Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ İBRAHİM ALTAY

Okurlarımız beni burada unuttu mu?

Son haftalarda okurlardan gelen şikâyet mesajları azaldı. Bir gazete için sevindirici bir haber bu. Memnuniyetin, beğeninin artması demek... Okur Temsilcisi olarak ben de mutlu oldum.
Eşzamanlı olarak övgü ve destek mesajlarının sayısında da gözle görülür bir düşüş yaşandı. Bu da beni huylandırdı. İnsanlar övgülerini ifade etmekte daha çekingen davranırlar, doğru, fakat üç yıldır hiç bu kadar çekingen davrandıklarına rastlamamıştım.
Araştırmaya başladım. Nihayetinde mesajların azalmasının teknik bir nedeni olduğunu anladım. Bu neden kısaca 'sayfanın güncellenmesi' diyelim.
Farz edelim ki okurumuz, Sabah gazetesinin internet sitesi üzerinden Okur Temsilcisi'ne görüşlerini yazmaya başlıyor. Üç cümle yazdıktan sonra sayfa birden kendisini güncelliyor ve yazdığı her şey siliniyor.
Okurlarımızın pek çoğu birkaç denemeden sonra pes ediyor. Diğer bazıları başka bir yere yazıp oradan kopyalayıp yapıştırmak cihetine gidiyor.

***
Araştırmamı derinleştirince fark ettim ki 'sayfanın güncellenmesi' sandığımdan daha yaygın bir problem. İnsanların haber okumasını, hatta açılış sayfasını baştan aşağı incelemesini zorlaştırıyor.
Normalde sayfa güncellense bile kaldığınız yere geri gelmesi gerekir. Okuyucuya en az zaman kaybettirecek uygulama budur. Görüştüğüm yetkililer 'okurların biraz beklemesi gerekse bile' bunun gerçekleştiğini söylüyorlar. Ama okurlar için bu bekleme süresi konusu müphem ve zaten çoğu beklemiyor.
***
Görüştüğüm okurlar buna ek olarak üç konuda daha şikâyette bulundular. Bunları kabaca: Reklamlar, çengel başlıklar ve yazara ulaşamama olarak tavsif edebiliriz.
Elbette gazetelerin internet siteleri reklam almalı. Medyanın sürdürülebilir olmasının gerekliliklerinden biri bu. Fakat bu reklamlar bıktırıcı olmamalı. Bir sayfada birden fazla olmamalı. Haber okurken gelip birden yazıların üzerini kaplamamalı. Birini kapatınca öbürü açılmamalı.
Çengel başlık, okuyucuyu avlamak için atılan, haberin içeriğiyle alakası olmayan başlıklara benim verdiğim ad. Bunlar okurda hayranlık değil hayal kırıklığı doğuruyor. Sözgelimi, 'Tudor Hakkında Karar Verildi' ya da 'Fatih Terim Galatasaray İddiaları İçin Konuştu' diye başlık atılıyor. Açıp bakıyorsunuz içerikte işin esasına dair tek bir cümle bile yok. Ayıptır!
Hep söylüyoruz, okurların gazetenin yazarlarına ulaşabilmesi, onlarla etkileşime girebilmesi gerekir. Okurların bilgi, duygu ve düşüncelerini yazarlara aktarabilmesi hem yazarı zenginleştirir hem de gazete-okur ilişkisini, marka sadakatini güçlendirir. Ne yazık ki bu konuda da ciddi bir yoksunluk durumu mevcut.
***

Yukarıda kısaca değindiğim konuları ayrıntılı olarak ele almak mümkün. Her bir başlıkla alakalı olarak bu köşede onlarca okur mektubuna yer vermek de.
Şimdilik sorun alanlarını işaret etmekle yetinelim ve yetkililerin bu konularda bazı iyileştirmeler yapmalarını bekleyelim.

***

Haber trafiği karıştı
Günaydın'da yayımlanan bir habere göre 'Aşk Trafiği Karıştı.'
"Sevgilisi Ahmet Kayakesen'i başka bir kadına kaptıran oyuncu Burcu Binici, popçu Merve Özbey'in nişanlısını kaptı."
Haberin devamında şu ifadelere yer veriliyor:
"Murat Binici ile tesadüfen aynı soyadı taşıdığı Burcu Binici'nin Beşiktaş'ta el ele gezerken görülmesi, Merve Özbey'i yıktı."
Burcu Binici ile görüştüm. Haberin doğru olmadığını, adı geçen kişiyle sadece bir kez bir mekanda karşılaştıklarını söyledi.
Günaydın yazı işleri müdürü Yusuf İzel ile konuştum ve bana şu açıklamayı gönderdi:
"Muhabirimiz Gökhan Gökduman, güvenilir bir haber kaynağından bilgi aldığını, ayrı bir kaynaktan da böyle bir ilişki olduğuna dair duyum alınca, haberin doğruluğuna inanıp haber yaptığını söylüyor.
Günaydın zaten haberi iddia şeklinde verdi." Günaydın'ın haberinde 'iddialara göre' şeklinde bir ibare geçiyor ama haberin bütününe ve başlığa hâkim olan hava iddianın ötesine geçiyor.
Nitekim başka gazetelerde ve internet sitelerinde bu şekilde alıntılanmış.
Kimi durumlarda aynı haberi farklı kaynaklardan doğrulatmak yetmez. İki kişinin aynı iddiayı dile getirmesi bir iddianın doğru olduğunu göstermez.
Hele hele, bu haberde olduğu gibi 'el ele gezerken' görülmekten filan söz ediliyorsa buna dair bir görüntünün de bulunması gerekir. Yoksa haber şüpheli hale gelir.
Nihayet muhabirimizin olayın bütün taraflarıyla görüşüp haberinin doğruluğunu teyit etmesi gerekirdi. Bu da yapılmamış.
Tavsiyem, hem bütün taraflara söz hakkı veren yeni bir haber yapılması hem de eski haberin internet sitesinden kaldırılması yönünde...

***

İkisi de SGK tarafından karşılanıyor
Sabah'ta yayımlanan Seni Duydum Doktor Amca haberiyle alakalı olarak okurumuz Hatice Cankır itiraz etti. Yazdıklarını aynen aktarıyorum:
"Konuyla ilgili hassasiyetiniz için teşekkür ederim ama bir noktayı düzeltmek istiyorum. Benim oğlum da biyonik kulak kullanıcısı. Evet, SGK ikinci implantı karşılamıyordu ama mücadelemiz sonucu artık ikinci biyonik kulak da SGK tarafından karşılanıyor. 48 ay üstü çocukların başvuru prosedürleri biraz farklı olsa da artık bu yapılıyor. Doktor ve odyologların 'uygundur' diye onayladığı dosyayı Ankara'da bulunan Sağlık Bakanlığı'na bağlı İşitsel İmplantlılar Bilimsel Danışma Komisyonu'na gönderiyoruz ve bu sayede ikinci implant da SGK tarafından karşılanıyor.
Yani 'SGK Bir Tanesini Karşılıyor' ve '4 yaş sonrası çocuklarda ikinci biyonik kulak karşılanmıyor' ifadeleri yanlış bilgidir."
Okurumuz bu yanlış bilgi nedeniyle pek çok ailenin 'ödenmeyeceği gerekçesiyle başvuru yapmayacağından endişe etmiş. Haklı.
Haberin internet versiyonunda bu hatanın düzeltilmesi benzer durumda olan aileler için yol gösterici olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA