Devlet Bahçeli grup konuşmasında partisinin tavrının erken seçimden yana olduğunu söyleyerek gündemi belirledi.
MHP lideri, 3 Kasım 2019'da yapılması planlanan seçimlerin 26 Ağustos 2018'e (Malazgirt Zaferi'nin yıldönümü) çekilmesi önerisini şöyle gerekçelendiriyor:
"Cumhurbaşkanlığı sistemi henüz tam devreye girmedi.
Türkiye'nin 3 Kasım 2019'a kadar dayanması kolay değildir.
3 Kasım 2019'a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır...
Türkiye'nin, ABD, Fransa, İngiltere ile ilgili ilişkileri değişime uğramıştır.
Ülkemizin cumhurbaşkanlığı sistemine acilen geçmesi acil bir hal almıştır."
Ana muhalefetten beklendiği üzere "hodri meydan" yanıtı gelirken gözlerin çevrildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şunları söyledi:
"Sayın Bahçeli ile yarın (çarşamba) 13.30'da Külliye'de görüşmemiz olacak. Görüşmemizde gerek bu süreçle ilgili gerek bu tür açıklama ile ilgili; orada değerlendiririz. Şu anda benim herhangi söyleyecek bir şeyim yok. Söyleyeceklerimi zaten grupta söyledim."

Fitili Bahçeli ateşledi ancak seçimlerin erkene alınması tartışması yeni değil. Bazı anket şirketi sahipleri Ak Parti için doğru tarihin 2018 olduğunu dile getiriyorlardı.
Görüşlerini sorduğum pek çok Ak Parti kurmayının temennisi de bu yönde. Onlar da şimdiki atmosferin lehlerine olduğunu düşünüyorlar.
Dün Twitter'da yaptığım ankette ise, (yazıyı yazdığım saat itibariyle) vatandaşların yüzde 51'i seçimlerin 2018'de yapılması gerektiğini söylerken yüzde 49'u zamanında yapılsın diyordu.
Şimdi önümüzde iki soru var:
Birincisi erken seçim muhalefete mi yarar yoksa iktidara mı?
Sizi bilmem ama ben bu sorunun cevabını, girdiği 7 seçimin hepsini kaybeden muhalefetin tavrında değil, 11 seçimin 11'ini de kazanan Erdoğan'ın tercihinde arayanlardayım...
Zira Erdoğan, seçim denildiğinde hem teorik hem de pratik olarak en rasyonel tavrı takınan aktör olduğunu her defasında kanıtlamış birisi. Yani söz konusu olan şans değil bir siyasi akıl.
Kuşkusuz, şimdi de, "Malazgirt zaferinin yıldönümü" dışında seçimleri etkileyecek daha gerçek faktörleri göz önünde tutarak karar verecektir.
Bayram tatili, yayla dönemi vs...
Dolayısıyla tüm Türkiye gibi, gözlerimiz bugün yapılacak Erdoğan- Bahçeli görüşmesinden çıkan sonuçta olacak.
İkinci soruya gelince...

Peki, Türkiye için iyi olan seçimlerin öne çekilmesi mi yoksa zamanında yapılması mı?
Bahçeli tartıştığımız erken seçim önerisini ağırlıklı olarak uluslararası konjonktürün tehlike içeren durumuyla gerekçelendiriyor.
Cevabı, bu bağlamda tartışırsak...
Ben, yanı başında küresel savaş çanlarının çaldığı ve ordunun sınır ötesinde olduğu bir süreçte Türkiye'nin kafasını seçimler dolayısıyla içe gömmesinin faydalı olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü devletin meşru müdafaa refleksinin tavan yaptığı böylesine dönemlerde en çok ihtiyaç duyduğu şey, istikrarlı bir siyasi iradedir.
Ve Türkiye epeyce bir süredir, böyle bir güçlü iradeye sahip. Bu iradenin, halktan aldığı görevi erken seçimle 15 ay eksik yapmasının da zarar olduğu ortada. Ulusal güvenlik kadar ekonomi için de...
Türkiye için iyi olan tercihin galip çıkması dileğiyle.