Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Dikkat, lise önlerine kadar düştüler

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Önce polis barikatlarını "Yıkın geçin" diye üniversitelileri kullandılar; istedikleri sonucu alamadılar.
Olan biraz gaz yedikten sonra nezaretle, adliyeyle tanışan onlarca heyecanlı ergene oldu.
Bu kez de liselilere sarıldılar.
Aynı ildeki başka bir okula tayini çıktığı hâlde İstanbul'un güzide semtlerindeki okullarındaki konforunu terk edemeyen bir avuç öğretmenin saf duygularını istismar ettiği çocukları kullanmaya çalışıyorlar.
Vefa Lisesi'nin parmaklarına tırmanıp okul bahçesindeki çocukları kışkırtmaya çalışan koca il başkanlarının, milletvekillerinin görüntüleri her şeyi özetliyor.
Geçenlerde İçişleri Bakanı, reşit olmayan dolayısıyla cezai ehliyeti sınırlı olan çocukların eline silah verip hasım kurşunlatan mafyaya geçit vermeyeceklerini söylüyordu. Ortaokul bebesinin eline "Polisin lisede ne işi var?" diye pankart verip barikata doğru itekleyenlerin farkı ne?
Veliler, parti içindeki iktidarlarını korumak, haklarındaki bir yolsuzluk soruşturmasını gargaraya getirmek için gözlerini çocuklarına dikenlere, lise önlerine kadar düşenlere karşı uyanık olmalı, bu işi eğlence gibi gören çocuklarına sahip çıkmalı.

***


PEKİ NEREDEN ÇIKTI BU ATAMALAR?
Muhalefetin siyasallaştırmaya çalıştığı öğretmen atamalarına durup dururken karar verildiğini söylüyorlar.
Oysa 5 yıllık bir mevzudan bahsediyoruz.
Şöyle ki; 2020 yılında Milli Eğitim Bakanlığı proje okullarındaki öğretmenlerin bir okulda en fazla 4 yıl görev yapmasına karar verdi.
Eğer okul isterse bu süre 4 yıl daha uzatılabilecekti.
Yönetmelikte yapılan değişiklik uyarınca, öğretmenler 4 yıllık görev süreleri dolunca, kontenjan durumuna göre ildeki bir başka proje okuluna ya da "düz lise" diye bildiğimiz kurumlara atanacaktı
Bakanlık, normalde 2024 yılında görev süresi dolan öğretmenler için süreyi 1 yıl daha uzattı.
Ve Şubat 2025'te öğretmenlere atamalar duyuruldu.
Bugüne kadar Türkiye genelindeki proje okullarında atamaların yüzde 85'i gerçekleştirildi.
Tartıştığımız, atandıkları okulları beğenmeyenlerin çıkardığı kuru gürültü. Öyle ya tayiniyle ilgili bir sorunu olan hakkını yargıda arar. Çoluğu çocuğu kullanmaz.

***


KADIN DOĞUMCULAR TAŞ MI YESİN?
Sivasspor-Fenerbahçe maçında futbolcular sahaya ellerinde "Doğal olan normal doğum" pankartıyla çıkmışlar.
Sosyal medya yıkılıyor.
Kadının nasıl doğuracağını tartışmak erkeklere mi kalmış?
O zaman erkekler de 18 ay askerlik yapsınmış.
Ayrıca sezaryenle doğum yapanlar kendilerini yetersiz hissediyorlarmış.
Bu sıkıcı politik doğruculuk üzerine bırakın ciddi bir şeyler söylemeyi, espri yapmak bile israf olur.
Ne var ki tartışmaya dâhil olan sağlık örgütlerinin, bakanlığın bilimsel tavsiyesini "bir dayatma" olarak yaftalamalarının üzerinde durmak lazım.
Zira Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı bir tıbbi tavsiye. Pandemi döneminde Türk Tabipleri Birliği dâhil tüm örgütlerin savunduğu aşı zorunluluğu gibi dayatma değil yani.
Bakanlığın tartışmalar üzerine yaptığı açıklamaya kulak verelim:
"Normal doğum fizyolojik bir süreçtir. Sezaryen doğum ise ancak tıbbi bir gereklilik durumunda başvurulan cerrahi bir yöntemdir. Sağlık Bakanlığı, kadınların doğum şekline yönelik bir yönlendirme ya da dayatma yapmamakta; bilimsel veriler ışığında, normal doğumun faydalarına yönelik toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçlayan çalışmalar yürütmektedir."
Evet, sezaryenle doğum oranı dünyada yüzde 10-15 aralığındayken Türkiye'de her yüz doğumdan 61'i sezaryen. Bu işten epeyce ekmek yiyen sağlık sektörünün ajitasyonuna gelmeyi feministlik sananlar ne zaman uyanacaklar?

***


ÇOK UCUZA GİTTİLER
Kitabın ortasından konuşalım... Avrupa Birliği'nin ilişkileri derinleştirme ve 12 milyar euro'luk yatırım paketiyle ikna ettiği Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan, Kıbrıs davasında Türkiye'yi sattılar. Peşi sıra güneydeki Rum yönetiminde diplomatik temsilcilik açıyorlar, Türkiye'yi adada işgalci konuma düşürecek kararları imzalıyorlar.
İşin kötüsü, savaşa soktukları Ukrayna'ya bile yardımı kesen AB'den o parayı alacaklarının hiçbir garantisi yok.
Çok ucuza gittiler, çok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.