Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Özgür dünyanın inşasında Türkiye’nin rolü

Son NATO Zirvesi'nde bir kez daha teyit olduğu üzere, Türkiye küresel ekonomi-politik sistemin en kritik önemdeki aktörlerden birisi. Küresel ve bölgesel liderlerin, ekonomi çevrelerinin, akademisyenlerin ve üst düzey medya temsilcilerinin mutabık olduğu husus, Türkiye'nin, dünyanın her köşesinde, sahada ortaya koyduğu 'kucaklayıcı', 'kapsayıcı' ve 'çözüm odaklı' becerileriyle, 'insani diplomasi'deki imkan ve kabiliyetleriyle, sürekli biriken bölgesel ve küresel sorunlara kısa, orta ve uzun vadede kalıcı çözümler oluşturabileceği. Bilhassa, uluslararası uzmanların pek çoğu tarafından dile getirilen '2. Soğuk Savaş' dönemi yorumlarının ağırlık kazandığı bir dönemde, Orta ve Doğu Avrupa, Balkan, Baltık, Kafkasya ve Doğu Akdeniz ülkeleri açısından Türkiye'nin varlığı 'özgür dünya'nın korunması adına bir 'vazgeçilmezlik' arz ediyor.
Peki, 'özgür dünyanın inşası' için vazgeçilmez olan başlıklar neler olabilir. En öncelikli başlık, 'terörle topyekun mücadele'. Türkiye, dünyanın en tehlikeli tüm terör örgütleriyle en kapsamlı saha mücadelesini veren tek ülke. Bu konuda, küresel ölçekte, terörle mücadele adına, tüm uluslararası platformlarda en güçlü çağrıyı, en güçlü farkındalığı oluşturan tek ülke. Bu nedenle, eğer Türkiye 'özgür dünyanın inşasında en vazgeçilmez ülke'lerden birisi olarak tanımlanıyor ise, bunun en kritik önemdeki sac ayaklarından birisi 'terörle topyekun mücadele'dir. İkinci sac ayağı, Türkiye'nin 'girişimci' ve 'insani' dış politika becerisidir. Türkiye, bölgesel ve küresel ölçekteki tüm haksızlıklara, çifte standartlara ve insanlık trajedilerine ayırt etmeksizin aynı hassasiyeti gösteren ender ülkelerden birisi.
'Özgür Dünya'nın inşası bölgesel ve küresel meselelere yaklaşımda samimi ve inandırıcı olmayı gerektiriyor. Türkiye bu konuda, adeta 'benzersiz' bir ülke. Türkiye'nin 'yumuşak gücü' konumundaki TİKA, Kızılay, AFAD, Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı aracılığıyla sahada ortaya konan başarılar, kapsayıcı ve kucaklayıcı projeler Türkiye'nin sahadaki itibarına kritik önemde katkı sağlıyor. Bu nedenle, dünyanın her yerinde insani yardım yapabilme becerisi, hastane, okul ve aşevi kurabilme becerisi bir efsane olarak konuşulmakta. Bu durum, samimiyetine tek güvenilebilecek ülke olduğu gerçeğinden hareketle, en kritik bölgesel meselelerin çözümünde Türkiye'yi en etkili aktörler konumuna taşıyor. Bu temel gerçek, pek çok yönüyle, son NATO Zirvesi'nde pek çok konu başlığında bir kez daha kendisini gösterdi.
'Özgür Dünyanın İnşası' aynı zamanda 'kapsayıcı kalkınma'yı da gerektirmekte. Türkiye, 'Kovid-19' küresel virüs salgının dünya ekonomisi ve ticaretinde sebep olduğu tüm tahribata rağmen, pozitif büyümeyi ve ihracatında yeni rekorlar kırmayı başarmış ve küresel ölçekte pozitif ayrışmış 5 ülke arasında yer almaya devam eden bir ülke. Gerçek piyasa ekonomisine yönelik başarılı dönüşümüyle, geniş bir gelişmekte olan ülkeler coğrafyasına 'başarı örneği' olarak öne çıkan bir ülke. Afrika, Orta Doğu, Orta Asya, Kafkasya ve Balkanlar için 'kapsayıcı kalkınma' adına, 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerle geniş kapsamlı projeler yürüten bir ülke. Önümüzdeki dönemde, Türkiye'nin 'özgür dünya'nın inşasındaki vazgeçilmez rolünün daha da perçinlendiğini birlikte gözlemleyeceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA