Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Futbol Hocalarımıza büyü mü yaptılar!.

Şampiyonlar ve Avrupa Ligleri'nde 4 maç oynadık, çarşamba ve perşembe geceleri..
4'te 4 yapacağımız maçlardı bence..
İnanın, Malatya ya da Alanyaspor olsa, bunları benzetirdi.
Çünkü önce, Sergen Yalçın ve Erol Bulut "Benzetmeyi" düşünürlerdi.
Siz zerre düşünmediniz. Her şeyi 1 puana kurdunuz ve geçen yıl ligimizi tepede bitiren takımlarınıza rezil futbol oynattınız. Kenardan da rezil denecek kadar kötü yönettiniz..
Sonuç.. Dört maçta güç bela bir beraberlik, 3 yenilgi. Atılan üç gole karşılık, güya savunma ağırlıklı oynadığımız halde, yediğimiz 9 gol..
Fatih Terim.. Abdullah Avcı..
Okan Buruk.. Ünal Karaman!..
Bu ülkenin en seçme hocalarısınız, oysa..
Yani hepinizin birden bu kadar kötü olmanızı aklım almıyor..
Almayınca da "Büyü mü yapıldı bunlara" demekten başka çarem kalmıyor..
Bu devirde hem de beni "Büyülenmiş bunlar" dedirtecek yanlışlar yapan dört hoca.. İsimlere tekrar bakın..
Fatih Terim.. Abdullah Avcı.. Okan Buruk..
Ünal Karaman!..
Fatih Terim'i büyüleyen kendisi.. Dün uzun uzun yazdım. Türk futbolculardan nefreti ve sahaya ille de "İstiklal Marşı okumayı bilmeyen 11 futbolcu ile çıkma inadı!." Kime inat?. Bilmem..
Belki de bana.. Oynattığı yabancı dökülür, yerine mecburen soktuğu Türk maçı çevirirken, ertesi maç sahaya gene o yabancı ile çıkıp Türk'ü gene kenarda bırakmasının sebebi "İnat"tan başka şey olabilir mi?.
Galatasaray'a Milli Takım'dan geldiler. Serdar Aziz.. Ahmet Çalık.. Öldürdü Hocam onları..
Selçuk'u öldürdüğü gibi.. Bu yıl da Ömer Bayram ile Adem Büyük'ü yok edecek, kendi seçip seçip aldığı on para etmez yabancılara rakip olmasınlar diye, sanki..
Kafam öyle bozuk ki, bugün "Galatasaray'ı dün yazdım, bugün Avrupa Ligi'ndekiler" diyecektim.
Ama "Ga" dedim mi, dilimi tutamıyorum.
O ruhsuz 11'i, futbolsuz futbolu ve zevksiz, rezil forması ile beni adeta Galatasaray'dan nefret ettiren Mustafa Cengiz/ Fatih Terim takımına takılıp kalıyorum. Neyse burada keselim..
Gelelim Avrupa Ligi'ne.
Beşiktaş!..
Abdullah Avcı Hocam..
Şu "Rakip" dediğin takımda "Ah Beşiktaş'ta olsa" diyeceğin tek kişi var mı?.
İlk 11'ini geçtik. Kenarda oturan, Caner, Gökhan Gönül, Atiba'nın yerine oynayacak adam var mı onlarda?.
Bu takımdan 4 yedin Hocam.. Hem de bozguna uğrayarak..
Neden?.
Karius'un bu takımı hele Avrupa'da götürecek bir kaleci olmadığı belli.. Birinci sınıf bir kaleci transfer etmedin. Herkesin "Beşiktaş'ın başında ne işi var" dediği Fikret Orman'a teslim oldun.
Sıkıntı orda başladı.
Vida ile Ruiz güvenilir tandem mi?. Bu kadar çalım yiyen stoperlerden tandem olur mu?. Ön libero Elneny olmasa takım çoktan çökerdi. Ruiz sakatlanıp çıkınca, Elneny'yi stopere çektin. Bu defa "Ön Libero Kilidi" kalmadı takımında..
Takımında santrfor yok.. Umut Nayır, Beşiktaş'ı adeta 10 kişi oynatıyor.
İlerde bastırarak oynattığın (En doğru işin de buydu) takımın yoruldu, belli.. 75'e kadar seyrettin.. Ruiz sakatlanmasa daha da seyredecektin..
Yahu takımın hali "Atiba" diye bağırıyor..
Yaratıcı olsana.. "Sıfır" Umut'un yerine Atiba'yı alsana santrfora..
Aklına bile gelmedi değil mi, "Çözüm!." En iyi kafa vuran adamın değil mi, Atiba?. En çok koşan, en iyi top kullanan..
Atiba'yı Ruiz çıkınca aldın, ama Elneny'yi stopere çekip, savunmayı bozarak.. Madem öyle Atiba'yı stopere al. Elneny kilidi yerinde dursun.
Ruiz çıktı diye savunma allak bullak olmasın..
Lens'i alman geç ama doğru..
Peki takımın hele hücumda oyun kuramaz ve geliştiremezken, tek başına tehlike yaratan, tek başına rakip savunmayı dağı- tan, tek başına "Gol" imkanı yaratan N'Koudou'yu adeta "İntihar" hamlesi ile kenara almak ne oluyor.. Yerine de o en kritik dakikalarda gencecik Güven'i sokup, sırtına koyduğun tonlarca manevi yükün altında ezilmesine yol açmak?.
Sonuç, "Bozgun" tabii..
İkinci sınıf takım önünde bozgun!.
Pes Avcı Hocam.. Pes!.
Okan Buruk!.
Rize'ye muhteşem top oynatan ve bana "Ah Galatasaray'ın başına gelse" dedirten Okan Hocam, ne oldu sana?.
En zorlu rakip sendeydi, doğru.. Roma eski Roma'nın yarısı bile değil ama, Roma işte, eninde sonunda.. Caiçara topu kendi ağlarına gönderene dek, iyi de mücadele ediyordun.
Arda ve Aleksiç'in yönettiği takımın başa baş oynuyordu, İtalyanlarla.. Ama 5 dakika içinde iki intihar hamlesi yaptın. Oynayan adamları, yani Arda, Aleksiç ikilisini kenara aldın. Krivelli kenarda dururken sene başından beri "Bunu niye almışlar" dediğim Gulbrandsen'le oynamak neydi?. Krivelli, sonra Demba Ba gibi iki gol adamını soktuğunda, onları pozisyona sokacak Arda ve Aleksiç yoktu artık.. Visca tükenmişti.. Öyle olunca da Roma da "Dört Bayramı" yaptı. Yani sen yaptırdın Hocam..
Getafe?..
Ayni soru sana Ünal Karaman Hocam..
Getafe takımını önüne koysalar. "İstediğini seç al" deseler, alacağın adam var mı Trabzon'a..
Sene başından beri tandem işini çözemedin tamam da, takımın sahada doğru dürüst hücum geliştiremez, geliştirecek oyunu kuramazken, hem de 1-0 mağlup takımına beraberlik golünün "Bireysel çaba" sonunda geleceği kabak gibi meydanda iken, bu işi yapma yeteneğine sahip tek futbolcu olduğunu maçın başından beri yaptıklarıyla kanıtlayan, boşa kaçan, topla da topsuz da çok hızlanan, aldığı topla adam değil, adamlar eksilten, iyi pas veren, iyi şut atan, yani her hocaya "Ah bende böyle bir forvet olsa" dedirten Nwakaeme'yi kenara almak, yerine de dünkü çocuk Fıratcan'ı sokmak ve hem çocuğu, hem Trabzon'u yakmak neydi Ünal Hocam?.
Hadi Abdülkadir Parmak'ı ve Sturridge'yi oyuna çok geç almana göz yumalım..
Özet..
Olmadı Hocalarım..
Olmadı, Avcı, Buruk ve Karaman Hocalar!. Siz bu değildiniz, ne oldu?.
Büyü mü yaptılar size?.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA