kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Baba'nın sonbaharı

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın dün TBMM'de yaptığı konuşmayı dinlerken müthiş hüzünlendik. Ve de ürperdik.
Hüzünlendik, çünkü bir insan dünya gerçeklerinden böylesine kopuk, globalleşme sürecinden bu kadar habersiz olabilir mi? Bu kadar geçmişte kalabilir mi?
Ürperdik, çünkü dünyaya hâlâ Soğuk Savaş dönemi gözlüğüyle bakan biri, halkına güvenli, umutlu ve mutlu yarınlar vaat edebilir mi?
O halkı ki, daha bir gün önce Lefkoşa'da "Gemileri yaktık, dönüş yok" diye haykırmıştı. O halkı ki, ömürlerinin açık cezaevinde tükenmesinin öfkesiyle, "Biz yandık, hiç olmazsa çocuklarımız kurtulsun" çığlıkları atmıştı.

Kızıl Meydan turisti
Ancak bu çığlıklar Denktaş'ın bir kulağından girip diğerinden çıktı. Tıpkı 2003 Mart'ındaki gibi. Hatırlayın; Rumlar'ın AB'ye giriş anlaşmasını imzaladığı 19 Nisan öncesi son şansın yok edilmesine isyan eden Kıbrıs Türkleri, 27 Şubat'ta sokaklara dökülmüştü. Kıbrıs tarihinin en büyük mitingiydi
o. Ama Denktaş'a vız gelmişti. 6 Mart'ta TBMM'de kürsüye çıkmış, dünkü gibi bir konuşmayla, halkın umutlarının kendisi için önem taşımadığını göstermişti.

Çünkü o duvarın ardındaki liderdi. 1956'da Budapeşte'de, 1968'de Prag'ta Macar ve Çek halklarının üstünden tanklarla geçenler gibi...
O yüzden şimdi Ekim Devrimi'nin yıldönümünde Kızıl Meydan'da toplanan duvarın yıkıldığından habersiz ya da o gerçeği kabullenmemekte direnen bir avuç nostaljik komünisti hatırlatıyor. Yazık.
Ve duvarının elden gitmekte olduğunu görmenin hırçınlığıyla işi herkesi yalancılıkla suçlamaya kadar vardırıyor. Sadece bir örnek vereceğiz:

Denktaş ve Komutan

Denktaş, Başbakan Erdoğan'ın Kıbrıs'ta kalıcı çözümün unsurlarını "Kıbrıs Türkleri'nin güvenliği, eşit statüsünün ve siyasi eşitliğinin korunması, iki kesimliliğin muhafazası" diye saydığını hatırlattı ve ekledi: "Sayın Başbakan'ın isabetle altını çizmiş olduğu hususların hiçbiri Annan Planı ile getirilmek istenen çözümde yer bulmamıştır."
Bir de Denktaş'tan iki gün önce Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün bu konudaki değerlendirmesine bakalım: "Annan Planı'- nın olumlu unsurları iki kesimliliğin tanınması, KKTC'nin egemenliğini kaybetmekle beraber kurucu devlet olarak ikili egemenliğinin ve siyasal eşitliğinin sağlanması, KKTC halkının daha rahat ve huzurlu bir ortamda yaşayacak olmasıdır."
Siz olsanız haftalarca geniş bir uzman kadrosuyla Annan Planı'nı değerlendirerek bu sonuçlara varan Org. Özkök'e mi inanırsınız, yoksa Annan Planı'nı daha en başında, 2002 Kasım'ında reddeden, o günden beri plan 4 kez değişmesine rağmen, görüşleri zerrece değişmeyen Denktaş'a mı?
Şimdi yakındığı -Türkiye'nin de kaygı duyduğu- derogasyonların AB birincil hukukuna dahil edilmemesine gelince, onun da sorumluluğu Denktaş'ın omuzlarında.
Annan da, AB yetkilileri de, gerek 12 Aralık 2002 Kopenhag Zirvesi'nde, gerekse Rum yönetiminin AB'ye katılım anlaşmasını imzaladığı 19 Nisan 2003 Selanik Zirvesi öncesinde, "Gelin bu anlaşmayı referanduma götürün. Yoksa Rumlar tek başlarına AB'ye girecek ve hukuk açısından başınız çok ağrıyacak" diye uyarmamışlar mıydı?
Denktaş şimdi "Kul hata yapabilir" diyor. Ama bu kadar çok, ısrarlı, bilinçli, bu kadar kör gözün parmağına hata yapılmaz ki....

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 KKTC egemen mi?   / 20-04-2004
 Türkiye'yi küçümsemeyin   / 19-04-2004
 Mal-mülk meselesi   / 18-04-2004
 İktidarın zafer turu   / 17-04-2004
 Baba'nın sonbaharı   / 16-04-2004
 Türkiye kavgası kızıştı   / 15-04-2004
 Komutan'ın verdiği ders   / 14-04-2004
 Beyin fırtınaları   / 13-04-2004
 Müthiş Türk   / 12-04-2004
 Bir hüzünden öbürüne   / 11-04-2004
ERGUN BABAHAN
DGM'lere veda.
Devlet Güvenlik Mahkemesi, hukuk...
ERDAL ŞAFAK
Türkiye'de iki Fransız
İslam, modern devletin yapılarına...
MANSUR FORUTAN
Ercan'sız maç saati düşünülemez
Son düzlüğe girildi ve...
MEHMET BARLAS
"Turmepa"nın balosu deniz semineri gibiydi!
Önceki...
ÖMER ÇELİK
Büyük Ortadoğu'nun karekökü
Küresel terörün Büyük...
REFİK DURBAŞ
Gürdal Duyar'ın vedası...
İki gün önce, 19 Nisan 2004'te...
SAVAŞ AY
Güneydoğu'nun bel kemeri Diyarbakır...
SAİT GÜRSOY
Meslek liseli mutsuz
Meslek liselerine yönelik yapılan...
HINCAL ULUÇ
RTÜK üyeleri televizyon seyretmiyorlar mı?..
Geçen hafta...
Ya Dereli ya Çulcu
Ya Dereli ya Çulcu
Belki de şampiyonu belirleyecek Beşiktaş-F.Bahçe maçının yarın...
Derbileri severim
Derbileri severim
Fenerbahçe'nin Beşiktaş'a karşı aldığı son galibiyette maçın iki...
Baykal'dan destek yok
Baykal'dan destek yok
Dokunulmazlığı dışlayan teklife destek vermeyiz. Muhalefetin...
'CHP Atatürk'ün partisi değil'
'CHP Atatürk'ün partisi değil'
Deniz Baykal'ı ağır bir dille eleştirerek CHP'den istifa eden Yaşar...
Boğaziçi'nde fayans skandalı
Boğaziçi'nde fayans skandalı
Boğaziçi Üniversitesi'nin elektronik bölümünde bir türlü bitmeyen...
Şişmanları eritecek
Şişmanları eritecek
Obezite genini bulan Türk bilimadamı Gökhan Hotamışlıgil'in son...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.