Tünelin ucundaki ışığın tren değil günışığı olduğunu gördüğünü belirten Rıza Kutlu Işık, "Ancak bundan sonra sadece nakit yaparım" diyor.
İstanbul Yaklaşımı'na ilk giren grup Işıklar Holding oldu. Grup, kriz olduğunda Bulgaristan'ın en büyük kağıt fabrikasını yeni açmıştı. Uluslararası Para Fonu'nun kredi veren birimi IFC'den 8 yıllık kredi alınmıştı. Sabit yatırım 50 milyon doların üzerindeydi. Hedef ise yılda 40 milyon doların üzerinde gelir sağlamaktı. Ancak bankalara olan borç da 200 milyon doları bulmuştu. Üstelik kredilerin çoğu, el konulan bankalardan alınmıştı. Bankalar vadesi gelmeden borçlarını geri isteyince olanlar oldu. İcralar, hacizler, yok pahasına satılan gayrimenkuller...
EVDEN EŞYALAR DA GİTTİ Holdingin ikinci kuşak patronu Rıza Kutlu Işık, bu karanlık dönemde evindeki eşyaların haczedilmesine kadar her şeyi yaşamış. Ancak 200 milyon dolarlık borcu 80 milyon dolara indirmeyi başarmışlar. Işık'la zor günleri ve yeni dönemi konuştuk:
İçine düştüğünüz krizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Başımıza taş düştü. Grubun kredi portföyünün yüzde 75-80'ini oluşturan bankalar battı. Olabildiğince özverili hareket ettik. Devrettiğimiz aktiflerdeki değer kayıplarına takılmadık. Yurtdışındaki fabrikaları devrettik. Borcumuzu 200'den 80 milyon dolara indirdik. Nasıl bir dönem geçirdiniz? Çok tatsız şeyler yaşadık. Evden eşyalar kaldırılıp götürüldü. Tecrübeli birilerini aradık. Çünkü yaşanmadıkça böyle dönemlerde ne yapılacağını bilemiyorsunuz.
Hatalar yaptınız mı? Örneğin, her üstümüze gelenle anlaşmaya çalıştık. Halbuki yanlışmış. Oldukça ciddi bir küçülme yaşadık. Krizden önce 5 bin kişi çalışıyordu bizde. Bu sayı 1.600' e kadar düştü. Yine de kimseye bir kuruş kıdem tazminatı borcumuz kalmadı. Sadece 4 trilyona yakın tazminat ödedik.
Çok gayrimenkul sattınız? Ucuzagidiyor diye düşündünüz mü? Devrettiğimiz gayrimenkuller çok daha iyi fiyata satıldı. Bunlar büyük rakamlar, ama bize küçük hesap gibi geldi. Kazık yedik diye bakmadık, şirketlerimizi kurtarıyoruz diye baktık. Evler dahil ne istiyorlarsa verdik.
Geleceğe nasıl bakıyorsunuz? Tünelin ucundaki ışığın, tren değil günışığı olduğunu görebiliyoruz. Öncelikle kapasiteleri kullanmayı hedefliyoruz. Bundan sonra ne yaparız derseniz, nakit yaparız. Yatırım konusunda iştahını kaybetmiş bir sanayiciyim.