Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Akşener’in korkulu rüyası

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Altılı masa 14 Kasım'da toplanıyor. Bu öyle bir toplantı ki, hem gerçek 7'nci ayak olan HDP ile İyi Parti arasında gerilim yükseliyor, hem de İP'in önerisiyle masaya getirilecek BTP'nin masayı "enfekte" edip etmeyeceği merak ediliyor.
Doğrusu bu iki mesele de aslında masanın tali meselesi. Esas mesele ise Boston- New York-Washington hattında 8 saat kaybolup sadece "hamburger" yiyen, sonra da kara parayla ilgili gri listede olan Londra'dan, "Temiz para buldum" diye yeri göğü inleten Kemal Kılıçdaroğlu...
Kılıçdaroğlu, İP Genel Başkanı Meral Akşener'in önündeki en büyük sorun. Kılıçdaroğlu'nun son dönemde üst üste yanlış hamleler yaparak kendi ayağına sıkması Akşener'e iyi bir fırsat sunuyor. Buna büyük ihtimalle siyaseten beklenen performansı gösteremedikleri için mecburen masaya tutunan eski AKP'li Babacan ve Davutoğlu da destek veriyor.
Hepsinin ortak noktası da Kılıçdaroğlu'nun aday olmaması... Ama bunu en çok isteyen ve korkulu rüyası olarak gören Akşener. Bu yüzden kıvrana kıvrana aylardır adını vermeden Kılıçdaroğlu aday olmasın diye elinden geleni yapıyor. Kendisi konuşmasa yardımcısını konuşturuyor. Yetmiyor, İstanbul il başkanını devreye sokuyor. Onlar da yetmeyince, sahneye kendisi çıkıp "Noter değiliz" diyor, "kazanacak aday" diye bas bas bağırıyor.
Bu arada Kılıçdaroğlu'nu ne kadar sevdiğini, sahiplendiğini söylemeyi de ihmal etmiyor. Hatta "Borcumuzu ödedik" bile diyor.
Oysa Kılıçdaroğlu hiç oralı değil ve Akşener'i duymuyor bile... Çünkü daha masaya oturttuğu andan itibaren Akşener'in elinin kolunun bağlandığını biliyor. Dahası CHP'nin, bir türlü oyunu artıramadığını, HDP'nin de yanında yer alsa bile adaylık için yetmeyeceğinin farkında. O masaya yani CHP'nin yanına 5 milliyetçi- muhafazakâr partiyi boşuna oturtmadı. Böylece hem CHP içinde gücünü sağlamlaştırdı hem de muhalif seçmene "Bu kez kazanabiliriz" umudu verdi.
Artık bu noktadan kimse geri dönemez...
Akşener'in korkusu da tam burada başlıyor. Açık açık Kılıçdaroğlu'nun adaylığından korkuyor. Masayı terk etse muhalefet cephesinin kazanma ihtimalini suya düşüreceği için aforoz edilir, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını onaylasa ortada İyi Parti diye bir parti kalmaz.
Son dönemde İyi Parti tabanından gelen baskıların nedeni de bu. Partiyi kurtarmak için Akşener'i adaylığa zorluyorlar... Bu zorlamanın arkasında "Koray Aydın hesabı var mı?" belli değil ama Akşener'in işi gerçekten kolay değil. Bu yüzden Akşener bu paradoksu aşmak için bir İmamoğlu'na bir Yavaş'a yüzünü dönüp CHP içinde kargaşa çıkmasını ve masayı CHP'nin dağıtmasını istiyor. Halen de bu umudunu koruyor.
Siyaset mühendisliği konusunda uzman Kılıçdaroğlu bu hesabı önceden gördüğü için partisinin İzmir toplantısında çıkıp meydan okudu: "Benimle misiniz değil misiniz?"
CHP içinde en güvenilmez isim İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bile "Seninleyiz" tweet'i atmak zorunda kaldı. Gerçi bugünlerde Kılıçdaroğlu'nun son yanlış hamleleriyle İmamoğlu yine heveslendi ama CHP'lilere göre bu tablo artık değişmez.
Yine de siyaset bu, hiçbir şey belli olmaz diyelim ve şu uyarıyla bitirelim: Hem altılı masayı hem de Kılıçdaroğlu'nu fırtınalı günler bekliyor...

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA