Herkesin aptal ve korkak olduğunu düşünmek aptallara ve korkaklara mahsus.
Bunun en son örneğini, BM'nin Kudüs oturumunda gördük.
Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan eden ABD'yi eleştiren karar tasarısı, BM Genel Kurulu'nda ezici çoğunlukla kabul edildi.
Aralarında dünya devlerinin olduğu 128 ülke, oylama öncesi "parayı veren sizi koruyan biziz" diyen Trump'a ağzının payını verdi. Saçmaladığını, hakkaniyetsiz bir iş yaptığını yüzüne vurdu. ABD'ye göbekten bağlı ülkeler bile, tehditlere pabuç bırakmadı. Mütevazılığın anlamı yok. Bu karar yeni dönemde 'ABD İmparatorluğu'nun dünya üzerinde eskisi kadar rahat at koşturamayacağının bir göstergesi.
Zira son ulusal güvenlik stratejisi belgesiyle tek kutuplu dünyada ısrar ettiğini açık eden Trump, BM'nin daimi üyelerinden bile veto yedi.
Şimdi soru, ABD'nin bundan sonra nasıl bir strateji izleyeceği?
Muhtemel olan çok kutupluluğa doğru dümen kıran yeni dünyaya karşı yine bildiklerini yapmaları. Yani savaş kartını açacaklar. İran'dı, Kuzey Kore'ydi derken ortalığı karıştıracaklar...
Ve yine muhtemelen, BM'de yaşadıkları değersiz yalnızlığı yine iliklerinde hissedecekler.
Çünkü cin şişeden çıktı bir kere. Keşke biri çıkıp ABD'nin efsanevi başkanlarından Lincoln'ün şu sözünü Trump'a ve hırçın ekibine hatırlatsa:
"Bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz, herkesi bazen kandırabilirsiniz ama herkesi her zaman kandıramazsınız."
***
BU KÜRESEL BAŞARININ MİMARI ERDOĞAN'DIR
Dünya devletlerinin hakkaniyetli tavrını takdir ederken bu onurlu sürecin taşlarını döşeyenleri de unutmamak lazım. Evet, bu başarı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ındır, Türkiye'nindir.
Zira BM'de kabul edilen o cesur karar, Ankara'nın girişimleriyle hazırlandı.
Dahası krizin ilk anından itibaren dünyayı örgütleyen en etkin aktör de Erdoğan'dı.
İslam ülkeleri Türkiye'de toplandı.
Cumhurbaşkanı'nın, Papa dahil, konuyla ilgili temas kurup ikna etmeye çalışmadığı isim kalmadı.
***
ÇÜNKÜ MESELE ANTİEMPERYALİZM
Filistin meselesiyle Müslümanların daha çok ilgilendikleri ortada. Ancak BM'de gördük ki, mazlum Filistin halkının yanında, Çin'den Büyük Britanya'ya, Fransa'dan Venezüella'ya kadar farklı inançlara sahip ülkelerin yönetimleri de durdular. Bu somut durum da dünya halklarının uzlaşacağı en uygun müşterek zeminin, ABD emperyalizmine karşı duruş olduğunun bir göstergesi.
Umarım bu küresel konsensüs, Filistinlilerin hak ettiği resmi statülerin tümünü elde etmesinin yolunu açar.
***
ALKIŞLAR ENGİN ALTAY İÇİN!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kudüs meselesinde her zamankinden farklı davranıp Türkiye'nin önüne içeriden taş koymadı.
Meseleyle ilgili dış politika çizgisini genel hatlarıyla destekledi.
Ancak partisinin kimi vekilleri aynı ezgide ısrarcıydı.
Kudüs krizinin daha başında Türkiye'nin tutumunun "yalnızlıkla ve hüsranla" sonuçlanacağını iddia ettiler. Belli ki temennilerini ifade ediyorlardı.
Ama üzerinde söz söylemenin lüzumu yok. Zira CHP Grup Başkanvekili, Engin Altay kendileri için meselenin Türkiye olmadığını açıkça itiraf ediyor zaten: "Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim hükümeti alkışlayacak halimiz yok kardeşim."
