Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TİMUR SIRT

Koşulsuz müşteri mutluluğu puanlama zorbalığına dönüştü

Mobil uygulamaların müşterilere verdiği yorumlama, yıldız ya da puanlama imkanı, koşulsuz müşteri mutluluğu yerine zorbalığa dönüşüyor. Özellikle kuryeler ile sürücüler, pansiyonlar ve oteller olumsuz puan almamak için zorba müşteriye katlanmak zorunda kalıyor

Seyahat ederken, otel ya da pansiyon seçerken, müşterilerin hizmet aldığı satıcıları, satış elemanını puanlaması koşulsuz müşteri mutluluğunun kapısını açtı. Kötü sürücü, kötü hizmet veren restoran, reklamını yaptığı kaliteyi sunamayan otel ya da pansiyonlara karşı puan ve yorum silahını kullanan müşteri mutluluğun yolunu buldu. Ancak bu mutluluk anahtarı kötüye de kullanılmaya başladı. Bu anahtar inanılmaz taleplerle puanlama ve kötü yorum silahını kullanan zorbalığa da sebep oldu. Bu zorbalığa karşı işletmelerin de müşterileri puanlaması, öc alma isteğiyle kötü yorum yazan müşterilere sebep oldu. Yani zincirleme reaksiyonlarla ölçüsüz bir puanlama zorbalığını yarattı. Kısacası müşterinin kalite kontrolü için kullanması gereken silah, şımarık müşteri elinde tehdit olarak kullanılıyor.

ZORBALIĞIN İŞ YÜKÜ
Kurye, garson, sürücü koşulsuz müşteri mutluluğu adına zorbalığa dönüşen çalışma şartlarına ses çıkaramıyor. Koşulsuz müşteri mutluluğu adına kurallar çiğneniyor. Erkenden müşteri ihtiyacını götürerek bahşiş ya da iyi puan almak isteyen kuryeler ters şeritteki yola girmesi, hız yapması sıradan bir durum oldu. "Benim isteğim anında çözülsün de ne olursa olsun" arsızlığı pervasız davranışları sıradanlaştırdı. Yani koşulsuz müşteri mutluluğu adına cin şişeden çıktı. Şimdi sorun yumakları başka boyuta taşındı. Ortak yaşam kültürünü tehdit eden zorbalık ve vasatlık kültürü karşımıza çıkıyor. Müşteri, yönetici zorbalığına karşı kurye, garson ve otel görevlileri sessiz bir direniş gösteriyor.




TEMBEL BİR DÜNYA
Tüm bu yaşananlar TTGV desteğiyle yayınlanan Daniel Susskind'in "Çalışmayan Bir Dünya" kitabını getiriyor. Yeni girişimler, yeni uygulamaların çalışan dünyasını etkilediğine ilişkin araştırmalar son derece yetersiz. 24 Saatte İş girişiminin kurucu ortağı Mert Yıldız ile sohbet ederken kurye, bulaşıkçı, garson, satış elemanı bulmanın son derece zor olduğunu söylüyor. Üstelik burada çalışan ortalamasının sadece 45 gün olduğunu belirtiyor. Yani maaşını alan çalışmaya sıcak bakmıyor.

ÇALIŞMA ORTALAMASI 45 GÜN!
Türkiye'de bu durumun yaşanmasının bir numaralı sebebinin kayıt dışı çalışma olduğunu ifade eden Mert Yıldız, "Bulaşıkçı arayan işletmelerin sayısı giderek artıyor. Şu anda iki yıllık deneyime sahip bulaşıkçı 12 bin TL net ücret alabiliyor. Burada sözünü ettiğimiz endüstriyel mutfak. Bulut mutfak kültürünün bir sonucu. İşletmeler bulaşıkçılar olmadan bir gün bile dayanamaz. Bu yüzden çok kritik bir iş haline geldi."




BİLİMSEL ARAŞTIRMA EKSİK
Mert Yıldız'ın altını çizdiği sorunlar sosyal bilimciler için inanılmaz sıcak araştırma konusu olmaya aday. Yaşam ve çalışma kültürü açısından "süper uygulama" savaşının dayattığı yeni kültürle ilgili bilimsel çalışmaları artırmak zorundayız. Biz henüz başarılı "startup" bulma aşamasındayız. Verilerin yarattığı algoritma vasatlığına da, koşulsuz müşteri mutluluğu adına yaratılan zorbalığa da gereken ilgiyi göstermek zorundayız. Yoksa yaşanılan sorun daha da içinden çıkılmaz bir hale geliyor.

ALGORİTMA VASATLIĞINA TESLİM OLUYORUZ
lışveriş yaparken, yemek yerken, seyahat ederken, video veya film izlerken algoritma vasatlığına nasıl teslim oluyoruz? Birincisi arama algoritmalarının reklam verenle yakın ilişkisi, ikincisi de çoğunluğun taleplerinin karlılık baskısı olarak karşımıza çıkması. Yani vasatlık karşımıza algoritma olarak çıktığında başa çıkmak daha zor olacak. Yani kişiselleşen talepler istekler konusunda süper uygulamalar yetersiz kalıyor. Algoritma vasatlığı benzemeye çalıştıkça sorunlarımızı çözmeye aday oluyor. Algoritmalar aykırı düşünmeyi değil, gruba dahil olup karlılığa hizmet etmemizi bekliyor. Peki biz kendimizi nasıl koruyacağız? Aklımıza, ortak yaşam kültürümüzü yaratmaya devam ederek hayatta kalacağımızı bilerek.

MASUM DEĞİLİZ HİÇBİRİMİZ!
Mobil ya da gömülü uygulamalar, ücretsiz sunduğu hizmetlerini bize kullandırırken bazıları bizim için açık bir tehdit olmaya devam ediyor. İndirirken şartların mutlaka okunması gerekiyor
Akıllı telefonlar ve mobil uygulamalar hayatımızın ayrılmaz parçası. Kötü amaçlı uygulamalar melek kanatları takarak karşımıza çıkabiliyor. Siz buna kuzu postuna bürünmüş kurtlar da diyebilirsiniz. Geçtiğimiz günlerde Android uygulamalarının kötü amaçlı yazılımla nasıl ele geçirildiği ortaya çıktı. Bir şeye ihtiyacımız olduğunda hemen uygulama mağazasında ilk sırada çıkana genellikle tıklanıyor. Ancak, çok ilgi gören foto editör, sanal klavye, hafıza temizliği gibi uygulamaların kötü amaçlı kullanıldığı belirlendi. Uygulamanın içerisine yerleştirilen kötü amaçlı bu uygulamalar bir kaç yol izliyor: 1. Algılanmasını ve kaldırılmasını zorlaştırmak için ana ekrandan gizliyor ya da başka bir ikon ile adını (SIM Tool- Kit gibi) değiştiriliyor. Böylece kullanıcı farketmiyor.
2. Vadedilen uygulama özellikleri (su hatırlatma gibi) çalışırken, gizlice çeşitli internet sitelerinde tıklama gerçekleştiyor. 3. Uygulama için ihtiyaç olmayacak (konum bilgisi alma, adres defterine ulaşma gibi) yetkiler alıyor.
4. Kullanıcı hesap bilgilerine (Facebook, Gmail gibi) ulaşıyor. Android'de her türlü yetkiye sahip masum görünüşlü bu tür uygulamalar veri çalma, hesap ele geçirme, sosyal medyadan sizin adınıza paylaşım yapma, kripto para üretme benzeri birçok zararlı faaliyette bulunabilir, telefon üzerinden işlenebilecek suçlarla sizi suçlu durumuna getrebilir. Geçtiğimiz haftalarda Playstore'da uygulama izin listesini kaldıran Google, tepki üzerine uygulama izinleri bölümünü yeniden getirileceğini açıkladı. Kullanıcılara bir uygulamanın veri toplama, işleme ve güvenlik uygulamalarının basitleştirilmiş bir özetini sunan yeni Veri güvenliği bölümününün yanı sıra, uygulamaların vaatlerini karşılayıp karşılayamama yeteneklerini görebilecek.

VERDİĞİNİZ İZİNLERE DİKKAT
Uygulama indirmeden önce açıklamaların önemine değinen BeyazNet Siber Güvenlik ve Denetim Hizmetleri Grup Müdürü Eren Çiftci "Sizden beklenen izinleri iyi değelendirmelisiniz. Bir fotoğraf uygulamasının arka planda çalışmasına ya da sürekli sizi takip etmesine gerek olmadığı aşikardır. Sadece indirirken dikkatli olmak bile riski düşürür" diyor.

GIDA KRİZİNE KARŞI ROBOTLARDAN DESTEK
Küresel gıda krizi çok sık konuşulurken dikey tarımda robotların kullanımı sürekli artıyor
Küresel düzeyde baş gösteren milyonlarca insanın sağlıklı gıdaya ulaşamama sorununu ortaya çıkaran gıda krizi, tarımdaki politika ve iş süreçlerini de değiştiriyor. Numerik kontrol sistemleri geliştirmedeki tecrübesiyle birçok alanda robotikleşmenin öncüsü olan FANUC, tarımda teknoloji ve robotlara yatırım yaparken, bu alanda yetkinliğini gösteren robotlarıyla yeşil tarım uygulamalarını da merkeze aldı. Dünya tarihinin farklı dönemlerinde meydana gelen küresel gelişmeler, gıda arzında krizleri ortaya çıkarıyor. Nüfusun artması ve iklim krizinin de baş göstermesiyle yetersiz kalan tarımsal üretim, dünyada her geçen yıl daha fazla insanın sağlıklı gıdaya erişimini engelliyor.

ÜRETİMDE VERİMLİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Küresel gıda krizini çözmenin ve doğru çözüm yollarıyla ilerlemenin öncelikli şartları arasında da tarımda teknoloji ve robotlara yapılan yatırım bulunuyor. Gıda krizine karşı tarımsal üretimde önemi artan robotları da geliştiren FANUC, tarımsal faaliyetlerde ürün toplama ve paletlemeye özel sunduğu çözümlerle verimi artırıyor. FANUC tarafından geliştirilen LR Mate 200iD ve M-410iC/185 robotlar, birincil bileşenlerden bitmiş ürüne kadar gıda yolculuğunun her adımında yüksek verimle performans gösteriyor.

5G VE GİRİŞİMLER İÇİN İŞ BİRLİĞİ YAPILDI
Türk Telekom ve Korea Telecom, 5G alanında Ar-Ge çalışmaları ve sonrasında bu çalışmaların ticarileştirilmesi projeleri, start-uplar için ortak yatırım fırsatlarını değerlendirme ve TV platformları için medya içerik alışverişini içeren geniş kapsamlı bir iş birliğini yaptı.Türkiye'nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekom ile dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Korea Telecom, geçtiğimiz Mart ayında GSMA Mobil Dünya Kongresi'nde ön anlaşmaya vardıkları stratejik ortaklığı somutlaştırmak üzere adımlarını hızlandırdı. İki şirket, 5G ve start-up konularında iş birliği projelerinin yanı sıra medya/içerik alışverişini değerlendirmeyi öngören geniş kapsamlı bir anlaşmaya imza attıklarını duyurdu. Türk Telekom, Korea Telecom ile birlikte 5G alanında Ar-Ge çalışmaları yapacak ve bu çalışmaların ticarileşme sürecini birlikte yürütecekler. İki şirket arasındaki anlaşma, yeni start-up şirketlerinin keşfi ve ortak yatırım konularında da iş birliği yapılmasını öngörüyor. Ayrıca her iki şirketin yatırım yaptığı start-up şirketlerine ait çözümler de aktif olarak desteklenecek. İş birliği kapsamında ilk olarak Korea Telecom tarafından sağlanacak içerikler, Türk Telekom'un IPTV/OTT platformunda izleyicilerle buluşacak. Önümüzdeki dönemde karşılıklı içerik alışverişi gündeme gelebilecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA