Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Kapatıyorlar işte...

Geçen gün bir arkadaşım Kanyon AVM'ye akşam yemeğine çağırdı.
Düz ayak girilen yol üstü lokantaları sevdiğim için önce direndim.
"Kalabalıktır şimdi. Boş otopark ara, HES kodu sırasına gir, üstünü arat, asansör bekle, ne gereği var? Başka bir yerde buluşalım" dedim.
Israr edince üstelemedim.
Evet, pandemi tedbirleri nedeniyle AVM'ye giriş çıkış epey zahmetliydi. Maskeyle yürümek de eziyet.
Ne var ki hafızamda yer eden Kanyon kalabalığından eser yoktu. Hatta ortalık öylesine tenhaydı ki, rahatsız oldum.
Başka zaman yer bulmak için beklemenizin gerektiği lokantaların kapısındaki ağzı sıkı sıkıya maskeli garsonlar, içeriye girince "maskeden muaf" olacak müşterilerinin yolunu gözlüyordu.
Mağazalarda da durum pek farklı değildi...

"Ne zamandır böyle
boş?" diye sordum çevredekilere.
Bu daha iyisiymiş meğer...
"Siz asıl kapanma döneminde görecektiniz" diyorlar. Kısıtlamaların kaldırıldığı yaz başından itibaren çarklar biraz daha hızlı dönmeye başlamış, esnaf da nefes almış...
Hesabı ben ödemedim ama mönülerde fark edilen fiyat artışının yanı sıra dün açıklanan büyüme rekoru, ekonomik verilerdeki iyileşme de sözlerini doğruluyor.
Ne var ki 6 Eylül'den itibaren geçerli olacak yeni izolasyon tedbirleri, işletmecileri kara kara düşündürüyor.
Haksız da değiller.
Diğer işlevsiz, dostlar alışverişte görsün prosedürlerin üzerine bir de PCR testi, aşı kontrolü gibi angaryalar eklenecek... Sigaralı-sigarasız bölüm gibi, mekânların aşılı ve aşısızlar için ayrılması da gündemdeymiş.
Dünyadaki gidişata bakarak "Sonbaharla birlikte yine kapanacağız galiba" dediğimde, izolasyon uygulamalarını doğru bulanlar da dahil herkesten "Yok artık" cevabını alıyorum ama...
Kapanma dediğimiz zaten ne ki?
İnsanların sokağa çıkması, alışveriş yapması, çalışması, okula gitmesi ve seyahate çıkmasının önüne, her gün bilimsel olarak işlevselliği sorgulanan engeller çıkarmak neye hizmet eder?

***



FİLENİN SULTANLARI OMUZLARDA 'FİLENİN EFELERİ'NİN SUÇU NE?

Şu an Türkiye'nin en popüler karakterleri, "Filenin Sultanları" diye anılan kadın milli voleybolcularımız.
Çoluk çocuk herkes isimlerini ezbere sayıyor...
Ne var ki "Filenin Efeleri" diye gönülleri alınmaya çalışılan erkek voleybolcularımızın adını bilen yok.
Tamam bu sene kadın milli sporcularımız her dalda atakta...

Boksta, güreşte
bile altın madalyalar alıyorlar.
Kadın voleybolcularımızın başarıları da ortada.
Ama erkek milli voleybolcularımız da yerlerde sürünmüyor canım.
En azından, Twitter'da Yarım Deli'nin "Canınız sağ olsun Kumsalın Şemsiyeleri" diye moral verdiği, Umman'a 7-0 yenilen Plaj Futbolu Erkek Milli Takımımız gibi değiller.

***


ENGİN ARDIÇ'IN EN DUYGUSAL YAZISI OLABİLİR
Dün eminim siz de Engin Ardıç'ın Ferhan Şensoy'un ardından ne yazdığını merakla okudunuz.
Zira son yıllarda bağları kopan çok eski iki sıkı dosttan bahsediyoruz.
En hızlı zamanlarında yıllarca beraber takılmışlar. Hatta aynı sahneye bile çıkmışlar...
Sonra siyasi tavırları nedeniyle küsten beter olmuşlar, ayrı düşmüşler. Ve derken biri ölmüş.

Haliyle zor bir yazı olacaktı... Zira yazılmasa olmazdı.
E bildiğiniz üzere Engin Ardıç da kolay bir adam hiç değildi.
Dün Engin Abi'nin eski dostuna soğukkanlılıkla veda ettiği sade cümlelerini okurken, bu dramatik atmosferi çok iyi hissettim.
Ki Engin Abi'nin duygularının hissedildiği yazıları çok ama çok nadirdir.
Hatta hafızamı yokluyorum, bu ilk bile olabilir!
Ama bazen ne yapsanız gizleyemezsiniz işte.
Başın sağolsun Engin Abi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA