Adalet piyasası (1)
Aşağıda okuyacaklarınız, ekonomik - mali- askeri güçlüler dünyasında, tüm özgürlük-adalet nutuklarına rağmen "piyasa"nın nasıl işlediğine... "Adalet"in nasıl tecelli ettiğine, insanın kıymetinin ne olduğuna dair bir örnek. Açıkçası, kitaplarının yanı sıra, yazılarıyla bu konuyu deşen Naomi Klein'ın ve birkaç "duyarlı-meraklı"nın dışında kimsenin umursamadığı bir mesele. Ancak onun yazdıklarını okuduktan sonra ben de rakamların kaynağına gidip bakabildim.
*** Bir devlet başka bir ülkeyi istila ve işgal ettiğinde ne olur? "Uluslararası hukuk" devreye girer, değil mi? İşgalin sona erdirilmesi için askeri-ekonomik müdahale yapılır, sonra da yol açtığı zararlar o devlete ödettirilir. Aynen böyle oldu. Hayır şimdi, ABD için değil, o zaman, Irak için: "Saddam'ın Irak'ı" 2 Ağustos 1990-2 Mart 1991 arasında Kuveyt'i istila ve işgal etti. 7 ay! Bu yüzden de cezasını buldu: Bombalandı, rehin alındı, ambargo kondu ve şimdi kendisi de işgal altında olan rehineye fatura çıkarıldı. Birleşmiş Milletler'de, Irak'ın kısıtlı ve kontrollü petrol gelirleriyle bir fon oluşturuldu. Cenevre'den yönetilen merkeze, "Irak'ın Kuveyt'i işgalinden zarar gördüğünü" belirten kişiler, devletler, şirketler başvurup tazminat istediler. 1991'den sonra 2.5 milyondan fazla başvuruyla istenen rakam 350 milyar dolara ulaştı. BM Tazminat Komisyonu bunları inceledi ve karara bağladı, ödemeler başladı. Saddam'ın devrilmesinden sonra da kararlar ile ödemeler sürüyor.
*** 27 Ekim 2004 itibariyle 1.5 milyon başvuru sonuçlandırıldı. Bunların tazminat toplamı 49 milyar doları (kuruşu kuruşuna, 48 milyar 926 milyon 67 bin 86 dolar!) buldu. Şimdiye kadar ödenenler de, 18 milyar 771 milyon 425 bin 503 doları. İşte böyle, o sondaki 3 dolar bile tahsil edilip alacaklılara ödeniyor! Ödeyen, Irak. Irak halkı. Saddam sultasındayken de, ABD tarafından ondan "kurtarıldıktan" sonra da! Diktatörün altında ezilen, 7 aylık işgalin faturası 10 küsur yıllık ambargoda şiddetle yoksullaşan, ilaçsızlık ve açlıktan, çoğu çocuk 500 bin insanını kaybeden, kendisini "kurtaran" ABD saldırısında ve işgalinde 100 bin can daha veren Irak halkı. Artık işgal altında olduğu için "7 aylık Kuveyt işgali"nin faturası daha rahat tahsil ediliyor. İncelenen başvurulara göre, dağıtılmaya devam ediliyor. Yoksul Irak halkına hiç gitmeden, daha ödenecek 30 milyar dolar var. Saddam yok, ama borç baki! Piyasa, diktatör ile "özgürlük" arasında ayrım yapmıyor. Ama işgaller arasında yapıyor! Yüzbinlerce başvuru, zarar gördüğünü belirten, kanıtlayan "kişiler"e ait. Bunların sadece 3 bin 941'i, "büyük acı çektiği, bir yakını yitirdiği için" toplam 13 milyon dolar tazminat alanlar. Gerisi, Kuveyt ve Irak'ı terk ettiği için zarara uğrayanlar. Ama hepsininki, 49 milyar doların sadece 8'i kadar. Gerisi, öncelikle çoğu büyük ve zengin şirketlerin; bir de devletlerin. Tam 21 milyar 520 milyon doları, dev petrol şirketlerinin. Sadece somut zarara uğradıkları için değil, "muhtemel karlarını kaybettikleri için" aynı zamanda. "Piyasanın adaleti" yahut "Adalet piyasası" böyle bir şey ve tam gaz sürüyor. Yarın da!
|