İmar Bankası'ndaki gibi yeni bonozedelerin ortaya çıkmaması için, bono alanların belli bir payla katılacağı Fon kurulacak. Bonodaki işlemler ve saklama müşteri adına olacak.
İmar Bankası'ndaki bono skandalı ortaya koydu ki, yatırım araçları içindeki en riskli olanı bono. Çünkü bonoların fiziki basımı söz konusu değil. Kayden izleniyor. Müşteriye kayden saklanan bu bonolar karşılığında saklama makbuzu veriliyor. Müşteri satın aldığı hazine bonosunun var olup olmadığını kontrol edemiyor. Aslında bonoda sistem güvencesi Mayıs 1992 yılında yenilenen Sermaye Piyasası Kanunu'na kadar vardı. 1981 Bankerler Krizi ardından tahvillerde yeni krizlerin yaşanmaması için kurulan
Menkul Kıymetler Tazmin Fonu yeni yasada unutuldu, ardından da fonların tasfiyesi operasyonu ile mal varlığı Hazine'ye geçti. Hazine bonosu ve devlet tahvilinde tescil ücretleri bu fona yatırılırken, SPK yeni kurulan İMKB'ye gelir yaratılsın diye, aynı tescilin borsaya yapılabileceği kararını aldı. Fon'un tescil ücreti de yüksek tutulunca bütün tesciller İMKB'ye kaydırıldı. Sonuçta İmar Bankası'ndaki bono sahteciliğinde işe çok yarayacak bir fon uygulaması ortadan kaldırılmıştı. Müşteri adına işlem, müşteri adına takas ve müşteri adına saklamanın olmaması sadece İmar Bankası'ndaki bir olay değil, şu anda bono ve tahvil piyasasının ikincil işlemlerinin tümünde bir sistem sorunu ortada. Bu nedenle kamu kağıtlarının ikincil piyasası suistimale açık. Son olarak Meclis'ten geçen ve Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulan İmar Bankası müdilerine ödeme yapılmasını öngören kanunda bono müşterileri kapsam dışı tutuldu. Sorun bir kez daha tüm çıplaklığı ile ortada kaldı.
ÇÖZÜMÜ SPK'DAN Ankara'da şimdi bu soruna daha farklı bir çözüm arayışı hızlandı. Yeni yıla girerken ekonominin nabzını tutmak amacıyla Ankara'da yaptığımız bir dizi temasa, SPK'dan başladık. SPK'nın Eskişehir Yolu üzerindeki yeni binasında gerçekleşen bu görüşme sırasında İMKB'nin deprem gibi acil durumlarda devreye sokacağı yeni merkezini gördük. Bina, Ankara'nın görkemli gökdelenleri arasında kaybolmuş gibi. Bu açıdan sermaye piyasasının büyüklüğüyle orantılı gibi. SPK Başkanı Doğan Cansızlar'dan yeni bonozedelerin ortaya çıkmasını önleyecek sistem hakkında bilgi aldık.
MÜŞTERİ ADINA SAKLAMA Cansızlar'ın verdiği bilgiye göre, SPK'nın 2002 Mayıs ayında önerdiği kamu kağıtlarında da müşteri adına işlem ve müşteri adına saklama sistemi, Hazine ve Merkez Bankası tarafından o zaman kabul görmemişti. Borçlanma maliyetlerini artıracağı ve kamu kağıtlarını satın alan kişilerin isimlerinin açıklanmasını istemedikleri gerekçesiyle reddedilen müşteri adına işlem ve saklama şimdi hayata geçiyor. Bonoda da tıpkı mevduat veya hisse senedi gibi yatırımcıyı koruyucu bir fon oluşturulacak. Bonoyu satın alanlar yüzbinde yarımı aşmayacak oranlarda prim ödemek kaydıyla sisteme dahil olacak.
BONO FONU KORUYACAK Hem müşteri bazında saklamaya geçileceği hem de bu önlemlere rağmen herhangi bir olay meydana geldiğinde, tıpkı Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu veya hisse senedinde Yatırımcıları Koruma Fonu'nda olduğu gibi, Bono Fonu devreye gireceği için, bu alandaki sistem riski ortadan kalkacak. En güvenli yatırım aracı olan bononun, Hazine ihalesi sonrası ikinci el piyasada alım-satım işlemeleri güvenceye kavuşmuş olacak. Bono yatırımcıları tıpkı hisse senedi yatırımcıları gibi, satın aldıkları devlet iç borçlanma senetlerinin Takasbank'ta kendi adlarına saklanıp saklanmadığını kontrol edebilecek. SPK Başkanı Doğan Cansızlar'ın belirttiğine göre, sistem bir kaç ay içinde yürürlüğe girecek. Böylece en güvenli yatırım aracının en güvensiz biçimde alınıp satılmasının, saklanmasının dolayısıyla müşterisinin mağdur olmasının önüne geçilecek. Mevduat, hisse senedi, yatırım fonlarındaki güvence bonoya da gelecek.