Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Ayasofya kılıç hakkıdır, gönüllerin fethidir

En başından alırsak; Ayasofya'nın ibadete açılması; Fatih Sultan Mehmet Han'ın emanetidir. Kılıç hakkıdır. Vakıf senedine uygundur. Milletin talebidir. Sadece siyasi bir karar değil, aynı zamanda hukuki bir karardır.
1934'te neden müze yapıldı? Bugün neden cami olarak ibadete açılıyor derseniz eğer... Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1934'teki durumundan çok daha güçlü olmasıyla, sadece maddi çıkarlarını değil, manevi çıkarlarını koruyacak güçte olmasıyla en basit şekilde anlatılabilir bu durum.
Milletin beklentisiyle, siyasi iradenin kararı ve kararlılığının örtüşmesiyle ve elbette hukukun da oluruyla önü açılmıştır. Kanı bozuk olmayan hiçbir Müslüman Türk'ün de karşı olmayacağı, olamayacağı bir durumdur. Ve ayrıca bu son durum bir şeyi daha göstermiştir ki; Türk devlet geleneği canlı bir şekilde devam etmektedir. Adım adım milli hafızanın, milli zihnin canlı tutulduğunun da ispatıdır.
Gelelim; fetih sözüne takılanlara... Fetih demek, işgal demek değildir. İşgal, başarılı da olsa başarısız da olsa sonu muhakkak ki hüsranla bitmeye mahkumdur. Fetih ise dinamik bir süreçtir ve tam bir seferberlik halidir. Topyekün milletin seferberliğidir. Askeri seferberliktir, ekonomik seferberliktir ve illa ki gönül seferberliğidir. İşte bu yüzden 567 yıl önce gerçekleşen fetih henüz tamamlanmamıştır. Gönüllerin, haklılığın, halkın, hakkın fethidir bu. Yıllar yılı özlemle büyüyen, Türk-İslam beldelerinde buram buram tüten ibadet hasretini bitiren ve dünyadaki bir milyar 700 milyon Müslümanı sevindiren kararın mimarı Başkan Tayyip Erdoğan, aldığı dualarla anılacaktır.
10 Temmuz tarihi; Anadolu'nun fethinde sadece kılıcın gücüne değil önce imanın ve sevginin gücüne inanan Müslüman Türklerin gönüllerinin de fethedildiği gündür.
1071'de Malazgirt'in fethinin bitmediği, 1453'te de İstanbul'un fethinin tamamlanmadığı, bu fethin ebediyete, kıyamete kadar devam edeceğinin görüldüğü gündür 10 Temmuz.
Her gün İstanbul'u, Anadolu'yu, son vatanımızı yeniden korumanın, sevmenin fethidir 10 Temmuz tarihi. Hem hukukun hem siyasi iradenin kararı; stratejik bir hamle elbette ama kutsal bütün alkışı da, minneti de hak ediyor aynı zamanda.
İstanbul'un, Anadolu'nun fethini yepyeni bir safhaya taşımıştır bu kararla Başkan Erdoğan. Çünkü eğer bu fetih süreci tamamlanmış olsaydı, dün başkalarının zoruyla alınan bu kararın bugün, milletin isteğiyle yeniden düzenlenmesine gerek kalmayacaktı. Tarihi yeniden yazmak demenin vücut bulmuş halidir 10 Temmuz. Hem coğrafyanın, hem milletin hem gönüllerin yeniden fethidir 10 Temmuz. Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanım. 10 Temmuz fetih günümüz mübarek olsun...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA