Türk futbolu için
İstanbul'un eski belediye başkanı Bedrettin Dalan, şehrin bir kısmında yaptığı yıkımlar eleştirilince "Başka şehirler yapılarak güzelleşir, İstanbul yıkılarak güzelleşiyor" demişti. Fenerbahçe'nin önce Trabzon daha sonra da Prag'da aldığı başarılı sonuçlarda da ceza ve sakatlık nedeniyle ısrar edilen şablonun yıkılması en önemli nedendi. İsim ve kontrat bedeline göre oluşturulan şablonun ideal olmadığı açıktı. Bu açıdan bakıldığında Van Hooijdonk'un sakatlığı bir şanssızlık değil, hem onu hem de Alex'i aynı 11'de taşımanın mümkün olmadığını göstermek açısından şans oldu. Çok çalışan, çok top kazanan ancak aynı oranda da çok top kaybeden ve de forveti besleyecek pasları atmada büyük zaafı olan Serkan'ın yerine top yapabilen teknik ayakların olması, takımın top kontrolünü ne kadar çok artırdığının göstergesi oldu. Orta sahanın kalabalık olması gerektiği apaçık ortadayken bu yapılamıyordu. Servet'in yokluğunda defans kurgusunu değiştirip, kalabalık orta sahayla oyunun kontrolünün nasıl ele geçirebildiğini Prag'da gördük. Bu nedenle son iki maçta yalnız altı puan değil aynı zamanda çok önemli göstergeler elde edildi. Bunlar demek değil ki Van Hooijdonk, Serkan veya Servet'e bu takımda ihtiyaç yok . Aksine bu takımın en önemli değeri, her iki platformda da mücadele edebilecek kadar kalabalık ve her biri değerli oyunculara sahip olması. Ama ideal kadro, verilen ücretlere veya önyargılara göre değil futbolun doğrularına göre yapılmalı. Hep eleştirilen Daum'u ve de bu konuda çok katkısı olduğunu bildiğimiz yardımcısı Koch'u da yedek kalan oyuncuları hazır tutmada gösterdikleri başarı nedeniyle tebrik etmek lazım. Önceki haftalarda Selçuk şimdi de Kemal ve de Volkan'ın, ilk görev aldıklarında sanki haftalarca oynuyor gibi hazır gözükmeleri bu ikilinin önemli başarısıdır . Türkiye Süper Ligi bu kadar güçlü bir kadroya sahip F.Bahçe için tek hedef olamaz. Bu ligde F.Bahçe, Palio Cup'ta yarışan Mercedes gibi! Bugün Türkiye'de Gökdeniz haricinde F.Bahçe'de ilk 11'de oynayabilecek futbolcu yok. Bu da kadronun gücünü gösteriyor. Bu nedenle UEFA'daki hedefler önemli. Bunu çok ciddiye almak ve de mutlak başarıya ulaşmak lazım. Bu F.Bahçe'ye de çok lazım, aşağıya doğru ivmeye geçen Türk futboluna da. Bu sezon ortasından itibaren de, yönetim önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi'nde nasıl başarılı olunacağının planları yapmalı...
|