kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
26 yaşında 'hız'ı yönetiyor
26 yaşında 'hız'ı yönetiyor
Hayatın 'keyfini' çıkarıyor
Hilal Kosif Kimdir?

'Hız'ın genç patroniçesi

Kosifler Oto'nun Yönetim Kurulu üyesi Hilal Kosif, ailenin tek kızı. Aile şirketinde ikinci kuşak olarak, başka sektörlere ve yurtdışına açılmayı hedefliyor. Kosif, "26 yaşında büyük bir sorumluluk aldım. Ailen bir şirket kurup, başarılı hale getirip sana teslim ediyor" diyor.

***

26 yaşında 'hız'ı yönetiyor

Hilal Kosif. Dünyanın lüks markaları BMW, Range Rover Mini Cooper'ın Türkiye temsilcisi Kosifler Oto'nun Yönetim Kurulu üyesi HİLAL Kosif: "Yere yakın otomobilleri ve hızı çok seviyorum. BMW Z4 kullanıyorum. Hayattan gerçek keyfi almaya çalışıyorum.".

Başlarken...
Bu dizide Türkiye'nin çok genç ve başarılı yöneticilerinin portreleri yer alacak. Otomotiv, tekstil, konfeksiyon, enerji sektöründeki başarılı yöneticilerin Türkiye'yi ve kendilerini değerlendirmelerini okuyacaksınız. Sektörlerin yanısıra çok genç yaşta Türkiye'nin çok büyük bir vakfının yöneticisi olan bir gencin de başarı öyküsünü bulacaksınız.


DÜNYANIN
en önde gelen otomobil markası BMW'nin Türkiye distribütörlerinden biri olan Kosif ailesinin tek kızı Hilal Kosif. Otomobillerin içinde, biraz da erkek gibi büyüdü. Özgürlüğüne çok düşkün. Etrafına pozitif enerji veren Hilal'i, Kosifler Şirketler grubunun merkez binasında ziyaret ettik. Hilal Türkiye, iş hayatı ve özel hayatına dair düşüncelerini Sabah'a anlattı;

Otomobil sevdanız nasıl başladı?
Ben zaten BMW'lerin içinde büyüdüm, her türlüsünü kullandım: Keyfini sürdüm, eğitimini aldım. Her zaman daha spor, daha yere yakın otomobilleri sevdim. Tabii böyle otomobiller daha hızlı ve kıvrak oluyorlar, özgürlük hissi veriyorlar. O yüzden BMW Z4 kullanıyorum. Hızı çok seviyorum, boş bir arazide hızlı araba kullanmak çok hoşuma gidiyor.

SALSA DERSİ ALDIM
Nasıl yaşıyorsunuz?
İstanbul'u çok seviyorum. Ben her şeyden keyif almayı seviyorum. Arkadaşlarımla, ailemle geziyorum, gece çıkıyorum, sosyal aktivitelere katılıyorum. Bunları yapmış olmak için değil, gerçekten keyif alarak yapıyorum. Onun dışında dansa karşı ilgim var. İngiltere'deyken 3-4 sene Salsa dersi aldım, burada Salsa yapılan yerler var, mümkün oldukça gidiyorum. Dünyada en çok sevdiğim yer Londra, fırsatını buldukça oraya kaçıyorum. Oradaki rahatlığı, gezmeyi, vitrin bakmayı seviyorum.

Hedefleriniz neler?
İyi bir iş kadını olmak istiyorum ama onun dışında da düzenli bir aile hayatım olsun istiyorum. Ne sadece iş kadını ne de sadece ev kadını olmak istiyorum. İkisini dengede yürütmeyi düşünüyorum.

Aile şirketinde çalışıyorsunuz, nasıl bir ortam var?
Biz kurumsallaşmış bir aile şirketiyiz, profesyonel yöneticilerle çalışıyoruz. Ama hala aile şirketi niteliğimizi koruduğumuz için, çok daha çabuk kararlar alabiliyoruz. Çok kurumsallaşmış şirketlerdeki karar alma aşamasında çıkan zorlukları aşıyoruz. Bir aile şirketi olmamız bizim en büyük avantajımız. Ani krizlerde hemen karar alıp icraata geçebiliyoruz. Bizim ailede fertlerin birbirlerine karşı çok büyük sevgi ve saygıları vardır. Babam ve amcamlar bu şirketi kurup bu günlere beraber getirdiler. Biz aile şirketi olmanın hep avantajlarını yaşadık, bu da bizim şansımız. Hayatta her şeyi seçersin ama aileni seçemezsin ya, benim tekrar seçme şansım olsa gene bu aileyi seçerdim.

BÜYÜK SORUMLULUK ALDIM
Yönetimde ikinci jenerasyon olarak hedefiniz ?
BMW de zaten en üst noktadayız şu an. Çok güzel şeyler ortaya çıkardık. Bir çok insan hayal kurar, biz hayallerimizi gerçekleştiriyoruz. Bunun en büyük iki örneği de bugün BMW nin gelmiş olduğu nokta ve Bostancı'daki Kosifler binamızdır. BMW her zaman bizim ana işimiz olarak kalacaktır. Şimdi başka sektörlere bakmak istiyoruz artık. Daha proje aşamasında olan düşüncelerimiz var, onları hayata geçirmek istiyoruz. İkinci jenerasyon olarak daha fazla yurt dışına yöneleceğiz. Şirketimizi yurt dışına, dünyaya açmayı, çok daha büyük bir şirket haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda da ailemizden çok büyük destek alıyoruz.

Otomobil sektöründe genç bir bayan olarak çalışırken zorluklarla karşılaşıyor musunuz?
Hayır karşılaşmıyorum. Hatta bana yaşattığı avantajlar var. Bu iş görsel bir iş, görsel bir ürün satıyorsun, müşterilerin karşılarında bir bayanı görmeleri her zaman daha avantajlıdır. Bir otomobili bir kadının bir erkeğe satmasının çok daha farklı olduğunu düşünüyorum. Zaten ben ailenin tek kızıyım, erkeklerin çok olduğu bir ortamda, biraz da erkek gibi büyüdüm. Aile şirketlerinin bir iyi yanı da herkes devamlı sana bir şey öğretiyor. Babam ve amcamlarla beraber çalışıyorum ve onlar her gün sana tecrübelerini öğretiyorlar, onlarla beraberken sürekli, işte, evde her yerde öğrenim halindeyim. Dolayısıyla işte çok daha çabuk zorlukları aşıp yukarılara çıkabiliyorsun, o insanlar seni bir an evvel yetiştirip şirketin başına koymaya çalışıyorlar. Ama şu da bir gerçek ki, genç yaşta çok büyük bir sorumluluk aldım. Ailen bir şirket kurup onu çok başarılı bir hale getirip sana teslim ediyor ve aynısını da senden bekliyor. Bunun yaratmış olduğu bir ağırlık var.

NET BİR DIŞ POLİTİKAMIZ YOK
Yurt dışında okumuş biri olarak, Türk dış politikasını nasıl görüyorsunuz?
Türkiye'nin kendine çizdiği oturmuş bir dış politika yolu olduğunu düşünmüyorum, ne zaman bir sorun çıkıyor ortaya, o zaman Türkiye kendine bir politika belirliyor. Çok önemli bir coğrafi konuma sahibiz. Herkesle, hem Amerika ile, hem Avrupa ile hem de Asya ile iyi olmaya çalışıyorsanız tam net bir dış politikanız yok demektir. Bunun da sebebi eğitimle doğru orantılı, Türkiye eğitim konusunda çok eksik bir ülke, daha Doğu Anadolu'da tuvalet kağıdı nedir bilmeyen insanlar var. Eğitim seviyesi düşük bir ülkenin çok net bir dış politikası da olamaz.

NATO toplantısı hakkında düşünüyorsunuz?
NATO toplantısının Türkiye'de organize edilmesi ve gerek görsel, gerek yazılı basından takip ettiğim kadarıyla mükemmel bir sunuş yapılmış olması ülkemize çok prestij kazandırdı. Ancak gelen misafirlerin, yasayan şehri görmeleri gerekirdi. NATO toplantısından da, önümüzdeki 50 yıl içersinde dünyanın konuşacağı İstanbul kararları adı altında anılacak etkileyici kararlar beklerdim. Ancak bu karşılığını bulmadı.
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Bu sene biz birinciyiz
 Duygularıyla anlaştılar
 Terörün vurduğu aile
 Hırsızla polisi itfaiye kurtardı
 Çocuk istiyordu canından oldu
 İşyerinde öldürüldü
 Davul zurnalı cenaze töreni
 Trabzon'da şenlik yolu kana bulandı
ERDAL ŞAFAK
Tavşan ve tazı
Farkında mısınız; AB, Türkiye'yi Kopenhag...
AHMET HAKAN COŞKUN
Erdoğan ile Sarıgül
Mustafa Sarıgül "solun...
MEHMET BARLAS
Hiçbir olay üç kişinin arasında saklı kalamaz ki
Hikaye...
ÖMER LÜTFİ METE
Vuruldum göbeğine
Biz mi daha talihli aşıklar idik,...
REFİK DURBAŞ
Çözüm 'itiraf' ile başlar
Apartmanlarda-sitelerde...
SAVAŞ AY
Ferrari'ye tüp taktırır çayı tabaktan...
Eyfel Kulesi
Eyfel Kulesi
"Carew Beşiktaş'ın Eyfel Kulesi olacak. Nouma gibi tatlı ve golcü ama...
Allback sürprizi
Allback sürprizi
İngiltere'nin Aston Villa takımında oynayan Allback'a Fiorentina, PSV...
Kıyak profesörlük Anayasa'ya aykırı
Doçent vekillerin "kıyak profesörlük" yasasına YÖK Başkanı Erdoğan...
Erdoğan: Vekile lojman yalan
Başbakan Tayyip Erdoğan, Ekinlik Adası'nda geçirdiği tatilinin son...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.