Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Fiyat artışı oyununa sivil müdahale!

Bu sıralar ekonomi yönetiminin çok dikkat ettiği iki kritik alan var:
1- Kamu maliyesinde disiplin. 2- Gıda fiyatlarındaki artışa tedbir alınması.
Geleneksel ekonomi yaklaşımında domatesin, biberin fiyatı arttı mı, Merkez Bankası'nın da hemen faizleri artırması beklenirdi. Bugünlerde ayçiçek yağı başta olmak üzere muhtelif temel tüketim ürünlerinde gözlenen fiyat oynaklığı, faiz dışı araçlarla düzeltmeyi zorunlu kılıyor. Bu manada iş, Merkez Bankası'na değil, Tarım ve Ticaret bakanlıklarına düşüyor.
Nitekim Merkez Bankası 2021 yılının ilk para politikası kurulu toplantısında politika oranını (faizi) sabit tutarken, güçlü ve güven veren iletişimle de piyasada mesafe alınabileceğini göstermiş oldu. Merkez'i, kısa vadeye odaklayıp faiz artışına teşvik edenler için de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın son açıklamaları net mesaja dönüştü.
Dediğim gibi fiyat artışlarını karşılamak, hatta yönünü değiştirmek için faiz haricinde de araçlar söz konusu. Sanırım Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın en çok üzerinde durduğu hususlar da bunlar.
Ki yakın zamanda dikkate değer bir yazılım, yani program her vatandaşın hizmetine açılacak.
Ne mi olacak?
1- Günlük, haftalık, aylık fiyat hareketlerini ürün bazında cep telefonundan izlemek mümkün olacak?
2- Mutfak harcamalarında yekûn tutan gıda ve temizlik malzemelerinin ülkenin her yanında, market bazında ayrı ayrı ve anlık izlenmesi sağlanacak.
Böylece...
"Kim fiyat artırmış? Aynı ürün bir diğer markette neden pahalı satılmakta? Nereden ucuza alışveriş mümkün?" kolaylıkla görülecek.
Yani...
Tüketici denetimi ve baskısı ile piyasanın terbiyesi aşamasına geçilecek.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

2020 İÇİN MORAL VEREN BÜYÜME

Siyasi gündemin kendine özgü ağırlığına karşın, "ekonomi" ülkenin öncelikli gündemi olmayı sürdürüyor. Pandemi şokunun bilhassa hizmetler sektöründe yarattığı güçlüklerin aşılması için Ankara'da büyük çaba sarf ediliyor. Öncü veriler ise Türkiye ekonomisinin, tahminlerin de ötesinde güçlü toparlanma evresine girdiğine işaret ediyor.
Örneğin, 2020 yılı büyüme oranının, yüzde 0.3 öngörüsünü aşarak yüzde 1'in üstünde kalması kuvvetle muhtemel.
Aynı şekilde...
Türkiye'ye döviz girişi de sürüyor. Ki son dönemde bu tutar 15 milyar doları buldu. Devlet iç borçlanma senetleri ile BİST'e yapılan yatırımlar kadar, süreç yönetimine göre kararını şekillendirmek isteyen ciddi bir yatırımcı kitlesi de şu an beklemede.
Çok daha önemlisi...
Döviz tevdiat hesaplarındaki çözülme, yani dövizden TL'ye dönüş eğiliminin başlamış olması!
Evet, Kasım 2020-Ocak 2021 arasında bankalardaki döviz mevduat stokunda ciddi artışlar yaşandı. Ancak bu durumun dolarizasyon işareti olmadığı, aksine yastık altındaki varlıkların yeniden bankacılık sistemine dönüşü olduğu vurgulanıyor.
Ve nihayet...
Ekonomik aktivite, sektörel ve dönemsel güçlüklere rağmen ilerisi için umut veriyor. Bunun anlamı, hatırı sayılır fedakarlığa katlanan toplumun tüm kesimleri için tünelin ucundaki ışığın görünmesidir.
Yani...
Enseyi karartmanın alemi yoktur!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA