Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Kırılma anları ve süreç analizi...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa açıklaması ile başlayan, İletişim Başkanlığı'nın, "Nihai karar Sn Cumhurbaşkanımıza aittir. İstifa kabul edilmemiştir" paylaşımı ile sonuçlanan süreç hem siyasi tarih hem de kamu yönetimi açısından teamül oluşturacak bir örnek olaya dönüştü.
Bu güncel hususun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin özellikli karakterinden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Milletin oyu ile doğrudan seçilen ve seçildiği andan itibaren kabinesine de güvenoyu alan Cumhurbaşkanı, asli oylu kurucu ve uygulayıcıdır. Dolayısıyla kabine için bakan belirlemek veya değiştirmek, millete kesin hesabı verecek olan Cumhurbaşkanı'na düşer.
İstifa tek taraflı müessesedir. Ancak, Cumhurbaşkanlığı kabinesinde istifa beyanının netice vermesi Başkan'ın takdiriyle doğrudan bağlantılıdır.
Kovid19 salgını ile mücadele işin doğası gereği üç bakanı ön plana çıkarmıştır. Pandeminin kontrolü ve tedavi organizasyonun kesintisiz işlemesi bağlamında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ekonomide çarkların dönmesi, aç ve açıkta vatandaş kalmaması bağlamında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kamu düzeninin sürdürülebilirliği ve alınan önlemlerin hayata geçmesi bağlamında da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Önceliği üç bakanda olmak üzere, olağan dışı bu şartların sevk ve idaresini mutlak manada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gerçekleştirmektedir.
Stresli günlerin yönetimi çelik gibi sinir, sağlam irade, sabır, basiret ve feraset gerektirir.
Zincirin halkalarından birinin zayıf olması domino etkisi yaratabilir. Bu nedenle süreç yönetimi duygusallıktan arınmayı, rasyonel çizgide kalmayı zorunlu kılar. Kolay değildir ama devlet adamlığı bunu gerektirir.
Kamuoyunun ilgi ve sevgisine mazhar olmak her siyasetçinin en büyük arzusu ve hedefidir. Şahıs bazında kurulan sempati halkaları, ancak kurumsal yapıların içinde, liderliğin sürükleyici gücüne uyumla ve kalibreli ekiplerle anlamlıdır.
Cumhurbaşkanı, dere geçerken at değiştiren bir siyasetçi olmadığı için günün ve görevin gereklerini gözeterek sağduyulu davranmıştır. Cumhurbaşkanı'nın bu tarzı özgündür ve geleceğe dair siyaset mühendisliği öngörülerine dalanlar için yanlış yorumlanmamalıdır.
Özetle...
Siyaset denklemi, kırılıma uğradığı anlar ve ardından aldığı şekille yeniden kurulur!

***


TOBB'un nefesi 'Evet ama yetmez!'
Geçen hafta bu köşeden, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının üyelerinden topladıkları aidatlarla biriken zengin banka varlıklarını zor koşullarda üyeleri için kullanmaları gerektiğini belirtmiş, devletten ucuz kredi bekleyen bu üst yapıların, yüksek faizli mevduat peşinde koşmalarının yadırgatıcı olduğunu söylemiştim.
Sonrasında gördüm ki TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kaynaklarını üyelerine kullandırmak için bankalarla "nefes kredisi" üzerinde çalıştıklarını duyurmuş. Bu girişime "evet" ama "yetmez" diyoruz. TOBB, o "yüz milyonların bir kısmını gerekirse üyelerine hibe programları için seferber etmeyi" de gündemine almalı çağrısında bulunuyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA