Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

İP karıştı, sırada HDP var

Altılı Masa'nın en kritik toplantısı dün yapıldı. Program veya yol haritasından daha çok masanın adayının kim olacağı merak ediliyor. Doğrusu biraz da manidar bir biçimde Başkan Erdoğan'ın yeniden gündeme getirdiği o meşhur "Yeter söz milletin" sloganı, "Artık yeter" denilerek masaya yöneltiliyor.
Masaya büyük tepki var.
Bu saatten sonra masadan Kemal Kılıçdaroğlu ismi mi öne çıkar yoksa İP'li Cihan Paçacı'yı istifaya zorlayan "Kılıçdaroğlu aday olmamalı" itirazı masanın sarsılmasına ve dağılmasına mı yol açar göreceğiz.
Masada kavga büyüyebilir. Bu daha işin başlangıcı, asıl kavga masanın dışında tutulan HDP'yle yaşanacak. O halledilmeden de masanın seçimde iddialı olması ihtimali yok.
Tam da bu yüzden, Altılı Masa'ya akıl veren aydınlar ve akademisyenler Masa- HDP ilişkisini yoğun şekilde tartışıyor.

HDP SEÇMENİ, MASAYA MECBUR MU?
Bu konuda kafa yoranlardan biri de araştırmacı Bekir Ağırdır. Konda araştırma şirketinden tanıdığımız Ağırdır, Oksijen'deki "seçim stratejisi" yazısında şöyle diyor:
"Muhalefet cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek aday etrafında HDP dahil birleşmeden seçim kazanacak oy sayısına ulaşamıyor."
İkinci tur beklentisini de sorunlu görüyor:
"Birinci turda en çok oyu alacak muhalefet adayı Altılı Masa ya da CHP adayı olacağı için ikinci turda HDP'nin seçmenin arzusu dışında da olsa bu adaya oy vereceğidir. Halbuki HDP seçmeninin tam da itirazı bu 'mecburculuk' halinedir."
Anlayacağınız, Ağırdır HDP seçmeninin "mecbur" olmadığını söylüyor ve şu tespiti yapıyor:
"Muhalefet bugün coşku ve heyecan üretememiş, hâlâ umut inşa edememiş, yarına dair güçlü bir hikâye yazamamış olduğu gibi daha da kötüsü dağınık ve savruk bir görüntü veriyorsa o zaman seçmen de geleneksel zihni kalıplarıyla, kimlikleriyle, duygusal kutuplaşmanın zihni ambargolarıyla hareket edecek demektir."
Böylece HDP seçmeninin daha önceki seçimlerde yaptığı gibi davranacağını söylüyor.
Bu da son 4-5 seçimde HDP yönetimine rağmen HDP seçmenin AK Parti'ye ve Başkan Erdoğan'a oy verdiği anlamına geliyor.

'100 YIL MUHASEBESİ YAPILACAK'
Peki, önümüzdeki seçimde de HDP seçmeni benzer bir tavır alır mı?
AK Parti MKYK üyesi, yazar Orhan Miroğlu şöyle diyor:
"Sadece en son 2017 referandumuna bakın, Kandil; 'hayır oyu verin' demesine rağmen 2 milyona yakın HDP seçmeni 'evet' oyu verdi. Ben bu seçimlerde de HDP seçmeninin yine bir 100 yıl muhasebesi yapacağına inanıyorum. AK Parti de bu muhasebeyi zorlaştırmak yerine kolaylaştıracak işler yapmalı. HDP seçmeni damdan düşmüş bir seçmendir. Yüzde yüz mecburiyete uyan bir seçmen değildir. Bugün Tayyip Bey'in hâlâ HDP seçmeninden en az yüzde 10 oy aldığını görüyoruz."
HDP seçmeninin seçimde nasıl bir tavır alacağı meselesi bir süredir sol liberal aydınların da gündeminde. Orada bambaşka bir tartışma var. Onlar, Altılı Masa'nın "HDP bize mecbur" yaklaşımına biraz "şantajvari" bir cevap veriyor: "Erdoğan'dan kurtulmak istiyorsanız Kürtlere borçlanacaksınız." Yani HDP ve PKK'ya borçlanacaksınız.
Miroğlu bu yaklaşıma sert tepki veriyor:
"Ne borcundan bahsediyorsunuz?
Eğer söz konusu olan demokrasi ise iktidara gelecek insan hem Türklere hem Kürtlere borçlanır. Niye Kürtleri ayırıyorsunuz? Ayırmanın tek sebebi PKK'ya borç çıkartmaktır. Bu borcun ödenmesi çok zordur. Buradaki borç iddia edildiği gibi demokrasiye dair bir borç değil, PKK ve HDP'nin bölgeyi yönetmesine dair bir borçtur. Bunun da bedeli ağır olur."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA