Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Gelin barış koridorunu inşa edelim

Başkan Erdoğan, G-20 Zirvesi'ndeki temaslarını ve BM Genel Sekreteri'ne yaptığı güvenli bölge önerisini medya temsilcilerine anlattı. Koalisyon güçleri mali destek versin, TOKİ olarak güvenli bölgede konutlar yapalım. Burası ekip biçecek alanların da bulunduğu barış koridoru olsun

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Japonya'nın Osaka kentinde gerçekleşen G-20 zirvesinden sonra Türk medya temsilcilerine değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan'a Suriye sınırında Türkiye'nin öncülüğünde kurulması teklif edilen güvenlik koridoruyla ilgili yabancı gazetecilerin olduğu toplantıda ilk kez 'barış koridoru' ifadesini kullanması soruldu. İşte Erdoğan'ın sözleri;

TAKİPÇİSİ OLACAĞIM
300 bin insanın sınırımıza doğru hareketlenmesi emareleri var. Biz bunun durdurulması arzusundayız. Zira 330 bin kişi Suriye'ye geri dönüş yaptı. Geri dönenlerin artmasını beklerken İdlib'den böyle bir durum olursa o zaman elde var sıfır. Başta BM Genel Sekreteri Guterres olmak üzere diğer görüşmelerde de bunu etraflıca konuştuk. Daha önce Sayın Trump'la da yaptığımız görüşmede terör koridoru olarak belirlenen yerde bir 20 mil meselesi vardı. Yani kuzeyden güneye doğru 32 kilometrelik bir derinlikte güvenli bölge olarak söylediğimiz mesele. Şimdi burayı öyle bir güvenli bölge yapalım ki burada biz devlet olarak TOKİ ile devreye girebiliriz. Ama diğer tarafta ABD, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, koalisyon güçleri bize mali destek versinler ve bu mali destekle biz buralarda konutlar inşa edelim. Bizim düşüncemiz buralarda onların kendi yerel mimarisine de uymak suretiyle içinde bahçesinde ekip biçebileceği, hayvancılık yapabileceği konutlar inşa etmek. Ya da birkaç ailenin ekip biçebileceği müşterek alanlar tahsis etmek. Böyle bir adımın atılmasıyla onları çadırdan, konteyner kentten kurtarıyorsun. Kendisine ekip biçecek bir alan oluşturuyorsun. Şunu da söyledim; buralarda gerekirse bazı bölgelerde tarım endüstrisi alanında organize sanayi bölgeleri oluşturup bu yönde de meslek edindirme gibi bir adım da atarız. Orada bu işe alan da müsait. O zaman derinliği 30-40 mile çıkarabiliriz. Onların hazırlığı yok. Biz onlara bunları söylüyoruz. Hayır demiyorlar, güzel diyorlar. Sayın Guterres'e "Bunun başını sizin çekmeniz lazım" dedim. "Aynı zamanda BM'de mülteciler komiserliği yaptınız. Bu işi de biliyorsunuz. O kampları gezdiniz, gördünüz. Böyle bir adım atarsak o zaman bu çok güzel olacaktır. Dünyada bu ilk örnek olur. Gelin bunu yapalım" dedim. Ben bunun takipçisi olacağım. Bunları gittiğimiz her uluslararası toplantıda ya da ülkemize başka ülkelerin devlet başkanları geldiğinde anlatıp bir yerden başlamamız gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar oraya barış ortamını yakalamak için gelecekler. O barış ortamında bu insanlar hem güvende olacaklar hem de "artık benim için savaş bitti, öyle bir ortamdan kurtuldum" diyecekler. Tabi orada koalisyon güçleri onların o barış ortamında yaşamaları için tedbirleri alacak. Bize düşen görev neyse biz de tedbirlerimizi alacağız. Böylece insanlar orada üretime başlayacaklar. Kendi yiyeceğini kendi tarlasından alacak. Kurduğumuz endüstri bölgeleri ve organize sanayi bölgelerinde çalışacaklar. Bu çok önemli.
(İdlib) Putin'e İdlib'deki saldırılar konusunda rejimi uyarmasını söylüyoruz. Bize saldırılara gerekli karşılığı verdik. Bundan sonraki süreçte de yanlışları olursa gerekli dersi alacaklar.
(Münbiç) Oranın yüzde 80-85'i Araplar'a ait. İşgalcilerle yakından uzaktan alakası yok. Bazıları da "Sizi oraya kim sizi çağırıyor?" gibi laflar ediyor. Bizi Suriye halkı çağırıyor. Münbiç'te Münbiç aşiretleri çağırıyor. "Gelin bizi kurtarın" diyor. Ne ABD ne Fransa, İngiltere, Almanya... Hiçbiri davetli değil.



TRUMP'IN DÜRÜSTLÜĞÜ TAKDİRE ŞAYAN
(Trump'la görüşme) Çok olumlu bir havada geçti. Kendileri S-400 ve F-35'ler konusunda bize destek veriyor. Türkiye'ye adil muamele yapılmadığını basının önünde açıkça ifade etti. Sayın Trump, bu yıl içinde Türkiye'yi ziyaret edecek. Yaptığımız konuşmada bir noktaya vardık ve arkadaşlarımız süreci takip edecek. Bu ziyarette bir iş konseyi veya işadamları toplantısını da gerçekleştireceğiz. Trump bazı şeyleri ifade ederken zihin arkasında bir şeyler saklamıyor. S-400 ile ilgili çok açık, net, dürüstçe ifadeler kullandı. Ben de dedim ki "Ben de sizi bu yönünüzle seviyorum" dedim. Çünkü kendi arkadaşları, ekibi orada. Ekibin içerisinde bu işe karşı duranlar da belki var. Bu yönü hakikaten çok çok farklı, takdire şayan. F-35'ler konusunda." 1 milyar 400 milyon dolar para vermişler. Sen malını vermiyorsun. Böyle anılmak da iyi bir şey değil" dedi. Bunu çok açık ve net söylemek bir insanın dürüstlüğüne işaret eder. S-400'lerle alakalı çok ciddi bir eğitim çalışması yapıldı. O eğitim çalışmalarına katılanlar aynı zamanda öğretmen konumundalar. Yani döndükten sonra öğretmen olarak burada insan yetiştirmeye başlayacaklar. Biz yola çıkmışız. Şurada belki bir hafta, 10 gün içerisinde ilk serisi inmiş olacak. Böyle bir noktadayız ve bu konuda her türlü hazırlık, tedbir vesaire bitmiş. Bunu Trump'a açık açık ben de söyledim, Sayın Putin de söyledi.
(ABD'nin yaptırım uygulayacağı iddialarıyla ilgili) Sayın Trump, telefon görüşmelerimde, ikili olarak bir araya gelişlerimizde şu ana kadar "Biz size şu yaptırımı yapacağız" demedi. S-400'le ilgili olarak da "Haklısın" dedi. Bugün işi çok daha ileri bir seviyeye taşıdık. Bu ileri seviyede de Sayın Trump "Bu adaletsizliktir" dedi. Ödemelerini aksatmadan yapan bir ülkeye, üstelik bir stratejik ortağa karşı böyle bir uygulamayı o da haklı olarak eleştirdi; "Ödemesini yapıyorlar ama biz uçaklarını vermiyoruz" dedi. Bu ABD gibi bir devlete yakışacak bir şey mi? Üstelik gönderdiğimiz pilotların eğitim programını durdurmuşlardı. Bu çok önemli. Sayın Putin'le üçlü olarak bir araya geldiğimizde de yine makul ve güzel şeyler söyledi. Tabi daha önce de Sayın Putin ve Trump arasındaki görüşmeyi Sayın Putin zaten bize anlatmıştı. Yani oralardaki görüşmelerde de bu konu olumlu istikamette. Öyle zannediyorum ki herhangi bir sıkıntı olmadan bu süreci aşacağız. Tabi bu arada Sayın Trump'ın Türkiye ziyaretinin gerçekleşmesiyle ve iş konseyini de yapmak suretiyle bu işi çok daha ileriye taşımış olacağız. Bu arada biz bir de oradan THY olarak 100 tane Boeing uçağı alıyoruz.

TÜRKİYE-RUSYA-İRAN ZİRVESİ YAPILACAK
Son dönemde gözlem noktalarımıza bazı saldırılar oldu, Putin ile bunların değerlendirmesini yaptık. Türkiye-Rusyaİran olarak bir üçlü zirve yapalım dedik ve arkadaşlarımızı görevlendirdik. Bu üçlü zirveyi Temmuz başı gibi gerçekleştireceğiz. Üçlü zirvenin ardından dörtlü İstanbul Zirvesi'ni yine toplamayı planlıyoruz. Bu dörtlü zirveyi de Türkiye-Rusya-Almanya- Fransa olarak yapacağız. Bunun da görüşmesi olumlu.

KRİZ YAŞANSIN DİYE UMUT BAĞLAYANLAR VAR
S-400 krizi yaşansın diye umut bağlayanlar var. Farklı kesimlerin sağda solda artık bunu konuşmaması lazım. Trump konumunu belirlemiştir. Birileri maalesef kendilerine göre gelin güvey oldular, rastgele yazıp çiziyorlar. Buna umut bağlayanlar var. Başlığı atıyorlar ama içinde bir şey yok.
Eğer şartlar kredi, ortak yönetim gibi şartlar S-400 ile eşit olsa biz Patriot alırız. Ama eşit olmazsa kusura bakmasınlar.

SİSİ'YE NEDEN ÇAĞIRIYORSUNUZ!
Kaşıkçı cinayetini gündeme getirdiğim zamanlarda Prens Muhammed Bin Selman ya ben konuşurken ayrıldı ya da ben konuşmaya başlamadan ayrıldı. Burada kimse bu konulara girmiyor. "Bu işler yapıldı ve artık bitti, unutuldu" olmaz.
Mursi'nin ölüm şeklini anlattık. Gelecek kuşaklar dünyada Müslüman liderlere neler yapılmış bunu bilmeli. buraya Sisi'yi çağırıyorlar. Hem demokratım diyeceksin hem Sisi'yi çağıracaksın. Bu ikiyüzlülük.

MACRON'A "KIBRIS'I KONUŞAMAZSIN" DEDİM
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron daha önce Doğu Akdeniz konusunda söylediklerimle ilgili "niye bana bunları söyledin falan" demedi. İkili görüşmede de kendisine "Bak, Kıbrıs meselesinde sen bir defa konuşamazsın. Senin Kıbrıs'la yakından uzaktan alakan yok. Burada ben,Yunanistan, İngiltere, AB konuşur ama sen konuşamazsın" dedim.
Hindistan Başbakanı Modi ile ticaret hacmi hedefimizi 20 milyar dolar olarak yeniledik. Bu yıl ülkemizi ziyaret etmeyi düşünüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA