Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Bir bahçıvandan daha fazlası!

En büyük lüks eşya üreticilerinden Fransız Hermes markasının varislerinden biri olan Nicolas Puech, 12 milyar dolarlık servetinin (şirketin yüzde 5,7'si) yarısını bahçıvanına miras bırakacağını açıkladı.
Thierry Hermes'in 5. nesil torunu olan 80 yaşındaki bekâr ve çocuksuz olan Puech, aslında 2011 yılında Isocrates Vakfı adında bir hayır kurumu kurmuştu.
Mirasını buraya bağışlayacağı bekleniyordu. Ama Puech şimdi hayır kurumuyla yaptığı veraset anlaşmasını iptal etmeye çalışıyor.
Puech'in de başkan olduğu altı kişilik bir kuruldan oluşan Isocrates Vakfı da kurucusu Puech'in aldığı bu karara karşı çıkıyor iyi mi?
Hermes Ailesi'nin diğer mirasçıları da bu karara isyan etti.
Puech de doğrudan aile üyesi olmayan bir kişiye miras bırakma sürecinde yaşanan zorluklar sebebiyle, 51 yaşındaki bahçıvanını evlat edinmeyi düşünüyor.




Ancak İsviçre'de yetişkin bir insanı evlat edinmek karmaşık bir iş ve bu durum riskli bir hukuk mücadelesine yol açabilir!
Ama Puech, son yıllarda hiç görüşmediği ailesinden diğer mirasçılara parasından zırnık koklatmamakta kararlı!
Öte yandan bahçıvanın kim olduğu da bilinmiyor! Bazı kaynaklara göre bahçıvan, Faslı evli ve iki çocuk babası.
Puech, Fas'taki evinin ve İsviçre'deki villasının anahtarlarını bahçıvana verdi zaten.
Eğer Puech, evlat edinmeyi başarırsa 51 yaşındaki Faslı belki de dünyanın en zengin bahçıvanı olacak!
Yeşilçam senaryosu gibi bir olay ama gerçek.
Peki, uşak ve şoförü diye bir şey yok mu?




Moda imparatoru Karl Lagerfeld, mirasını kedisine bırakarak belki de en iyisi yaptı!
Bir insan nefret ettiği insanlara neden mirasını bırakmak zorunda kalsın ki!
Puech, 2014 yılında moda rakibi LVMH'nin düşmanca bir devralma girişiminin ardından Hermès yönetim kurulundan ayrılmak zorunda kalmıştı.
Diğer mirasçılar hırslarıyla Puech'e hayatı zindan etmişlerdi!
Yaklaşık 200 milyar dolarlık değeriyle Fransa'nın halka açık üçüncü büyük şirketi olan Hermès'in gelecekteki varislerinden birinin Faslı bir bahçıvan olması da eğlenceli, güzel bir haber!
Hermes'in diğer mirasçıları için üzülecek değiliz herhalde!
Demek ki, Faslı dayı, bir bahçıvandan fazlasıymış!
Hem bahçeye iyi bakmış hem de Puech'in en yakını olmayı başarmış.
Bahçıvan arkadaşa hayırlı uğurlu olsun diyorum. 6 milyar doların faiz getirisi ne kadardır acaba?

***


MOURINHO NEDEN GELMEZ!
Aziz Yıldırım Fenerbahçe başkanlığına adaylığını koydu.
Kazanırsa ünlü Portekizli teknik direktör Jose Mourinho'yu getirecekmiş.
Ben de Jürgen Klopp'u getirim! Var mı artıran?
Yıldırım'ın adaylık açıklamasından önce Ali Koç'un da Mourinho'yu getireceğine dair haberler çıkmıştı.
Başarısızlıkla geçen yılların ardından kulübü devasa bir borçla bırakan Yıldırım, bir Mourinho vaadiyle mi başkan olacak yani?



Eğer Mourinho'nun gelmeye niyeti varsa, verir parasını onu Koç da getirir.
Mourihno, "Yok, ben sadece Aziz Yıldırım'la çalışırım" demez herhalde!
Mourinho kariyerinde düşüşe geçti ama kurt hocanın EURO24'ü, olası kötü bir sonuçta Portekiz'in başına geçmeyi ya da İngiltere'den gelecek bir teklifi beklediğini tahmin ediyorum.
Eğer parayı ön planda tutacaksa Türkiye'ye değil Suudi Arabistan'a gider!
Yeni bir meydan okuma arıyorsa da Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılan bir takımı tercih eder.
Mourinho için Fenerbahçe 'C', hatta 'D' planı olabilir.

***


BAKKAL AMCA
Ardahan'da aralıksız 56 yıl bakkal işleten Cengiz Çelik, dükkanındaki düzeni ve titizliğiyle haberlere konu oldu.
Bakkallar genelde fazla ürün yüzünden dağınık ve karışık olur.
Ancak 74 yaşındaki Cengiz amca her gün ürünleri diziyor, düzenliyor ve temizliyor.
Belki de simetri takıntısı var.
Böyle düzenli bakkal uzun zamandır görmemiştim.
İlerlemiş yaşına rağmen mesleğini büyük bir şevkle yapan bakkal amca, "Düzenli ve prensipli bir şekilde sürdürdüğüm mesleğimde müşterilerim de memnun.



Önemli olan topluma ve müşterilere güven vermektir. Şükür bu güveni de sağlamışız" diyor.
Ne güzel mesleğini severek yapmak.
Bu haber benim çocukluğuma, her mahallede bakkalların olduğu yıllara götürdü.
Veresiye defterleri olurdu. Paranız yoksa deftere yazdırırdınız. Dükkana girdiğinizde daha söylemeden ne istediğinizi bilirlerdi.
Bakkaldaki yarım ekmek arası salam ve kaşarın tadını başka hiçbir yerde bulamazdınız. Bir de yanına soğuk gazoz.
Mahalle maçının ortasında plastik top patlarsa hemen bakkal amcadan yenisini alırdık vs.
Ne yazık ki, bakkal amcalar zincir marketlere yenildi. Rekabet edemedikleri ve toptan alamadıkları için de bazı ürünler bakkallarda pahalı olabiliyor.
Ama bakkallardaki samimiyet, sohbet marketlerde yok. Ben yine de alabileceğim ürünleri özellikle bakkal ya da tekel bayilerinden almaya çalışıyorum.

***


CİNAYETE TEŞEBBÜS!
Konya'da ekspertize götürülen bir otomobilin kontrolleri sırasında airbag'inin içine yerleştirilmiş sünger parçaları bulundu.
Son dönemde ikinci el araç satışlarında airbag'siz otomobiller haber olmaya başladı.
Normalde araç alırken airbag'i kontrol etmek aklınıza gelir miydi?



Artık bu ihtimali de düşünmemiz gerekiyor.
Bu nasıl vicdansızlıktır böyle! Allah korusun ailece yolculuk yapıyorsunuz ve geçirdiğiniz kazada airbag açılmıyor!
Bu aslında dolandırıcılıktan daha öte bir kötülük!
Airbag'i süngerle doldurup insan hayatını riske atmanın cezası yüksek olmalı! Bu vicdansızlığı yapanlar cinayete teşebbüsten bile yargılanabilmeliler.

***


Altyazı
"Aşk, asla üzgün olduğunu söylemek zorunda kalmamaktır." (Love Story)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA