Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Orman vatandır, yangınla mücadele vatan savunmasıdır

İklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisiyle her geçen yıl hem bizde hem dünya genelinde yangın başta olmak üzere doğal afetlerde gözle görülür bir artış olduğu konusunda bütün bilim insanları ve konunun uzmanları hemfikir. Bütün bunlara bir de PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin sabotaj girişimlerini ve bilinçsiz vatandaşların piknik yaparken dikkatsiz tutumları ile kasıtlı olarak (imara açmak, yapılaşma amaçlı) çıkarılan yangınları da eklersek, her bir ateşte içimizin de yandığı orman yangınları ortaya çıkıyor.
Son iki gündür Manavgat, Marmaris, Bodrum, Didim gibi turizm bölgeleri ve Türkiye'nin dört bir yanındaki yerleşim yerlerinde aynı anda ortaya çıkan yangınların tesadüf olamayacak kadar hayatın doğal akışına ters olduğu da bir gerçek. İnsan eliyle çıkarılan yangınlara bir de hava şartlarının çok müsait olduğu (nem oranının çok düşük olması, hava sıcaklığının normalin üzerinde seyretmesi ve kuvvetli rüzgâr) bir günde 58 farklı noktada aynı anda yangın çıkıyor ve çıkartılıyor ise bunun mücadelesi çok kolay olmayacak elbette.
Bu olaylarla birlikte yangınla mücadelede etkin bir gücümüzün olup olmadığı tartışmaları da beraberinde geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere yetkililer açıklama yaptılar ama ben de rakamsal olarak yetkililerin verdiği bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle "Uçak mı, helikopter mi?" tartışmaları üzerinden birkaç noktaya dikkat çekmekte fayda var.
2009 yılına kadar yangınla mücadelede havaalanı dolum şeklinde uçak kullanılırken bu tarihten itibaren deniz, göl, barajlardan su alabilen amfibik uçakları kullanmaya başladık. Havaalanı dolum uçaklar 1.5 ton su alabilirken, amfibik uçaklar 4.5 buçuk ton su alabiliyor. 2020 yılından bu yana da su alım kapasitesi 10 ton olan 3 uçak ile 3.5-7.5 ve 10 ton olan 39 helikopter kullanılmaya başlandı.
"Yangınla mücadelede uçak mı yoksa helikopter mi daha kullanışlı?" sorusuna gelirsek... Her iki aracın da kendine göre avantajı ve dezavantajı var. Helikopter, birçok su kaynağından su alabilirken uçaklar sadece deniz, göl ve büyük barajlardan su alabiliyor. Uçaklar hız yaparak özellikle dış yangınlara daha erken intikal ederken, helikopterler kısmen daha geç intikal ediyor.
Uçaklar, yüksek kapasitede su alırken, helikopterler daha düşük kapasitede su alabiliyor. Uçaklar, her su kaynağından su alamadığı için su atma süresi doğal olarak uzuyor, helikopter ise birçok su kaynağından su alıyor ve seri şekilde boşaltabiliyor. Su kaynaklarının olmadığı ve yangın riskinin yüksek olduğu bölgelerde Orman Genel Müdürlüğü tarafından tesis edilmiş 4 bin 6 yangın havuzu-göleti bulunuyor. Helikopterler, en yakın yangın havuzu koordinatına yönlendiriliyor.
Her yangında uçak ya da helikopter kıyaslanıyor ama çok önemli olan kara gücümüz atlanıyor. Birçok yangına helikopter ve uçak daha havalanmadan 12 dakika gibi bir süre içinde kara araçlarıyla ilk müdahale yapılıyor. Ülkemizin dağlık ve engebeli arazi yapısını dikkate aldığımızda helikopterden daha fazla verim alındığı söylenebilir.
Kaldı ki, bazı ülkelerde çok miktarda uçak olmasına rağmen aylarca yangınları kontrol altına alamadıkları da görülüyor. Son olaylarda başta kahraman ormancılarımız, İçişleri, Jandarma ve AFAD personeli başta olmak üzere bütün kamu personeli ve halk cansiperane tüm gücüyle el ele mücadele gediyor. Orman vatandır ve yangınla mücadele bir savaştır. Ve son iki gündür sadece yangınla savaşmıyoruz, kahramanlar aynı zamanda vatanı da savunuyor. Mücadelemiz de son ateş sönene kadar devam edecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA