|
|
 |
 |
 |
 |
|
Hastalık sayısı da kurtulan sayısı da artıyor
Türkiye'de her yıl 70 bin kişi kanser oluyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, önümüzdeki 25 yıl içinde kanser hastalarının sayısı tüm dünyada yüzde 350 oranında artacak. Ama hemen bu rakamlar sizi hemen korkutmasın. Çünkü ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan kanserden kurtulma oranı da her geçen yıl artıyor. Artık tıp da insanlar da kanserle nasıl savaşacakları konusunda çok daha fazla şey biliyor. Sağlık Bakanlığı Kanser Komisyon Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, gelecek yıl Avrupa Birliği'nin desteği ile kanserle mücadele için daha çok çaba harcanacağını söylüyor. Erken teşhis ise bu hastalık için olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Gelişmiş ülkelerde erken tanısı konduğu için 10 yıl sonra rahim ağzı kanseri hiç kalmayacak.
'NEDEN BEN?' SORUSUNU SORDULAR
Türkiye'deki tüm istatistikler, Avrupa ülkeleri ile kıyaslamalı veriliyor, çünkü net veri ve rakamlar henüz saptanamıyor. Her on bin erkekten bir tanesinde akciğer, mide, mesane, gırtlak ya da prostat kanseri görülüyor. Yine Türkiye'de yaşayan her on kadından bir tanesi meme, mide, deri, rahim, kalın bağırsak ya da diğer kanser türleriyle savaşıyor. Bu yazı dizisinde yer verdiğimiz kişiler de bir zamanlar kanserdi. Onlar da 'neden ben?' dediler. Onlar da kanserle savaşıp sonunda kazandılar. Şimdi bu zorlu süreçten geçerken neler düşündüklerini, neler yaşadıklarını duygularını anlatıyorlar. Zengin, fakir, ünlü, genç, yaşlı dinlemeyen bu hastalık sanat, spor, moda, politika dünyasından hastalar yaratıyor. Bir çoğu hastalığından utanıyor. Kanseri tabu olarak gördükleri, ölümle bir tuttukları için kansere karşı verdikleri çabayı kendi özel dünyalarında saklıyorlar. 'Belki bir gün yeniden karşılaşırız' korkuları onların, hastalığı yalnızca kendi özellerinde tutmalarına neden oluyor.
'ÖNCE MORAL' DİYORLAR
Ancak bu dizide yer verdiğimiz insanlar hastalığa karşı cesurlar. Söz birliği edercesine 'Önce moral. Savaşma azmi ilaç kadar önemli' diyorlar. Sonra da başarıyla sonuçlanan savaşma yöntemlerini anlatıyorlar. Hastalıkla başetme konusunda kendi keşfettikleri şifreleri veriyorlar. Kemoterapi görürken yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini, hastalığı dramatize etmekten nasıl kaçındıklarını anlatırken, "Kanserden öncesi ve sonrasının asla birbirine benzemiyor" diyorlar. Ünlü gazeteci, televizyoncu, içimizden biri Savaş Ay, CHP Zonguldak Milletvekili Harun Akın, sosyete dünyasının yakından tanıdığı gencecik bir kadın Asu Yerlici, moda dünyasının tanınmış isimlerinden Meral Gökçaylı, yaşadıkları kanser mücadelesini anlatıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
