "Cemaat yapılanması var demek için kanıt lazım" sözlerini buluruz.
Zaten kaseti 2 yıl daha geriye sarsak, Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin başına getiren "kasete" ve onu çekenlere ulaşırız...
Türken Vakfı'na attığı iftiralardan 128 milyar dolar yalanına CHP'nin sahiplendiği tüm iftira kampanyalarının öncesinde FETÖ militanları tarafından dillendirilmiş olması oldukça ilginç bir paralellik arz ediyor. Bu tabloya bakınca CHP'ye sadece FETÖ'nün siyasi ayağı demek haksızlık olur. FETÖ'nün Türk siyasetindeki gövdesi CHP'dir. Kaseti CHP'nin meşhur eski genel sekreteri Kasım Gülek'e kadar sarabilenler içinse bu netice hiç de şaşırtıcı değildir.

***


MURAT ONGUN ARADI
Dün, "CHP Genel Başkanı İmamoğlu mu olacak?" başlıklı yazımda geçen kendisiyle alakalı iddialar üzerine Murat Ongun aradı. "Off the record" diye belirttiği için 15 dakikalık görüşmemizin içeriğini aktaramıyorum. Ancak Ongun, Halk TV'ye İsmail Küçükkaya transferinin arkasında olduğu ve kanalı İmamoğlu adına dışarıdan dizayn ettiği gibi iddiaları kesin bir dille yalanlıyor. Bu kadarını belirtmek etik olarak görevim olduğu için tarihe not düşmek istedim. Takdir sizin...

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA