kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

56 yıl

Bugün Birinci Meclis'teki 'İkinci Grup'un önderlerinden Hüseyin Avni Ulaş'ın ölümünün 56. yıldönümü. Cumhuriyet'in ilk demokratlarından sayılabilecek olan Ulaş'ı rahmetle anarken, geçen yıl anısına yazdığım "Erzurum'un nesi var ?" başlıklı yazıyı yeniden yayınlıyorum.

***

Karın mutlak egemenliğine teslim olan İstanbul'u seyrederken, kışları "çok sert ve kuru" geçen Erzurum'un ne halde olduğunu düşündüm. Beyaz örtüsünü çekmiş heybetli dağlarının eteğinde öylesine duruyordur herhalde...
İlk kez selamlaşacağım bir kenti tanımak için "resmi binalar" ile "halka ait binaları" birbirinden ayırırım. Eğer resmi binaları bir kenara koyduğunuzda geriye pek bir şey kalmıyorsa, kent yoksul ve devlete teslim olmuş demektir. Eğer, halka ait binalar, devlete ait olanlardan daha gösterişliyse oradakilerin durumu iyidir. Yaşar kalmalarını devlete bağlamaktan kurtulmuşlar demektir.
Erzurum'u da ilk kez gördüğümde aynı ölçüleri uyguladıydım. Ezici bir devlet ağırlığı gördüm. Kamu binalarını yok sayınca, geriye doğrusu pek de bir şey kalmıyordu.
***

Yoksulluk çarmıhını kıramayan Erzurum'un o mahzun yapısının arkasında halbuki öylesine derin bir zenginlik saklı ki... İlk yerleşim milattan önce dört bine gider... Milattan önceki üç bin yılın bulguları, o zaman da kentin aynen bugünkü gibi hayvancılık ile uğraştığını resmeder.
Kentin geçmişinde Hititler vardır...
Kentin geçmişinde Urartu vardır...
Kentin geçmişinde Persler vardır...
Kentin geçmişinde Bizans vardır...
Kentin geçmişinde Sasani saldırıları vardır...
Kentin geçmişinde Araplar vardır...
Kent on birinci yüzyılda Türk egemenliğine geçer. Bizans yönetimindeyken kentin adı, Bizans Kralı ikinci Theodosios'un anısına Theodosiopolis'dir. Civardaki bir ticaret kenti olan Arzen'in halkı saldırılardan bunalarak buraya sığınır. Arzen halkına ev sahipliği yapan Theodosiopolis zamanla Erzen-i Rum, Arzırum, Erz-Rum gibi adlarla anılır. Bu adlar zamanla Erzurum'a dönüşür.
***

Türkler'in egemenliğinden sonra, Saltuklular, Anadolu Selçukluları, Moğol-İlhanlılar ve Eretna Beyliği dönemleri yaşanır.
Kent, Timur yönetimini görmüştür.
Kent, Karakoyunlular'ı görmüştür.
Kent, Akkoyunlular'ı görmüştür.
Kent, Safeviler'i görmüştür.
Erzurum'un Osmanlı toprağı olması ise Yavuz Sultan Selim sayesinde 1517 yılında gerçekleşir. Kentin bugünkü dar gelirli haliyle, geçmişindeki zenginliği birbirinden ayrı durur. Kent bugünü kendi halinde yaşarken, geçmişi, kentteki çok etkileyici müzede durur.
Geçtiğimiz pazar yani 23 Şubat 2003, Erzurum'da doğan Hüseyin Avni Ulaş'ın 55. ölüm yıldönümü idi.
Hüseyin Avni Ulaş kim?
Cumhuriyetin "demokratikleşmesi" için, Birinci Meclis'te büyük çaba gösteren ilk demokratlarımızdan.
İttihatçı özelliklere karşı çıkmış.
Dar çevre egemenliğine karşı çıkmış.
Merkeziyetçiliğe karşı çıkmış.
Hukukun üstünlüğü için savaşmış...
Halkın iradesinin mutlak olması için uğraşmış. Üzerini çizivermişler, bir daha seçilmediği gibi, ne arayanı çıkmış, ne soranı...
***

Türkiye'nin temel sorununun cumhuriyetin demokratikleşememesi olduğu ortaya çıkınca, Hüseyin Avni Ulaş'ı da yeniden keşfettik. Yıllar önce gidip Küçüksu'daki mezarına güller koymuştuk. Ama hem Sivas, hem Erzurum Kongresi'ne katılmış olmasına rağmen, Erzurum'un ona bir büstü fazla görür gibi bir hali vardır. Yıllardır öneririz ne belediye duyar, ne diğer il yönetimleri...
Aslında Erzurum'u görünce bunun nedenini daha da iyi anladım. Erzurum'da devlet halktan hala zengin. Kent, kamu binalarının ezici hakimiyeti altında. Demokrasiyi talep eden Erzurumlu bir demokratın büstü o nedenle gündemde yok. Ne zaman ki, halkın zenginliği devletinkini aşar, Erzurum da Hüseyin Avni Ulaş'ı hatırlar. Şimdilik devletin kahramanları ile idare ediyorlar. Halkınkine sıra gelmiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ne olacak bu Kara Kuvvetleri'nin hali   / 15-03-2004
 Erdoğan'ın Fenerliliği, Trabzonluları kızdırıyor...   / 13-03-2004
 Kadınbudu...   / 08-03-2004
 Denktaş'ın borsası   / 06-03-2004
 İşkence sanığını küreselleşme yakalar   / 01-03-2004
 İkinci Wilhelm'den Schröder'e....   / 28-02-2004
 56 yıl   / 23-02-2004
 Başka bir yerde yok...   / 21-02-2004
 Milliyetçilik, patent sayısı ile ölçülür...   / 16-02-2004
 Para, sopa, türban...   / 14-02-2004
MEHMET TEZKAN
AKP'nin yüzde 50'yi geçmesini Demirel'le karşılaştırmak...
EMRE AKÖZ
AKP usulü hiphop!
İstanbul'un her yeri seçim afişleriyle...
MEHMET ALTAN
Denktaş'ın borsasında son durum
Hemen bu ayın başında,...
Kosova'da UÇK korkusu
Kosova Savaşı sonrası tasfiye edilen Kosova'nın bağımsızlığı için...
Sakın Öldürmeyin
Amerika, Veziristan'da sıkıştırılan El Kaide lideri Zevahiri'yi sağ...
Ofsayt da yoktu Beşiktaş da
Ofsayt da yoktu Beşiktaş da
Lucescu'nun Türkiye kariyerinde galibiyet görmediği D.Bakır, yine...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.