Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmek üzere Ankara'ya doğru yola çıkarken, DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, Meclis'te Öcalan'ın 15 Şubat'ta "tarihi bir açıklama" yapacağını söylüyordu.
Eşbaşkan, Öcalan'ın açıklamasının içeriğini bilmiyormuş ama destekliyormuş. Olursa 15 Şubat'ta olurmuş, olmasa da başka bir zaman...
Doğru, dalga geçiyorlar ama asıl hedeflerinin bu olmadığını biliyoruz.
Maaşlarını ödediğimiz bu maşalar içeride hukukun ve sivil siyasetin asgari zeminini pazarlık konusu yaparken, YPG de Batı'daki imajını cilalamak için IŞİD'in gardiyanı rolünü oynuyor.
Kontrolü Suriye yönetimine kaptırdıkları Münbiç'te düzenlenen ve 15 sivilin öldüğü terör saldırısını PKK dışında gerçekleştirebilecek organizasyon var mı?
YPG'nin hâkimiyetindeki bölgelerde kamplarda tutulan, çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu IŞİD'ciler firar edip silahlanmadılar ya.
Yazın bir kenara, önümüzdeki günlerde bu senaryo da sahnelenecek.
Evet, ABD derin devleti Suriye'den çekilme yönünde güçlü sinyaller veren Trump'ı ikna etmeye çalışırken, buradakiler de "işlerini yapıyorlar".
Parlamentosunda yer aldıkları ülkeye karşı terör örgütlerinin, başta okyanus ötesi olmak üzere yabancı devletlerin çıkarlarını savunuyorlar.
Biz de işimizi yapalım.
Trump'a, Kandil'de İran'ın topçusuna sırtına vererek var olmuş ve hâlen Tahran'dan silah desteği alan bu kiralık katil çetesini tetikçi olarak bile kullanamayacağını anlatmamız lazım. Zira İran'ın şebbihalarının yerini Suriye'de PKK'lı teröristler almış durumda.
Kaldı ki mesele IŞİD'se Trump'ın bölgede çalışacağı meşru devletler var. Eski yönetim gibi, terör örgütleriyle iş tutma maliyetini neden üstlensin?
Daha geçenlerde kendi Ulusal İstihbarat Başkanı Tulsi Gabard, Obama'nın El Kaide'ye destek verdiğini itiraf etmedi mi?
***
İSTANBUL KURUM'U KAÇIRDI, DEPREMDE KENT LOKANTALARINA SIĞINIRIZ ARTIK
Yarın 6 Şubat depreminin yıldönümü. Üzerinden 2 yıl geçti.
İmamoğlu ile seçimlerde yarıştıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na tekrar atanan Murat Kurum dişini tırnağına takmış 7/24 deprem bölgesinde çalışıyor.
11 ilde devam eden yeniden inşa seferberliğinde şimdiye kadar toplam 201 bin 580 bağımsız bölüm teslim edilirken 2025'te toplam 452 bin 983 bağımsız bölümün daha teslim edilmesi hedefleniyor.
Bu sürede bunca konut başka türlü de bitirilemezdi. Benim diyen devlet bu yükün altından kalkamazdı.
Bakan Kurum dün, "Ne yazık ki milyonlarca İstanbullu kardeşimiz, tıpkı Konya'daki bina gibi her an yıkılacak 600 bin evde oturmaktadır. Bu yüzden diyorum ki İstanbul'da başlatmış olduğumuz dönüşüm uygulamalarını daha da hızlandırmak zorundayız. Biz devlet olarak üzerimize düşeni samimiyetle, gayretle yapmaya çalışıyoruz. İstanbul'da bugüne kadar 907 bin bağımsız birimin dönüşümünü tamamladık" diyordu.
Peki, seçilmeden önce deprem tedbirleri ve kentsel dönüşüm konusunda iddialı vaatleri olan belediye başkanımız ne yapıyor? Cevap, kocaman bir hiç.
Zira İmamoğlu şehri bırakmış parti içi iktidar mücadelesiyle meşgul. İstanbul'a ayırması gereken enerjisini ve kaynakları 3 yıl sonra cumhurbaşkanı olmak için harcıyor. Arada da kent lokantası açıyor. Sonra Bahçeli, "Madem bu kadar heveslisin, belediye başkanlığını bırak" deyince kızıyor.
***
FAİZLER DÜŞMÜŞ...
Her tarafta haber. Faizler düştü. Ev kredileri ne olacak?
Faizler geçen sefer düştüğünde sarı sayfalardaki ev fiyatları yüzde yirmi artmıştı. Tabii artışta "yılbaşı dokunuşu" da vardı. Bakalım şimdiki azıcık faiz indirimine yüzde kaç zamla cevap verecekler?
İnanmayın, yalan söylüyorlar. Bu durum "Ekonomi daha kötü olacak" karamsarlığından kaynaklanmıyor.
Tam aksine, şahit olduğumuz, "yapanın yanına kaldığı bu talan, vurgun günleri geçecek, ekonomi rayına girecek, fırsatı kaçırmayalım"ın paniği.
Baksanıza Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Morales bile "Türkiye için bu yıl sonu enflasyonun yüzde 23, 2026 sonunda ise yüzde 18 seviyesinde olacağını tahmin ediyoruz" diyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Melih Altınok | Suriye'nin kuzeyinde PKK devleti, Trump'ın ne işine yarar?