kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 

Paranızla rezil olmamanız için birkaç naçizane tüyo...

Bir günlüğüne nereye gitsek dedik. Çoğu kez yaptığımız gibi Nişanyanlar'ın 'Küçük Oteller Kitabı'nı önümüze açtık. Şile-Akçakese'de 'Woodyville' adlı bir yer varmış; fotoğrafı çok davetkâr görünüyordu.
Telefon açtık: "Sadece jakuzili odalarımızda yer var, kişi başı 'yarım pansiyon' 110 milyon lira" cevabını aldık. Ekstralarla az para değildi.
'Hadi bir hovardalık yapalım' deyip gaza bastık. Balkonundan baktığınızda fotoğraftaki manzaraya sahip, ilk bakışta gayet şirin kulübeye (bungalov) yerleştik. Ve sonuç:

***

* 'Yarım pansiyon' ne demek? Yani 'kahvaltı ve akşam yemeği' dahil... Bir yerde yemek fiyata dahil olunca, başınıza ne gelir? Basit: Kahvaltı idare eder ama akşam yemeği sıradandır.
Güler yüzlü, hızlı garsonlardan iyi hizmet alabilirsiniz ama mesela etler serttir, çeşit azdır, içkiler fiyata dahil değildir.
Tavsiye: Bildiğiniz, garantili bir yer değilse, 'yarım pansiyon' yerine 'oda kahvaltı'yı tercih edin.

* Zaten küçük olan bir kulübenin banyosuna, işlevsel bir duş kabini yerine jakuzi konursa ne olur? Ne olacak, tuvalete ve lavaboya yer kalmaz. Tuvalete oturduğunuzda lavabo, artık boyunuza göre, ya kucağınıza gelir, ya da göğsünüze. Tabii bu arada tuvaletin haznesini dolduran musluk su akıtmaktadır; o da ayrı konu. Tavsiye: Emlak ilanlarında rastladığınız, "Panjurlar sıfır" ibaresi, herkesin bildiği gibi "Evimiz dandik mi dandik, öve öve ancak yeni panjurları övebiliyoruz" anlamına gelir. Aynı şekilde 'jakuzili oda' esprisine de kanmayın.

* Sonra elinizi yıkamak istersiniz. Muslukların biri çalışmamaktadır. Olabilir. Diğerini açarsınız. Beş on saniye sonra su ılınır. 'Aaa, ne güzel, burada sıcak su da varmış!' Derken su giderek ısınır, ısınır ve eliniz haşlanmaya başlar. Tabii dişinizi fırçaladığınızda durum daha da kötüleşir. Tavsiye: Odada mutlaka bir buçuk litrelik pet şişede su bulundurun.

* Gece odaya gelirsiniz. Fırın gibidir. Hemen pencereleri, camları, kapıları açarsınız. Birden kaloriferin çalışmakta olduğunu fark edersiniz! Aceleyle kapatırsınız. Oda normal 'yaz' sıcaklığına iner. 'Bari klimayı çalıştırayım' dersiniz. Aaaa, klima yok! Tavsiye: Kendinize Frenklerin 'check-list' dediği bir kontrol listesi hazırlayın. Kalmaya karar vermeden önce sorun.

* Sonra yatarsınız. Klima olmadığı için, civardaki çayda bol bol üreyen sivrisinekler vızıldamaya başlar. Sinek kovucu tablet var mı? O da yok! Cibinliğin altına sığınırsınız. Ancak Allahsız sivrisinekler mutlaka ama mutlaka bir gedik bulurlar. Onlar sokar, siz kaşınırsınız. Tavsiye: Hiç olmazsa sinek kovucu tablet olup olmadığına bakın.

* Deniz kenarı rutubetlidir. Uyurken terler, bir türlü kurumazsınız. Sonuç: Bütün gece suda yüzmüş gibi olursunuz. Yastık ıslanır, pike ıslanır. Tavsiye: Odada yedek yastık ve havlu olup olmadığını da kontrol edin.

* Odanıza gelirken mekanın zaten dar olan yolunun kalaslarla kapandığını görürsünüz. Geçmek mümkün değildir. Niye? Çünkü paranın tadını alan mekan sahibi yeni yeni bungalovlar inşa ettirmektedir. Hem de Ağustos ayında; yazın ortasında! Halbuki kuraldır: Bu tip işler sonbahar ile ilkbahar arasında yaptırılır. İşçiler ise senin rahatını düşünecek değil ya... "Çeksenize bunları yoldan" dediğinizde, küstahça bir "Çalışıyoruz kardeşim" cevabını alırsınız. Tavsiye: Eğer bir tatil yerinde inşaat varsa, gitmeden önce iki kere düşünün.

* 'Kumsal harika' ibaresi vaatkârdır. Gerçekten de deniz berraktır. Sevinirsiniz. Ancak 'kumsal' aslında bir 'halk plajı'dır. Bu da; boş bira şişeleri, sayısız izmarit, gece yakılan ateşlerin artıkları, kıyıya vurduktan sonra temizlenmediği için kokmaya başlayan yosunlar anlamına gelir. Tavsiye: Bazı kumsallara hafta sonları gitmeyin.
Daha yazacak çok şeyim var. Ama 'Bu adam hiçbir şeyi beğenmez mi' dememeniz için burada kesiyorum.

Not 1:
Evim evim güzel evim!
Not 2: Müjde ve Sevan Nişanyan ile karşılaşacağım günü iple çekiyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Küçük bir 'sel' sosyolojisi   / 19-08-2004
 'Büyü' suçu   / 17-08-2004
 'Mecra' kazası   / 16-08-2004
 Kadınları işe almayın!   / 15-08-2004
 Ürgüp'ün elma dolması   / 14-08-2004
 Yargıtay'dan garip karar   / 11-08-2004
 Tembellik zor bir iştir!   / 10-08-2004
 Paranızla rezil olmamanız için birkaç naçizane tüyo...   / 09-08-2004
 'Dırdır' dediğin Çin işkencesidir   / 08-08-2004
 YÖK Başkanı Teziç'in canını sıkan konuşma   / 07-08-2004
ÖMER ÇELİK
Tarafsız kalma!..
Modern zamanların üzerinde çok...
ÖMER LÜTFİ METE
Raylara inat lastikli tabut
Pamukova'daki tren kazasının...
...ve sokak savaşı başladı
Irak hükümeti direnişçi lider Sadr'dan uzlaştığı ve silah bıraktığını...
Türk dede vuruldu torunu kaçırıldı
Amerika'da yaşayan Gül Ailesi, dün korkunç bir cinayet ve bir de...
Sağol Muharrem
Sağol Muharrem
Muharrem Süleymanoğlu'nun 9 yaşında haltere başlattığı Taner 19'unda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.