Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Koronavirüs ve Türkiye’nin tedarik becerisi

Küresel bir tartışma ve öncelikli gündem konusu haline gelmiş olan 'Koronavirüs', hali hazırda Çin'de 61 milyon insanın tam veya kısmi karantina alındığı bir kriz olarak önceliğini koruyor. Yaşamını yitiren ve hastalığa yakalanan hasta sayısının, aynı hızda olmasa da, artmaya devam ettiği, Çin dışı ülkelerde de vaka sayısının arttığı ve ölümlerin yaşandığı kriz, ilk etapta şubat sonuna kadar Çin'e pek çok uluslararası uçuşun iptaline sebep olduğu gibi, Şubat ve Mart aylarında Çin'de gerçekleşmesi gereken 14 uluslararası fuarın da ertelenmesi kararını gündeme getirdi.
Virüs salgını krizinin merkezinde yer alan Hubei Eyaleti, başkenti Wuhan ile birlikte 32 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyor(du). Çin'in toplam ihracatında yüzde 1,3 payı var. Çin'in toplam ihracatı 2019'da sınırlı bir gerileme göstermesine rağmen, eyaletin ihracatı yüzde 8,7 artmıştı. Eyalet 20 milyar dolarlık ithalatını da yüzde 17 artmıştı. Bu nedenle, karantina alınmış bölgeye ciddi ihracat yapan ülkeler de şu anda para kaybediyor. Hubei Eyaleti Çin'in ihracatında önemli bir paya sahip olmayabilir. Bununla birlikte, Çin'in otomotiv üretiminin yüzde 16,2'sine, işlenmiş gıda üretiminin yüzde 13,5'ine, kimyevi maddeler ve metal dışı mineraller üretiminin yüzde 7,2'sine, tekstil, demir-çelik, bilgi işlem ve telekomünikasyon cihazları ve elektronik cihazlar üretiminin de yüzde 5'ini gerçekleştiriyor. Buna özel amaçlı maskeler de dahil.
Dolayısıyla, eyalette üretimi tamamıyla durma noktasına getirecek bir karantina, doğal olarak Çin'in milli gelirini de etkileyecek. Nitekim, Çin 2020 yılı GSYH büyüme hızı hedefini revize etme kararı aldı. Bu tablo, Güney Kore ve Hong Kong'dan başlayarak, 2020 yılı milli gelirlerinde Çin'deki virüs salgını nedeniyle yüzde 0,05 ile yüzde 0,35 kayıp yaşayacak pek çok ülke arasında, Türkiye'nin yüzde 0,05 artı etki görecek tek ülke olarak öne çıkmasına sebep oluyor. Virüs salgını krizinin büyümesi, uzaması gibi olasılıklarda, Çin'in üretemediği bir çok ürünün kalite/fiyat dengesinde rakipsiz ülke Türkiye. Bunun yanı sıra, Türkiye Çin bu zorlu günlerde de ihtiyaçlarını karşılayacak bir pozisyon üstlenebilir. Buna, Türkiye'nin iki ülke arasında dostluğun bir simgesi olarak, bedava tıbbi yardım gönderen ilk ülke olmasını da eklemeliyiz.
Koronavirüs kriziyle eş zamanlı olarak ortayı çıkan kuş gribi ise, yine Çin'de on binlerce kanatlı hayvanın itlaf edilmesine sebep oldu. Bu durum, Türkiye'nin kanatlı hayvan ürünleri üreten ihracatçıları için, Çin'e ve Çin'den ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Güney Kore'ye ihracat imkanı anlamına gelmekte. Dünyanın hazır giyim ve tekstil, otomotiv yedek parçaları, makine, yapı malzemeleri gibi alanlardaki ithalat ihtiyacını karşılayacak en kritik önemdeki 'üretici ve tedarikçi' ülke olarak Türkiye öne çıkıyor. Küresel ticaretin önde gelen ülkelerinin Türkiye'nin dünyanın en kritik önemdeki üretim ve ihracat merkezlerinden birisi olduğunu tekrar hafızalarına kazıyacakları günlerdeyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA