Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DENİZ AHMET KÖSE

Baba, oğul ve pizza...

Emre Altuğ, oğulları Kuzey ve Uzay ve de ben... Pizza yapmaya giriştik, güldük, eğlendik. Emre'nin içindeki çocuk ortaya çıkınca çocuklar arasında minik bir un savaşı da yaşandı. Bu vesileyle Babalar Günü'nü de kutladık

Geçtiğimiz günlerde oğulları Kuzey ve Uzay ile restoranıma yemek yemeye gelen şimdilerin 'yarı zamanlı sanatçısı' Emre Altuğ ile her zamanki gibi hararetli bir yeme-içme sohbetine girdik. Aman ha! Yarı zamanlı dediğime bakmayın siz! Daha geçtiğimiz ay Moda Sahnesi'nde başrolünü oynadığı Testosteron adlı oyunun jübilesini yapıp, şimdilerde de çıkacak albümü için stüdyoya kapanmış durumda... Kısacası sanat, Emre'nin her adımında var. Ancak böyle söylememin asıl sebebi, 'tam zamanlı baba' statüsüne geçmesindendir Emre'nin. Tanıyanlar bilir! Çocukları olduğundan beri her şeyi ikinci plana atıp onlarla daha çok vakit geçirmeye özen gösterir. Ancak hakkını yememek lazım, Çağla da aynı şekilde çok ilgili bir anne. İkisi de çocuklarının gözlerinin içine bakıyorlar! Ne mutlu onlara... Durum böyle olunca da mutlu çocuklar yetişiyor vesselam.

BABALAR İÇİN FİLM

Neyse, nerede kalmıştık. Evet, yeme-içme sohbetindeydik diyordum. Rafine bir damak tadına sahip Emre. Aynı zamanda iki-üç yıldır kendisi gibi sanatçı olan abisi Ahmet Altuğ ile lise yıllarından beri girmek istediği turizm sektörüne girdiler ve Alaçatı Bay Sako Oteli ve hemen yanındaki Double barı işletiyorlar. Tarihi mimarisinin arkasında, evin esas sahibi Yugoslav göçmeni olan kilise papazı Sako Mahmudoviç'in taa Kuvayi Milliye'ye uzanan hikayesi gizliymiş. Henüz gitmedim. Ancak ortak dostlarımızdan oldukça keyifli bir otel olduğunu duyuyorum. Bu yılki tatil programımın içine dahil ettim bile, gittiğimde söz, paylaşacağım fikirlerimi... Geçen hafta Instagram ve Twitter hesaplarında sevenlerine Babalar Günü için bir film çektiğini ve hayatında ilk kez bu kadar erken bir saatte jenerik müziği seslendirmek üzere stüdyoya girdiğinin haberini veren Emre, 2005 yılında da başrolünü oynadığı Sensiz Olmuyor'un Selami Şahin imzalı dizi jenerik müziğini seslendirmiş ve aynı isimle çıkardığı maxi single'ın tüm gelirini Baba Beni Okula Gönder projesine bağışlamıştı.

MUTFAĞI SEVİYORLAR

Kısacası babalık mevzuatında birçok ünlünün aksine ayakta alkışlanacak özene ve sağduyuya sahip olduğunu daha baba olmadan önce sergilediği tavırla ortaya koymuştu. E, babalık üzerine bu kadar çok yakışan bir adamı kendi çocuklarıyla beraber yakalamışken 'Emre var mısın hep beraber mutfağa girelim bir şeyler hazırlayalım?' dedim. Sağ olsun beni kırmadı. Mutfaktaki rahat hallerinden ve daha içeri girmeden, önce Kuzey'in sonra Uzay'ın özenle kollarını sıvamasından anladığım üzere Emre çocuklarla mutfakta vakit geçirmeye alışık, antrenmanlı yani! Geçen gün nasıl piramit pasta macerasının çikolata savaşına dönüştüğünü kahkahalarla anlatıp, fotoğraflarını gösteriyor. Her yerleri çikolata içinde kalmış ve yüzlerinde kocaman bir mutluluk olan Kuzey ve Uzay! Enerjileri inanılmaz! Maşallah, Allah nazardan saklasın! Bu kadar sohbet yeter, artık çalışma vakti! Sandığımdan çok daha keyifli ve bol kahkahalı geçiyor baba ve oğul Altuğlar ile pizza yapımı. Emre ne tarz pizzalar hazırlayacağımızı anlatmak üzere sözü bana devrediyor. Ve hep beraber başlıyoruz hamuru açmaya. Ben sakin sakin belki de biraz sıkıcı bir şekilde "Evet, önce hamuru şöyle açıyoruz" cümleleriyle olaya hakim olmaya çalışırken bir anda Emre'nin içindeki çocuk çıkıyor dışarı ve minik bir un savaşı başlatıyor oğullarıyla arasında. Adeta ısınma turları bunlar! Ancak dediğim gibi onlar duruma alışık, kahkahalarla devam ediyoruz hamuru yoğurmaya! Sonra Kuzey sosu merak ediyor. Hemen bir parmak darbesiyle sosun tadına bakıp onayı verdikten sonra yaptığımız sos ile kaplamaya karar veriyoruz pizzamızı. Üzerine pek tabii, Emre'nin her geldiğinde mutlaka sipariş verdiği burrata peynirinden biraz... Ve güzelce karamelize edilmiş balzamikli kırmızı soğanlardan da şüphesiz... En son ise kiraz domateslerimizi ekleyip, atıyoruz pizzamızı fırına.

ÇOCUKLAR MUTLU

Biraz fesleğen, biraz roka, biraz da parmesan hazırlayıp fırının başında bekliyoruz pizzanın hazır olmasını. Ben çocuklardan daha heyecanlıyım! Pizzayı fırından çıkarıp istediğimiz malzemeler ile süsleyip bir de poz verdik mi işlem tamam! Artık kendi ellerimizle hazırladığımız pizzaları yeme vakti. Çocukların babalarıyla olan uyumu, birbirlerinin sözlerini dinlemeleri ve yaptığımız pizzayı yerken suratlarındaki mutluluk ifadesi inanılmaz ilham verici. Gidip en kısa zamanda ben de babamla pizza yapacağım!

PİZZA HAMURU TARİFİ

1 tutam toz şeker
1 tutam tuz
1,5 tatlı kaşığı kuru maya
2 su bardağı ılık su
4 yemek kaşığı zeytinyağı
4 su bardağı un
1 su bardağı 00 numara semolina (irmik)

Yapılışı:

Öncelikle mayayı küçük bir kaba koyun ve üzerine biraz ılık su ekleyip iyice eritin. Daha sonra bu karışıma şekeri ekleyin. Unu ve irmiği yoğurma kabına alın. Üzerine tuzu ekleyip bu karışıma el yardımıyla yuvarlak bir şekil verip, ortasını havuz şeklinde açın. Un havuzunun ortasına suda erittiğiniz mayayı dökün. Ardından sıvı yağı ilave edin ve yavaş yavaş kalan ılık suyu da ekleyerek pizza hamurunu yoğurmaya başlayın. Hamur yoğurma aparatı olan mutfak robotlarında ise; tüm malzemeyi aynı anda koyarak orta hızda çalıştırıp, ortalama 10 dakika yoğurmak yeterli olacaktır. Tezgah üzerinde elle hamuru yoğuranlar için bu süre biraz daha uzun olabilir. Hamurunuz homojen bir hal alıp çok sert olmayan bir yumuşaklığı ulaştığında yoğurma işlemini sonlandırabilirsiniz. Şimdi pizza hamurunun üzerini kapatın ve ılık oda sıcaklığında 1 buçuk saat (hamurunuz iki katı kadar kabarana kadar) mayalandırın. Mayalanmış pizza hamurunu unlanmış tezgahta önce el ile düzleştirerek, daha sonra da merdane ile açın. Hafifçe yağladığınız tepsiye açtığınız hamuru yerleştirin. Üzerini domates sos ile kaplayın. Ve damak tadınıza göre istediğiniz her tür malzeme ile lezzetlendirebilirsiniz. Biz mozerella, burrata, balzamik ile karamelize edilmiş kırmızı soğan, ile pişirdiğimiz pizzanın üzerine füme et, roka ve parmesan koyarak lezzetlendirdik. Siz de kendi damak tadınıza göre istediğiniz pizzayı oluşturmakta serbestsiniz. Pizzayı pişirmek için, tepsiyi, önceden ısıttığınız 225 derece fırına koyarak pizzanın büyüklüğüne göre ortalama 12 dakika pişiriniz. Bu süre fırına ve hamura göre değişkenlik gösterecektir. Çıkarmadan önce mutlaka pizzanızın altının pişmiş olduğunu kontrol edin.

Domates sos:

2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 diş sarımsak
1 çay kaşığı rezene tohumu
1 adet defne yaprağı
10-12 yaprak fesleğen
5-6 adet orta boy domates
1 tutam şeker
Tuz
Karabiber

Yapılışı:

Zeytinyağı tavada ısıtın. Orta kısık ateşte ince doğranmış sarımsakları soteleyin. İçine rezene tohumlarını ve fesleğeni ekleyin. Daha sonra domatesleri de tavaya alarak, defne yaprağı, tuz, şeker ve karabiberi de ilave edin Homojen bir karışım elden edene kadar pişirin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA