Gezi Parkı'yla ilgili diyalog yolunun açılmasını çok önemsiyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli kesimlerle görüşmelerinin ardından önceki akşam referandum gibi bir seçeneği önerdi ve böylece Gezi Parkı'ndaki gençler, Ak Parti yönetimi, diğer siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları arasında referandum konusu tartışmaya açıldı.
Ortada bir de yürütmeyi durdurma kararı olduğu için referanduma itirazlar da geliyor ancak ben hepsinin ötesinde bir diyalog yoluna girilmesinin iyi sonuçlar doğuracağına inanıyorum.
Diliyorum ki barışçıl protesto hakkını kullanan gençlerle Başbakan Erdoğan orta bir noktada buluşacak.
Gezi Parkı ile gelişmeleri takip ederken, bir yandan da kadınları özellikle de çalışan kadınları ilgilendiren önemli bir konuyu atlamak istemiyorum. Çünkü dün Torba Yasası'nda yaklaşık 500 bin anneye önemli imkanlar sunulduğunu öğrendik.
Bu sütunlarda 25 Ocak'ta, "3 çocuk doğuralım ama devlet destek verecek mi" diye sormuş ve hem hayat şartlarının hem anne üzerindeki yüklerin düşünülmesi halinde kadının destek almadan çocuk doğurmasının zorluklarından söz etmiştim.
5 Nisan tarihinde yayınlanan yazımın başlığı ise "İkna olan kadın 3 çocuğu yapar" idi. Neticede Türkiye'nin şimdi değil ama 15-20 yıl sonra nüfusunun azalacağı ve bu konunun şimdiden konuşulması, planlanması gerektiği ortada.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ar-Ge Başkanı Süleyman Soylu ile Ar-Ge Başkan Yardımcısı Zeynep Karahan Uslu'nun davetiyle "Nüfus Politikaları ve Türkiye'nin Geleceği" konulu çalıştaya katılmış ve aralarında akademisyen ve sivil toplum kuruluşu liderinin de bulunduğu 23 kişi 5 saat bir salonda bu konuları masaya yatırmış, önerilerde bulunmuş ve bazı eleştirileri dile getirmiştik. Zeynep Karahan Uslu, bu toplantı sonrasında aldıkları notları Başbakan Erdoğan ile de paylaşacaklarını ve dikkate alacaklarını söylemişti.
Neticede sanıyorum ki Ar-Ge Başkanlığı'nın yaptığı toplantıların genel sonuçları da kadınla ilgili gelişmelerde etkili olmuş. Genel anlamda netlik kazanan tasarıda önemli konular var. Çocuk sahibi çalışan annelere erken emeklilik, ikinci çocuğa 1.000, üçüncü çocuğa da 5 bin lira gibi doğrudan para yardımları gündeme gelmiş ki masraflar yüzünden zorlanan aileler için çok önemli olduğunu biliyorum bu yardımların. Bez yardımı için 300 lira düşünülüyormuş. Annelerin çocukları 6 yaşına gelene kadar esnek çalışma imkanına kavuşması da bu tasarıda var. Ancak benim okuduğum bölümler itibarıyla kreş, ana okulu konusunda bir yaptırım göremedim tasarıda. İş yerlerine mecburiyet getirmek hakikaten çok önemli. Bakalım bu yardımlar anneleri ikna etmeye yetecek mi?
Umarım kadın istihdamında OECD ülkeleri arasında gerilerde kalan Türkiye'nin bu konuda arayı kapatması için çok önemli olduğu bilinen kreş konusunda da ciddi adımlar atılır.
Aksi takdirde çocuk doğurmaya zorlanan anneler çalışma hayatından tamamen çekilir ve para yardımı nedeniyle ailelerin daha çok çocuk doğurması için baskı görmeye başlar. Kırsal kesimlerde özellikle bu konu suistimale çok açık olabilir.