Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ İBRAHİM ALTAY

Dünya nereye biz oraya

Bob Dylan bir şarkısında "Rüzgârın ne yönden estiğini anlamak için meteoroloji uzmanı olmaya gerek yok" der. Mesleğimiz mevzubahis olduğunda da genellikle öyledir.
Dünyada gazeteciliğin hangi yöne doğru evrildiğini anlamak için gidilmesi, görülmesi gereken yerler var. Uluslararası Gazeteler ve Haber Yayıncıları Birliği WAN-IFRA'nın yılda bir kez düzenlediği Dünya Yayıncılık Fuarı bunlardan biri.
Bu yılki fuar geçtiğimiz hafta, 9-11 Ekim arasında Berlin'de yapıldı. Matbaacılar, yazılımcılar, medya yöneticileri, gazeteciler buluştular. Bendeniz de oradaydım ve edindiğim bazı izlenimleri hem meslektaşlarımla hem de okurlarımızla paylaşmanın yararlı olacağını düşünüyorum.

İçerik öncelikli yayıncılık
Öncelikle şunu söylemeliyim. Baskı öncelikli mi yoksa dijital öncelikli mi yayın yapılacağı tartışması eski cazibesini kaybetmiş görünüyor. Bu ikisinden birine öncelik vermek zorunda olmadığımız anlaşılmış durumda. Daha doğrusu bu ikisini bir arada yürütmenin daha doğru hatta yararlı olduğu düşüncesi giderek yaygınlaşıyor.
Peki, bunun için neye ihtiyacımız var? 'İçerik öncelikli' bir anlayışa... İçeriği merkeze aldığımızda 'çok kanallı yayıncılık' için çok sayıda seçenek mevcut.
Daha anlaşılır bir şekilde ifade etmek gerekirse... Bizde dijital medyanın ortaya çıkmasından sonra gazetelerin yazı işleri ikiye ayrıldı. Basılı gazetelerin editörleri ve internet sitelerinin editörleri farklı farklı kişiler.
Oysa bu bir mecburiyet değil. Hele hele teknolojinin bugün ulaştığı seviyede. Aksine 'akışı'nı yeniden düzenlememiz ve yazı işlerini birleştirmemiz daha doğru bir adım olur. Bu birleşme zannedilenin aksine bir küçülme değil büyüme anlamına gelir. Verimlilik artar.

İş akışı önemli
Biraz daha basitleştirerek ifade edelim. Türkiye'nin ve dünyanın farklı yerlerine yayılmış yüzlerce muhabiriniz ve onlarca editörünüz, temsilciniz var. Bir haberin gazete sayfasına, oradan da internet sitesine ulaşmak için çoğu zaman kaybı olan dört, beş farklı aşamadan geçmesine gerek yok. Sadece kullandığınız yazılımı ve sahip olduğunuz mantaliteyi değiştirerek bu süreci tek bir platform üzerinden çok daha kısa bir sürede bitirebilirsiniz.
Muhabirin haberi şefine, onun redaktöre, redaktörün yazı işleri müdürüne, yazı işleri müdürünün sayfa editörüne ayrı ayrı göndermesine, web editörlerinin basılı sayfadaki haberi gece yarısı 'pdf'den çekmesine gerek yok. Yazılar sisteme yüklenirken fotoğrafların ya da videoların e-postayla gönderilmesine gerek yok. Arşivlerin ve veri merkezlerinin ayrılmasına gerek yok.

Sabah öncü olmalı
Herkesin aynı sistemi kullanması halinde, farklı yetkilendirme düzeyleri verilerek mesele halledilebilir. Tek bir editör aynı haberi hem basılı gazeteye hem de internet sitesine gönderebilir. Bu haberlerden biri daha kısa diğeri daha uzun olabilir. Birinde tek fotoğraf, diğerinde 10 fotoğraf ve üç video olabilir. İnternet sitesi ve basılı gazete için farklı yayına giriş saatleri belirlenebilir.
İşin bir de semantik kısmı var ki onu bu yazı çerçevesinde kısaca anlatmak mümkün değil. Fakat şunu söyleyebilirim: Bilgi Sistemleri Direktör Yardımcısı Muharrem Öztürk ve Yazılım Geliştirme Müdürü Faruk Mamak ile fuarda birlikteydik. Olaya hâkim olduklarını, gelişmeleri yakından takip ettiklerini, fuardaki vizyonu paylaştıklarını ve hazırlıklarını buna göre yaptıklarını fark ettim. Dilerim Sabah gazetesi bu dönüşümde Türk medyasına öncülük eder.

***

HABERİN KALİTESİNİ ARTIRMALIYIZ

Dünya Yayıncılık Fuarı'nda içerik yönetimi ile alakalı seminer ve tartışmalar da düzenleniyor. Bu yıl öne çıkan konulardan biri 'hikâye anlatımının önemi' oldu.
Hikâye anlatma konusundaki beceriniz sizi rakiplerinizin önüne geçirebilir. Aynı konuyu işleyen bir haberi diğerlerinden daha farklı ve zengin bir biçimde yazarak daha çok okunabilirsiniz. Yani, haberin kalitesini artırmaya odaklanmamız gerekiyor.
Artık hemen her yerde bulunabilen 'şu oldu, bu oldu' haberleri için gazete çıkarmaya gerek yok. Haberi patlatmak kadar, haberi en güzel biçimde aktarmak da önemli...
Üstelik okurun sadece 'baktığı' haberlerle zaman harcayıp 'okuduğu' haberleri birbirinden ayırabilecek ölçme imkânlarına sahibiz. Amacımız bakılıp geçilen değil okunan haberlerin sayısını artırmak olmalı.

***

GÜZEL BİR HABER

Bir de güzel haber verelim. Sabah gazetesi üst üste üçüncü kez WAN-IFRA Renk Kalite Kulübü'ne girmeye hak kazandı.
Berlin'de düzenlenen ödül törenine Turkuvaz Matbaalar Genel Müdürü Mehmet Kamiloğlu, İş Geliştirme, Kalite ve Baskı Hazırlık Müdürü Kemal Erginsoy, Sabah Gazetesi Görsel Yönetmeni Ömer Bahar ve Satınalma Grup Müdürü Müjdat Ertün katıldılar. Kendilerini kutluyorum.
Bu başarıda payı olan İş Geliştirme, Kalite ve Baskı Hazırlık Müdürü Kemal Erginsoy, İşletme Müdürü Levent Tokdilli, Baskı Şefi Selahattin Ceylan, Baskı Hazırlık Şefi Oktay Bayrak, Baskı Vardiya Sorumluları Şeref Kara, Nihat Tekin, Candemir Hatıl, Üretim Planlama Sorumlusu Gökhan Köse ve Renk Uzmanı Göksel Şen'i de ayrıca kutluyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA