| |
|
|
Aynalara kızmayalım, görüntüyü değiştirelim
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesine en çok muhalefet Fransa'dan geliyor. Mesela haftalık Paris Match dergisi, İran- Irak sınırımızdaki bir köyde yapılmış fotoröportajı yayınlamış. Tahmin ettiğiniz görüntüler: Halının üstünde namaz kılan adamlar... Mağara gibi evler... Geleneksel kıyafetler falan filan. Ayrıca dergi Yüksekova'dan 'eroin kenti' diye söz ediyor. Fotoröportajın amacı, "Türkiye'yi alırsak Avrupa'nın sınırları işte böyle olacak" fikrini insanlara aşlamak. Türkiye karştlarının elini güçlendirmek. Burada bence tuhaf olan bizim medyanın bu haberi veriş biçimi. Sanki bütün bunlar gerçek değilmiş havası yaratılıyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'nun geri kalmışlığı yalan mı? İstatistikler ortada. Her yıl bu bölgeden trilyonlar değerinde eroin geçtiği yalan mı? Ben söylemiyorum bunu, bizzat devlet görevlileri söylüyor. Kimse kimseyi aldatmasın. AB'ye girmek istememizin en önemli sebebi zaten bu gerçeği ortadan kaldırmak; daha zengin, daha demokratik, daha güvenli bir ülkede yaşamak değil mi? Ve unutmadan: Mardin'in köyünden çıkıp sonunda İsveç'e eğitim bakanı olan İbrahim Baylan'ın öyküsü biraz imkan tanındığında bu ülkede yaşayanların büyük başarılara imza atabileceğinin göstergesi değil mi?
|