Yazarlar
27 Aralık 2014

Güzel şeyler…

Esra Düzdağ, Sofra Dergisi Ocak 2015 sayısı için yazdı...

2015'in ilk sayısını hazırlarken, elbette heyecanlıydık… Eşiğinde beklediğimiz yılın getireceği sürprizlerin, mutluluktan yana olmasıydı ortak dileğimiz. Geleceğe umutla bakmamızı sağlayan güzel haberlere yoğunlaşınca, bir de baktık ki liste hiç de fena değil! Sadece gastronomi meraklılarını değil, küçük-büyük hepimizi ilgilendiren pozitif gelişmelere kısaca bir göz atalım istedim…

Tüm dünyayı etkileyen gıda israfı ve açlık sorununa çözüm bulmak üzere, Barilla tarafından atılan adım, bence takdiri hak ediyor. İtalyan gıda şirketi Barilla'nın kurduğu BCFN Vakfı (Barilla Center for Food&Nutrition) tarafından oluşturulan, "Sıfır açlık, obeziteyle mücadele, gıda israfının azaltılması ve sürdürülebilir tarımın yaygınlaştırılması"nı amaçlayan Milano Protokolü, Milano'da 3-4 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen 6. Uluslararası Gıda ve Beslenme Forumu'nda son halini aldı. Dünyanın geleceği için açık bir taahhüt olan ve bugüne kadar birçok sivil toplum örgütü ve bilim insanının imzaladığı protokol, Milano EXPO 2015'te tüm katılımcı devletlerin imzasına açılacak. Milano protokolünün 3 ana hedefi var:

• Farkındalık artırıcı kampanyalar ve tarım başta olmak üzere tüm gıda zincirini içine alan uzun vadeli anlaşmalar ile dünyada 1.3 milyar tona ulaşan gıda israfının 2020 yılına dek yüzde 50 oranında azaltılması.

• Gıda ürünlerinden üretilen biyo yakıtlara yönelik kısıtlamalar ile tarımsal reformların oluşturulması, gıdada finansal spekülasyona karşı mücadele edilmesi ve sürdürülebilir tarımın desteklenmesi.

• Dünyada 1 milyara yakın insanın aç, 1,5 milyara yakın insanın ise obez olduğu paradoksundan hareketle, gıdaya erişim ve sağlıklı beslenme konusunda BM hedefleri ile uyumlu yeni politikalar geliştirilmesi.

Geleceğimize sahip çıkan bir başka kuruluş ise Metro Toptancı Market… "Coğrafi İşaretli ürünler" konusunu bir proje olarak ele alan Metro, bu toprakların değerini, lezzet çeşitliliğini gelecek nesillere aktarabilmek için yerel üreticilerden başlayarak yurtdışına uzanan bir üretim-satış zinciri kurmuş durumda. Finike portakalından Taşköprü sarmısağına, Giresun fındığından Aydın incirine, Zile pekmezinden Ortaca limonu ve Kırkağaç kavununa kadar pek çok coğrafi işaretli ürün, dünyanın farklı yerlerindeki Metro raflarında tüketiciyle buluşuyor. Üreticiyle birebir iletişime geçerek eğitimden maddi desteğe kadar her aşamada onların yanında olan Metro'nun konuyla ilgili belgesel niteliğindeki tanıtım filmini izlerken o kadar duygulandım ki, gözyaşlarımı tutamadım… Tüm otel-restoran ve şeflerimizin bu çabadan kendi paylarını düşeni almasını diliyorum…

Bu konuyla bağlantılı bir başka proje ise ESSEDRA, yani "Kırsal Alanlarda Çevresel ve Sosyo-Ekonomik Sürdürülebilir Kalkınma" projesi… Yok olma tehlikesi altındaki gıda ürünlerinin envanter listesinin çıkarıldığı Ark of Taste (Nuh'un Ambarı), ESSEDRA projesinin ilk aşamadaki ana faaliyetini oluşturuyor. Slow Food liderliğinde Türkiye ve Balkanlar'daki STK'lar ile ortaklaşa yürütülen ve kaybolan lezzetleri korumayı esas alan ESSEDRA'nın Türkiye ayağını Mutfak Dostları Derneği yürütüyor. Geçtiğimiz yıllarda yine bu sütunda projeden bahsetmiş ve detaylıca anlatmıştım. Projenin şu ana kadarki başarısı sayesinde Türkiye'deki faaliyetlerin iki yıl daha uzatılmış olması ise hepimiz için müjdeli bir haber niteliği taşıyor.

Bir başka örnek çaba da ülkemizin gururu olan markalardan Paşabahçe Cam cephesinden geldi. Paşabahçe, kadınların hayatında fark yaratacak bir işbirliğine imza atarken aynı zamanda sağlıklı yaşama da dikkat çekiyor. Herhangi bir Migros mağazasına gidip, Türkiye Meme Vakfı (MEVA) için özel olarak tasarlanan pembe kapaklı Vita şişelerden satın aldığınızda meme sağlığı bilincinin geliştirilmesi ve erken teşhis olanaklarının yaygınlaştırılması için düzenlenen projelere destek sağlamış oluyorsunuz. Bilinçlendirme broşürü ile birlikte raflardaki yerini alan bu şişeler, aynı zamanda "Bugün su içtin mi?" sloganı ile sağlık için günde en az 2 litre su tüketmenin önemine de vurgu yapıyor.

Etrafta olan biten her şey bir yana, benim size naçizane tavsiyem, odağınızı "güzel şeylere" yöneltmeniz… Kim ne derse desin, kendimizi şanslı hissetmek ve gururlanmak için, bireysel ya da kurumsal, yerel ya da global bir şeyler mutlaka bulabiliriz. Tadı damağınızda kalacak Sofra'larda buluşmak dileğiyle…



Yazarın Önceki Yazıları

TÜM YAZILARI
SON DAKİKA