kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 
Tartışmalı 'Ararat' filmini izledim
'SINIR'LI İLİŞKİLER

Tartışmalı 'Ararat' filmini izledim

ARARAT ('Ağrı Dağı') adlı filmi Türkiye'ye getiren Sabahattin Çetin, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye bir mektup yazdı. Bahçeli'den filmin gösterilmesine karşı çıkan, hatta açık açık tehditler savuran Ülkücüler'e engel olmasını istedi. Ülkücüler özetle şöyle diyorlar: "Onlarca Türk diplomatını şehit edenlerin yanında yer alan bu filmin gösterilmesine karşıyız. Kültür Bakanlığı (biraz keserek) izin verdi ama biz engellemek için elimizden geleni yapacağız."

***

Özel bir gösterimde Ararat'ı izlemeye giderken herhangi bir sorunla karşılaşacağımı sanmıyordum. Çünkü 'Midnight Express' (Gece Yarısı Ekspresi) filmi hakkında da müthiş bir yaygara koparılmıştı. Yıllar sonra filmi izledik. Saçma sapan, dandik bir filmdi. Çok kızmıştım: Halktan gizledikleri bu abukluk muydu?

***

Dün Ararat'ı izledim. Rahatsız oldum. Bir kere 'Gece Yarısı Ekspresi'yle alakası yok. Eğer o kötü bir karikatürse, bu eli yüzü düzgün bir tablo. Bir sanat eseri değil. Film eleştirmenleri de sinema dili açısından sayısız hata ve eksik bulacaktır. Ararat'ı izlerken kendimi ortalama bir Avrupalı'nın ya da Amerikalı'nın yerine koymaya çalıştım. Yine de canım çok sıkıldı. Çünkü... Film "Türkler 1915'te Ermeniler'e karşı soykırım uygulamıştır" tezini savunuyor. Aslında bunu yapması önemli değil. Çünkü bu tezi sağır sultan dahi duydu. Sadece gazete okumak bile bunu bilmeye yeter. Ararat'ın asıl 'numarası' bu iddiayı hemen her türlü duygusal ögeyi kullanarak izleyiciye sunması. Şöyle bir tablo çıkıyor ortaya: "Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı... Devleti yöneten Türkler, Ermeniler'e düşmandı... Bu yüzden onlara karşı soykırım uyguladılar... Evet, terörizm kötüdür, yanlıştır... Ancak Türk diplomatlarını öldüren Ermeniler'i de anlamamız gerek... Onlar normal, makhaklı duygularla harekete geçtiler... Bu Türkler'in dedeleri kana susamıştı, onların torunları olan günümüz Türkleri ise sağlam pabuç değildir..."

***

İşte bu tablo çok rahatsız edici... Ben "1915'te katliam oldu" ya da "Olmadı" demiyorum. Çünkü tarihçiler arasındaki tartışma devam ediyor. Taraflar kendi tezlerini destekleyen belgeleri uluslararası platformlarda ortaya koyuyorlar. Belki de Ermeni tezi doğrudur. Göreceğiz... Ancak... Şunu kesinlikle biliyorum: Hiçbir etnik grup, hiçbir millet 'kafadan' kötü değildir. Durup dururken hiçbir grup diğeriyle çatışmaz, ötekini öldürmez. Ne olmuşsa, belli tarihsel koşullar, sosyolojik nedenler, bazen kışkırtmalar sonucu olmuştur. Film bunların hiçbirinden söz etmiyor. Neredeyse kelimesi dahi geçmiyor. Ne I. Dünya Savaşı... Ne Rusya'nın etkisi... Ne 1915'ten önce olanlar... Ne Ermeni çeteleri... Sadece masum Ermeni halka saldıran, çocukları dahi acımasızca öldüren, kadınlara tecavüz eden bir Osmanlı-Türk ordusu var filmde. Özetle: 'İdeolojik' açıdan 'milliyetçi' olmamama rağmen bu film beni rahatsız etti.

***

Şimdi gelelim gündemdeki soruya: Bu film gösterilsin mi, gösterilmesin mi? Bağrıma taş basarak söylüyorum: Evet gösterilsin! Çünkü:

1)
Madem Batı ülkelerinde böyle bir film sinema ve TV'lerde oynatılıyor, bunu bizim bilmemiz gerekiyor.

2) 'İdeoloji ve siyaset'in açık propaganda ile değil de sanat yoluyla kitlelere aktarılmasının iyi bir örneği.

3) Avrupa Birliği'ne girdiğimiz zaman çeşitli konularda bunun gibi daha nice rahatsız edici olayla karşılaşacağız. Kendimize hakim olmayı, serin kanlı durmayı öğrenmeliyiz.

4) Kürt sorunuyla yüzleşmedik de ne oldu? '1915 Soykırımı' iddiasıyla da yüzleşmemiz, tartışmamız, eğrisini doğrusunu öğrenmemiz gerekiyor. 5) Ülkücüler zor kullanarak engellemek yerine filmi kendi fikirlerini ortaya koyacakları bir platform olarak düşünmelidir. Laf uzadı. 'Ararat' hakkında söylenecek daha çok şey var. Şimdilik bu kadar...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Birol Güven'e tavsiyeler   / 15-01-2004
 Devekuşunun züppe türü   / 14-01-2004
 Hocanız böyle mi öğretti?   / 13-01-2004
 Prof. Ünsal Oskay efsanesi   / 12-01-2004
 'Şu İstanbul'un kızları Çita maymununa benzer'   / 11-01-2004
 ALI KIRCA’NIN YÖNETTİĞİ ‘KİM HAKLI?’ (ATV) YARIŞMASINDAN ENSTANTANELER   / 10-01-2004
 Bilecik, İzmir'den daha entel çıktı!   / 09-01-2004
 Tartışmalı 'Ararat' filmini izledim   / 08-01-2004
 İslami medya 'reality show' programlarını yok sayıyor   / 07-01-2004
 Uğur Mumcu efsanesi   / 06-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Meclis alkışı hak etti
Tüm televizyon kanallarında...
AHMET HAKAN COŞKUN
Ey AKP yetkilileri!
FARKINDAYIM, bugünlerde çok...
ÖMER ÇELİK
Sol, istikrar ve değişim
'İstikrar' ve 'değişim'...
HINCAL ULUÇ
Gençlere gerçek fırsat.. Akademi Türkiye!..
Akademi...
Mutsuz olurlar
Mutsuz olurlar
Başkan Bilgili'nin "Alırız" dediği Arif, Bülent, Hakan Ünsal, Hakan...
Sistemin adı Pierre
Sistemin adı Pierre
Teknik Direktör Daum, şampiyonluk umutlarını takımın en golcü ismi...
Hem övdü hem uyardı
Hem övdü hem uyardı
40 yıldır Türkiye'ye gelen ilk AB Komisyonu Başkanı olan Romano Prodi...
Vekillere dokunulacak
TBMM Genel Kurulu, Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku...
Valinin omuzladığı adam
Valinin omuzladığı adam
İzmirli hayırsever işadamı Tonguç Ösen, Hüsnü Bornovalı İlköğretim...
Danıştay Başkanı: Tüm yargı yıpratılmamalı
Danıştay Başkanı: Tüm yargı yıpratılmamalı
İddiaların yargıya yönelik güvensizliği artıracağı uyarısında bulunan...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.