|
|
Bir frikik ve üç kritik soru
Frikik, bir futbol deyimi olmaktan çıkıp, magazin literatürüne gireli bir hayli zaman oluyor. Bir hanımın bacak ya da göğüs dekoltesinin "sahayı sınırlayan çizgilerin" dışına taşmasına "frikik vermek" deniyor. Bu durum eğer kamera ve objektifler tarafından tespit edilirse, bu da "frikik golü" oluyor. Maşallah, magazin basınında Van Hooijdonk'a taş çıkartan kameraman ve foto muhabiri arkadaşlarımız var, affetmiyorlar... Dünkü Günaydın'ın birinci sayfasında popçu Gülşen'in fotoğrafına baktım ve şaşırdım. Minicik bir pembe elbise giymişti. Koltukta otururken adeta tespih böceği gibi büzüşmüştü. Ellerini, bacaklarının arasına kıstırmış, dizlerini birbirine yapıştırmış, aslan tarafından kıstırılmış ceylan pozundaydı. Eteğinin altından da "frikik vermemek" için giydiği tayt görünüyordu. "Pijamalı Kız" olarak bilinen Gülşen daha önce de albüm yapmıştı. Ama bu defa büründüğü "seksi şarkıcı" imajı tutmuş, erkeklerin yüreğini hoplatan klibiyle birlikte "Of Of" şarkısı patlamıştı! Fotoğrafa bakarken kafamda beliren sorulara bir türlü yanıt bulamadım: 1. Madem "seksi şarkıcı" imajını seçtin, bu yolla prim yaptın, öyleyse eteğin altından görünen taytın yarattığı o "sakil görüntüye" ne gerek vardı? 2. Yok eğer seksi imajından pişman olup da utandıysan, o zaman tüm medyanın takip ettiği bir ödül gecesine o minicik elbiseyi giyip, neden gittin? Son soru ise magazin editörlerine ve program yapımcılarına: Eteğinin altından donu görünen kadın fotoğraflarını nasıl oluyor da hâlâ ilginç, estetik ve yayınlanmaya değer buluyorsunuz?
|